Oğullarıyla ensest ilişkiye girdiler
Abone olAnkara’da, 33 yaşındaki baba M.A. ile 30 yaşındaki üvey anne O.A.’nın, 9 yaşındaki oğulları S.A. ile ensest ilişkiye girdiği iddia edildi
S.A.’nın öz annesinin şikâyeti üzerine gözaltına alınan M.A. ve
O.A. tutuklandı. Bir şirkette temizlik görevlisi olarak çalışan
M.A., eşinden boşanarak 9 yaşındaki oğlu S.A. ile birlikte yaşamaya
başladı. M.A. bir süre önce O.A. ile evlendi. M.A. eve getirdiği
porno CD’leri eşi ve oğluyla birlikte izlemeye başladı.
OĞLUNU DA YANINA ÇAĞIRIP İLİŞKİYE GİRDİ
M.A., eşiyle ilişkiye girdiği sırada, oğlu S.A.’yı yanlarına çağırıp onunla ilişkiye girdi. M.A. ve O.A., S.A.’dan bunu kimseye anlatmamasını söyledi. 9 yaşındaki S.A. yaşadıklarını annesine anlattı. Anne M.K. durumu hemen savcılığa bildirdi. M.A. ve O.A. tutuklandı.
BALIK TUTMAK İÇİN ÇIKTILAR AMA...
HABERİ DİĞER SAYFADA
TIKLAYIN
[PAGE]
Avcılar'da balık tutmak için kiraladıkları motorlu tekne ile açılan 5 kişilik ailenin bulunduğu tekne fırtına çıkması sonucu alabora oldu. Teknenin alabora olması sonucu 4 kişi kendi imkanları ile kıyıya ulaşarak kurtulurken, ailenin en küçük bireyi olan 17 yaşındaki Okan Can Karataş denizde kayboldu. Olay Avcılar sahilde saat 17.00 sıralarında balık tutmak amacıyla motorlu tekne kiralayan 5 kişilik ailenin, kıyıdan 200 metre uzaklaştıkları sırada, denizde fırtına çıkması sonucunda tekne alabora olduğu sırada meydana geldi. Teknede bulunan 4 kişi kendi imkanları ile kıyıya ulaştı. Ancak ailenin en küçük bireyi olan 17 yaşındaki, Gaziosmanpaşa Kardelen Lisesi öğrencisi Okan Can Karataş, yüzme bilmediği için denizde gözlerden kayboldu. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen sahil güvenlik ekipleri hemen Okan Can Karataş'ı arama çalışmaları başlattı. Sahip güvenlik ekipleri Bir süre arama çalışmalarının devam etmesinin ardından havanın kararması ve saat 21.00'den sonra arama yapılamaması sebebiyle, çalışmaları sabah saatlerine erteledi.
ARAMA ÇALIŞMALARINA SABAH DEVAM EDİLECEK
Yaşanan olay sonrası sahile gelen baba Mevlüt Karataş, çocuğunu kendi imkanlarıyla aramaya devam ettiğini belirterek, "Biz bu olaya açıklık getirecek bir şeyler istiyoruz. Benim ciğerimin yandığı bir şey değil. Yarın her hangi bir vatandaşın yakınına burada bir şey olunca sorumluluk verecek bir şeyleri olsun. Biz hiçbir yere gidip derdimizi anlatamadık. Çocuğumuz sağ mı ölü mü bilen yok. 17.00’den 24.00’e kadar biz kendi çabamızla aradık. Deniz Polisi ekipleri 'Bizim saat 21.00'den sonra arama çalışması yapmaya yetkimiz yok' diyor. Sandalı kiralarken can yeleği verilmemiş. Vatandaşın can güvenliği ve sağlığı bu kadar ucuz mu? Çocuğumu aramak için yarın sabah gelineceği söyleniyor" dedi.
Acılı anne ise ağlayarak, "Can simidi, teknenin dışında telefon numarası var da benim çocuğum nerede o zaman, çocuğumu bulun hadi. Yardıma bile gitmemişsiniz" şeklinde feryat etti.
BİR DAKİKADA CAN PAZARI YAŞANDI
Teknede kardeşi Okan Can ile beraber bulunan ve ağabey Volkan Karataş, her şeyin bir dakikada gerçekleştiğini belirterek, "Bir anda deniz patladı, kiraladığımız motorlu sandalın kenarından su almaya başladığını sonradan fark ettik. Her şey bir dakika içinde oldu. Motorlu sandala binerken ne can yeleği verdiler ne de başka bir şey. Bizimle sadece sandalın kürekli mi motorlu mu olduğu hakkında pazarlık yapıldı. Bize kaç kişi bineceğimizi bile sormadılar. Hiçbir tedbir, önlem yok" diye konuştu.
KARDEŞİMİ KURTARMAK İÇİN ÇOK GEÇTİ
Dalgaların kardeşi Okan Can Karataş’ı açığa sürüklediğini vurgulayan Volkan Karataş, "En küçük kardeşim Okan Can ile eşim yüzme bilmiyorlar. Ortanca kardeşim ve eşi yüzme biliyorlar. Okan’ı uzun süre kurtarmaya çalıştılar, fakat çıkartamadılar. Okan’la aramızdaki mesafe bayağı açılmıştı, eşim bana yakın olduğu için onu kurtarmaya çalışıyordum. Yardım çığlıklarımızı kimse duymadı. Çevremizde en az 35 sandal daha vardı. Eşimle birlikte yüzerek dolum tesislerine vardık. Kardeşimi kurtarmak için geri dönmek istedim, ama her şey için çok geçti, kardeşim gözden kaybolmuştu. Aranması gereken kardeşim denizin içerisindeyken, Sahil Güvenlik Ekipleri bizi alıp götürdüler" diye konuştu.
TECAVÜZCÜ POLİS TACİZ DE ETMİŞ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Taksim Polis Merkezi’nde görev yapan komiser yardımcısı Nusret K.’nin tecavüz ve taciz davasının iddianamesi hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre Ebru A., gözaltına alınan arkadaşı Rus vatandaşı Patimat A.’ya ihtiyacı olan bazı eşyaları vermek için 11 Mart’ta Taksim Polis Merkezi’ne gitti.
Komiser yardımcısı Nusret K., eşyalarla odasına gelen Ebru A.’ya tokalaşmak için elini uzattı. Ebru A.’nın elini uzatması üzerine Nusret K., onu masanın üstünden kendisine çekerek yanağını yanağına değdirdi. Nusret K., eşyaları teslim edip odadan ayrılırken, yanlarında Sinan Ç.’nin bulunduğu sırada Ebru A.’nın yanağından makas alarak “Yerim senin gamzelerini, çok tatlı ya değil mi Sinan” dedi.
Olayın ertesi günü komiser yardımcısı Nusret K.’nin çay içme
teklifini reddeden Ebru A., tekrar arkadaşı Patimat A.’yı ziyarete
gitti. Patimat A.’yı tedirgin gören Ebru A., bunun sebebini sordu.
Patimat A., Nusret K.’nin kendisine 2 defa tecavüz ettiğini
söyledi. Ebru A., bunun üzerine karakoldan ayrılarak Nusret K.
hakkında şikâyetçi oldu. İddianamede, Nusret K.’nin “Hizmet içi
ilişkiden kaynaklanan nüfuzu kullanmak suretiyle cinsel tacizde”
bulunduğu iddiasıyla 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle
yargılanması istendi. Yargılama önümüzdeki günlerde başlayacak.