Oğul Dink böyle isyan etti

Abone ol

Gazeteci Hrant Dink, üç yıl önce silahlı saldırıda hayatını kaybettiği Şişli'deki gazete binası önünde anıldı..

Halaskargazi Caddesi üzerindeki Agos gazetesi önünde bu yıl ''Katili tanıyoruz, adalet istiyoruz'' sloganıyla gerçekleşen tören için katılımlar başladı. Hrant Dink'in ''Tek yolumuz bir arada yaşamayı savunmak olmalı. Bu yol, hem aklın, hem vicdanın gereği'' sözlerinin yazılı olduğu bir pankart önünde mumlar yakılarak, karanfiller bırakıldı.

Törene katılanların, Türkçe ve Ermenice türkülerin çalındığı Agos gazetesi önündeki bekleyişi kar yağışı altında sürerken, Hrant Dink'in eşi Rakel, kızları Sera ve Delal ile oğlu Ararat da Agos gazetesine geldi. Bu arada, ''Ezilenlerin Sosyalist Partisi Girişimi'' üyesi bir grup, Dink cinayetinin 3. yılı nedeniyle yüzlerinde Hrant Dink maskeleriyle ''Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz'', ''Faşizme inat kardeşimsin Hrant '' ve ''Gün gelecek devran dönecek, katiller halka hesap verecek'' sloganlarıyla Galatasaray Meydanı'ndan Taksim'e kadar yürüdü.

Ellerinde ''Tarihle yüzleşelim'', ''Hrant'ın katillerinden hesap soralım'' yazılı pankart taşıyan grup, Taksim Meydanı'nda bir basın açıklaması yaptıktan sonra törenin gerçekleşeceği Agos gazetesine kadar yürüyüşü sürdürdü.

DİNK BUNLARI GÖREMEDİ

Birçok aydının yargılandığı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) “Türklüğü aşağılama”yı suç sayan 301. maddesi, Hrant Dink’in ölümünün ardından kısa bir süre sonra kalkmadı ama değiştirildi. 2008’de gerçekleştirilen düzenlemede “Türklüğü” kelimesi yerine “Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti” getirildi. Yeni düzenlemeyle 301’den dava açılması konusunda artık Adalet Bakanı’nın izni gerekiyor Söz konusu düzenlemeyle ceza üst sınırı da üç yıldan iki yıla indirildi.

ERMENİ AÇILIMI

Hükümet, “Demokratik Açılım” başta olmak üzere birçok alanda adım atmaya başladı. Tepki ve eleştirilere rağmen Ermeni, Alevi ve Roman açılımı için de düğmeye basıldı. Radyolardan Ermenice yayınlara izin çıktı, bir özel TV kanalı da Ermenice haber vermeye başladı.

ERMENİSTAN’LA KAPI ARALANDI

Türkiye ile Ermenistan arasında “soykırım iddiası” nedeniyle tırmanan gerilim, son iki yılda yerini barış havasına bıraktı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iki ülke arasındaki futbol maçını izlemek için 2008 yılında Erivan’a gitti. Ziyaret, Ermenistan’a cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret oluyordu. Türkiye’nin bu jestini gören Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan da yaklaşık bir yıl sonra milli maç için Bursa’ya geldi. Bu, her iki ülkede bazı tepkiler olsa da yeni bir dönemin başladığına işaret ediyordu. Bunun ilk meyvesi, iki ülke arasında İsviçre’de imzalanan ve sınırın karşılıklı olarak açılmasına imkan veren protokollerle verdi.

DİNK'İN OĞLUNUN İSYANI BİR SONRAKİ SAYFADA

[PAGE]


Gazeteci Hrant Dink, üç yıl önce öldürüldüğü Agos gazetesinin önünde düzenlenen törende anıldı. İstanbul'daki yoğun kar yağışına rağmen törene binlerce kişi katıldı. Kar altında gerçekleşen törende konuşan oğul Arat Dink “100 yıl önce avdık, şimdi yem olduk” dedi.

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, ölümünün üçüncü yılında anıldı.
Bu yıl ''Katili tanıyoruz, adalet istiyoruz'' sloganıyla gerçekleşen tören için soğuğa rağmen çok sayıda kişi Halaskargazi Caddesi'ndeki gazete binası önünde toplandı.

Hrant Dink'in ''Tek yolumuz bir arada yaşamayı savunmak olmalı. Bu yol, hem aklın, hem vicdanın gereği'' sözlerinin yazılı olduğu bir pankart önünde mumlar yakılarak, karanfiller bırakıldı.

Törene katılanlar, Türkçe ve Ermenice türküleri hep bir ağızdan seslendirdi.

Törene Hrant Dink'in eşi Rakel, kızları Sera ve Delal ile oğlu Arat da katıldı.

Hrant Dink’in oğlu Arat Dink gazete önünde toplanan kalabalığa bir konuşma yaptı. Hrant Dink'in ölümünden ber hiç kamuoyu önüne çıkmayan, hiç konuşmayan Arat Dink, içinde üç yıl biriktirdiklerini etkileyice bir şekilde dile getirdi.

Oldukça üzgün ve gergin olduğu gözlenen Arat Dink, şunları söyledi:

'DALGA GEÇMEDİLER Mİ?'


"Üç yılda adalet adına ne oldu?

Hesabı sorulcak 3 yıl daha eklendi?

Üç çocuk bizimle dalga geçerken yalnızlar mıydı?

Tek tek örnek vermeli miyim?

Babam, öldürülmeden üç gün önce bir yazı yazdı. ‘Valilikte haddim bildirilmeye çalışıldı’ diye. İki istihbaratçı da vardı orada. Mahkeme ‘O kişiler kim?’ diye soru sordu, 1.5 sayfa masal anlattılar. Mahkeme, ‘Yeni cevaba gerek yok, yeterli’ dedi.

Mahkeme, bizimle dalga geçmedi mi?

'BÜSTLERİ DEĞİL, İNSANLARI SEVİYORUM'

Hiddetim, öfkem ve acım nedeniyle sakın bazı arkadaşlarımız cam çerçeve indirmesin.

Onlara 'yuh olsun' diyorum.

Ben bu dünyanın camını çerçevesini kırmak istiyorum.

Babamın büstü var içeride, onu oda kırmak istiyorum.

Ben büstleri değil, insanları seviyorum.

Üç yıl önce yapıldığı gibi kalabalık olup, vatanı koruyabilmemiz lazım. V

akur duruşu koruyabilmek lazım.

'ÖNCE AVDIK, ŞİMDİ YEM OLDUK'

‘Kafes Planı' diye bir plan ortaya çıktı, ‘Hrant Dink operasyonu’ diyor. Medya yazdı mı? Gayrı Müslümlerin üzerine korku salmaktan bahsediyor.

Yargıtay kararını anlatmak için babamın dilinde tüy bitti.

‘Kışkırtılacak kadar Ermeni kalmadı’ denilmişti.

Bugün bu ülkede belki yüzde 20'ydik. 100 yıl önce avdık, şimdi yem olduk. Sağolun.”

Günün Önemli Haberleri