Oğul Denktaş'tan bomba gibi iddia
Abone olKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, bugün basına, dünya kamuoyunu sarsacak açıklamalarda bulundu.
KKTC'deki Demokrat Parti'nin (DP) Genel Başkanı, Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Kıbrıs adasının etrafında
dünyanın en zengin petrol rezervleri olduğunun tespit edildiğine
işaret ederek, Avrupa Birliği (AB) ve ABD'nin bu petrol
kaynaklarını kendi kontrollerine almak istediğini, bu nedenle Annan
planının derhal imzalanarak, tüm Kıbrıs'ın Mayıs 2004'te AB'ye
girmesi yönünde uğraş verdiğini söyledi. Serdar Denktaş, partisinin
milletvekili adaylarıyla, Lefkoşa Saray Otel'de düzenlediği basın
toplantısında, Annan planını tartışırken, bir gerçeğin kamuoyunun
dikkatinden kaçtığını, ''çözüm ve AB'' tartışmalarının gerisinde
kaldığını kaydetti. Annan planında, tüm doğal kaynakların ''ortak
devletin'' denetimine verildiğini, Kuzey Kıbrıs'ta akan derelerin
dahi ortak devletin kontrolünde olacağını belirten Denktaş, Kıbrıs
Türklerinin AB'ye uyum çalışmasını yapmadan acele AB'ye alınmak
istenmesinin arkasında yatan en önemli unsurun bu olduğunu
belirtti. Yaklaşık bir buçuk yıl kadar önce, Kıbrıs'ın kuzeyinde
Girne- İskenderun arasında ve güneydoğusunda;
Kıbrıs-Suriye-Lübnan-İsrail-Mısır arasındaki bölgede dünyanın en
zengin gaz ve petrol yataklarının olduğunun ortaya çıktığına dikkat
çeken Serdar Denktaş, bütün bunların bilindiğini, ancak diğer
tartışmalar yanında bunların gözden kaçtığını ve yeterince önemi
üzerinde durulmadığını anlattı. ''PETROL KAYNAKLARIMIZI KONTROL
ALTINA ALMAK İSTİYORLAR'' Türkiye'nin de bunları yakından bildiğini
ve Rum kesimi ile Mısır arasında konuyla ilgili imzalanan
anlaşmaya, Mısır'a nota vererek tepkisini ortaya koyduğunu ve
bölgeye bir sismik araştırma gemisi gönderdiğini anımsatan Serdar
Denktaş, şöyle konuştu: ''Bu tespitler ışığında iddiamız şu: AB ve
ABD Kıbrıs adasının tümünü AB'nin içine almak suretiyle, Mayıs'ta
derhal, Doğu Akdeniz'deki petrol ve gaz rezervlerimizin tümünü
kontrol altına almaya çalışıyor. Bunu yaparken iki hususu göz
önünde bulunduruyorlar, birincisi Türkiye'yi bu rezervlerin
uzağında tutabilmek, ikincisi de başlatmış oldukları çalışmalara
uluslararası hukuk kılıfı uydurmaya çalışmak. Uluslararası deniz
hukukuna göre, petrol ve gazın bulunduğu bölgeyle ilgili herhangi
bir siyasi sorunun bulunmaması lazım. Bu bölgede şu anda bir siyasi
sorun var ve bu siyasi sorun devam ettiği sürece burada hiçbir
araştırma yapılamaz. Doğu Akdeniz'de bulunan bu petrol ve gazın
bulunduğu bölge bizim karasularımız içerisine girdiği içindir ki,
Türkiye bir buçuk yıl kadar önce Sismik-1 araştırma gemisini
göndermek ve Mısır'a nota vermek suretiyle bu işi
durdurabilmiştir.'' ''AB'nin bu kaynağa ulaşmasının tek yolunun,
KKTC'yi ortadan kaldırarak ve Annan planını derhal imzalattırarak,
Kıbrıs Türklerini de AB'nin içine almak olduğunu'' ifade eden
Serdar Denktaş, böylece, petrol kaynaklarının Rumların ve
Yunanistan'ın da üye olduğu AB'nin kontrolüne gireceğini kaydetti.
Serdar Denktaş, ısrarla, ''Bu plan (Annan planı) imzalansın, bu
şekliyle imzalansın, AB'ye derhal girin, uyum süreci sizin için
gerekli değil'' diye önlerinde ''havuç sallandığını'', bunun
arkasında yatan gerçeklerin bunlar olduğunu söyledi. İngiltere'nin
Kıbrıs'ta iki egemen askeri üssü olduğunu belirterek, İngiltere'nin
bu üslerin karasularını 3 milden 12 mile çıkarmaya çalıştığına
dikkat çeken Bakan Denktaş, İngiltere ile Rum tarafı arasında bu
konuda ''kavga'' olduğunu belirtti. ''AB KIBRIS'TA ÇÖZÜM
İSTEMİYOR'' ''AB'nin ve AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi
Günter Verheugen'in aslında Kıbrıs'ta çözüm istemediğini ve
çözümsüzlüğün ana nedeni'' olduğunu kaydeden Serdar Denktaş,
''bunun bir nedeni olmalı'' diye düşündüklerini ve birbiriyle
ilgisiz gibi görünen konuları birleştirdiklerinde bir sonuca
vardıklarını dile getirdi. Bakan Denktaş, AB'nin Kıbrıs'taki
amacının, KKTC'deki seçimi muhalefet partilerinin kazanarak, Annan
planının geciktirilmeden imzalanması ve Kıbrıs Türklerinin
egemenlik haklarını elinden alarak petrol ve gaz rezervlerine
ulaşmak olduğunu kaydetti. ''Egemenliğin var olduğu bir çözümü
zorlamak için bütün dinamikleri ayağa kaldırarak ve Türkiye ile
birlikte duruşlarını sağlamlaştırarak, cesur adımlarla çözüme
ulaşmayı hedeflediklerini'' anlatan Denktaş, böyle kaynakların
varlığının Kıbrıs Türk halkının yararına olduğunu söyledi. Denktaş,
''Annan planında, Karpaz yarım adasındaki dört bölgenin otonom
bölge olarak Rum tarafına bırakılma ihtiyacının arkasındaki gerçek
de bu şekilde ortaya çıkıyor. Halklarımızı koruyarak yola devam
edersek, ne Türkiye'yi, ne bizi böylesi bir imkandan mahrum
edemeyecekler'' diye konuştu. Serdar Denktaş, Kıbrıs Türk halkını
egemenliğine sahip çıkamaya ve çevresinde dönen oyunlar konusunda
uyanık olmaya çağırdı.