Okan Bayülgen'nin sesinden Mesnevi
Abone olHz. Mevlana'nın 741. vuslat yıl dönümü etkinlikleri kapsamında sahneye çıkan televizyoncu ve oyuncu Okan Bayülgen, semazenler ve Alaturca Records'un müzikleri eşliğinde Mesnevi'yi okudu.
Mevlana'nın ölüm yıldönümünde
gerçekleştirilen Şeb-i Arus anma etkinliğinde televizyonların dahi
çocuğu olarak bilinen Okan Bayülgen Mesnevi'yi seslendirerek
izlemeye gelenlere muhteşem bir gece yaşattı.
Şeb-i Arus’da ‘SIR’ ile Alaturka Records ve Mevlana’nın sözleri de Okan Bayülgen’in sesiyle hayat buldu. Mevlana’nın ölüm yıl dönümünde ‘Hakka kavuşma’yı simgeleyen ve doğum günü olarak kabul edilen Şeb-i Arus Alaturka Records’ın müziği, Okan Bayülgen’in sesi ve kalabalık semazenler eşliğinde Zorlu Performans Sanatları Merkezinde sahnelendi.
OKAN BAYÜLGEN SESLENDİRDİ
Sanat yönetmenliğini Uğur Işık’ın üstlendiği, Mevlevî dünyasının
Âyin ve Semâ ritüelini sahneye taşıyan konser Dede Efendi’nin
eserleri ve semazen gösterileriyle izleyiciyi “SIR”larla dolu bir
yolculuğa çıkardı. Okan Bayülgen’in sesi ile hayat bulan Şeb-i Arus
sahnesini izlemeye gelenler arasında Ece Gürsel ve Sibel Turnagöl
vardı.
Okan Bayülgen aynı zamanda anne tarafından Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın da torunu.
Okan Bayülgen'in sesinden 'Mesnevi'
performansı
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Kimdir?
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 1878-1942 yılları arasında yaşamış, Türkçe Kur'an tefsirlerinden birini telif etmiş. Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması (Felsefe) ile de ilgilenen Elmalılı Hamdi Yazır, batılı yazarların eserlerini de tercüme etmiştir. Bu eserlerde ileri sürülen konulara eleştirel yaklaşım sergileyen Elmalılı Hamdi Efendi, felsefe ve din arasında cereyan eden tartışmalara çözüm bulmaya çalışmıştır. Filozofların gerçeği kavrayamadıklarını belirtmiş, akıl ile iman bütünleştiği zaman gerçeğin kavranıp doğrulanabileceği fikrini savunmuştur.
Hak Dini Kur'an Dili (Kuran'ı Kerim'in Türkçe Tefsiri) ve Atatürk Atatürk'ün Elmalı'ya yazdırdığı tefsir olup günümüzde de önde gelen İslam alimleri tarafından da hala en güvenilir tefsir olarak kabul edilmektedir. Atatürk'ün Diyanet İşleri Başkanlığı'na verdiği talimatı üzerine yazdırıldı. 1926'da Diyanet İşleri Riyaseti 'Kur'an'ı çağın icablarına göre yeniden tefsir edebilecek bir alim aradı. Sonunda vazifeli talimat üzerine Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'a verildi. Devlet eliyle yazdırılan bu tefsirle Atatürk bizzat ilgilendi. Atatürk Şeyh Sait Ayaklanmasının bastırıldığı, çağdaşlaşma ve modernleşme adına yapılan inkılaplara yönelik itirazların arttığı bir devirde İslamiyet'in temel kaynağı olan Kur'an'ın yeniden tefsir etmesini istedi. Atatürk, yedi madde ile nasıl bir tefsir istediğini ortaya koydu.
Elmalılı Hafız Muhammed Hamdi Yazır, Uzun zaman devam eden kalp yetmezliği rahatsızlığından ötürü Erenköy'de 27 Mayıs 1942'de vefat etti. Kabri Sahrayı Cedit Mezarlığı'nda.