Öğretmenlerin hali içler acısı
Abone olİşte yüz kızartan tablo. Bir öğretmeninin 1 kilo et alabilmesi için 3.5 saat çalışması gerekiyor.
Öğretmen 1 kilo et için 3.5 saat çalışıyor Dokuzuncu derece
birinci kademedeki bir sınıf öğretmeninin 1 kilogram dana eti satın
alabilmesi için 3.5 saat çalışması gerektiği bildirildi. Türkiye
Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitim-Sen tarafından yapılan araştırmaya
göre, 600 milyon 650 bin lira maaş alan dokuzuncu derece birinci
kademedeki sınıf öğretmeni 1 kilogram balık için 1 saat 24 dakika,
1 kilogram kuzu eti için 2.5 saat, 1 kilogram beyaz peynir için 1
saat 12 dakika, 1 kilogram zeytin için 1 saat, 1 kilogram bal için
ise 2 saat 5 dakika emek harcamak zorunda. Araştırmaya göre, sınıf
öğretmeni zorunlu gıda harcamalarının yanısıra 10 kilogramlık
çamaşır deterjanı satınalabilmek için 5 saat 12 dakika, takım
elbise için 54 saat, 1 çift ayakkabı için 32 saat 24 dakika, 1
kitap için 2 saat 42 dakika, ev kirası için ise 81 saat çalışması
gerekiyor. Türk Eğitim Sen'in araştırmasına göre, 751 milyon 50 bin
lira maaşalan birinci derece dördüncü kademedeki bir sınıf
öğretmeni ise 1 kilogram dana eti satınalabilmek için 2 saat 42
dakika, 1 kilogram kuzu eti satınalabilmek için 1 saat 54 dakika,
10 kilogram çamaşır deterjanı alabilmek için 4 saat 6 dakika, 1
takım elbise için 42 saat 48 dakika, 1 çift ayakkabı için ise 25
saat 42 dakika çalışmak zorunda. 454 milyon 150 bin lira maaş alan
onbeşinci derece birinci kademedeki eğitim hizmetlisi ise 1
kilogram dana eti için 10 saat, 1 kilogram beyaz peynir için 3.5
saat, 1 kilogram zeytin için 3 saat, 1 kilogram bal için 6 saat 12
dakika, 2 kilogram zeytinyağı için 8 saat 12 dakika, 1 takım elbise
için 158 saat, 1 çift ayakkabı için 95 saat ve aylık ev kirası için
ise 237 saat emek harcamak zorunda. ''EĞİTİM ÇALIŞANLARININ HALİ
PERİŞAN'' Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan yaptıkları
araştırma ile eğitim çalışanlarının halinin perişan olduğunun bir
kez daha kanıtlandığını bildirdi. Eğitim çalışanının kazandığı
parayı lükse değil, ancak zorunlu temel ihtiyaçlarına harcadığını
vurgulayan Özcan, Türkiye'deki eğitim çalışanının mesleki onurunu
yitirdiğini savunarak şunları kaydetti: ''Eğitim çalışanı artık
sesinin duyulmasını ve sorunlarının çözümünü bekliyor. Eğitim
çalışanı para kazanabilmek için adeta tırnaklarıyla toprağı
kazıyor. Kazandığı para ise lükse değil, zorunluihtiyaçlarına bile
yetmiyor. Eğitim çalışanı mahkum edildiği yoksullukzincirini kırmak
istiyor, eğitim çalışanı kaybettiği meslek onurunu geri
istiyor.''