Öğretmenleri bekleyen tehlike
Abone olVKV Amerikan Hastanesi uzmanları, öğretmenlerin meslek hayatları boyunca karşı karşıya kaldıkları anlattı.
VKV Amerikan Hastanesi uzmanları, öğretmenlerin meslek hayatları
boyunca karşı karşıya kaldıkları ses hastalıkları ve varis gibi
meslek hastalıkları ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, bu
hastalıklara karşı önerilerde bulundu.
VKV Amerikan Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Bölüm Şefi Doç. Dr. Tan
Ergin, yaptığı yazılı açıklamada, ''Profesyonel iş hayatında yoğun
olarak sesini kullanan öğretmenlerde ses kısıklığı, ses tellerinde
şişme (ödem), nodül ve polip gibi hastalıklara sıkça
rastlandığını'' bildirdi.
Sigara kullanımının, kronik üst solunum yolları enfeksiyonunun ve
reflü hastalığının ses kısıklığı sorununu ön plana çıkaran etkenler
olduğunu belirten Ergin, ortamda tebeşir tozu gibi boğaz ve ses
tellerini irite edecek faktörlerin bulunmasının da sorunları
arttırdığına dikkat çekti.
Tan Ergin, şu bilgileri verdi:
''Özellikle yüksek tonda uzun süreli konuşmaların yapılması, ses
tellerinde şişmeye ve küçük kanamalara yol açar. İlerleyen
durumlarda ise ses tellerinde nodül veya polip gibi iyi huylu,
ancak sürekli ses kısıklığına yol açabilecek rahatsızlıklarla
karşılaşmak mümkün olur. Ses hastalıklarına karşı koruyucu önlemler
alınabilir. Bir kısmında cerrahi müdahalenin gerekebileceği bu tür
hastalıklarla karşılaşmamak için ses kullanımına dikkat edilmeli,
uzun süreli konuşmaların yapıldığı durumlarda zaman zaman konuşmaya
kısa aralar verilerek su içilmelidir. Bir haftayı aşan ses
kısıklıklarında ise bir kulak burun boğaz uzmanına başvurarak sorun
ortaya konmalı ve tedavi edilmelidir.''
ÖKSÜRÜK VE HAPŞIRIK
Öğretmenlerin sık yaşayabileceği sağlık sorunlarından biri de
solunum yolunda gelişen enfeksiyonlar ve alerjik durum olduğunu
vurgulayan Göğüs Hastalıkları Bölümünden Dr. Elif Altuğ Kolsuk ise
sınıf içinde var olan bir virütik enfeksiyonun hızla hava yoluyla
bulaşabilme olasılığına sahip olduğu bildirdi.
Hem öğrencilerin birbirine, hem de öğretmenlerine bu mikrobu
kolaylıkla taşıyabileceklerine işaret eden Kolsuk, şunları
kaydetti:
''Sınıf içinde öksürük ve hapşırık virütik enfeksiyonların en sık
bulaşma yollarıdır. Bu nedenle hastalıkların yayılımını önlemede el
yıkanması mutlaka hatırlanmalıdır. Diğer bir nokta ise bazı
maddelerin solunum yolunu tahriş ederek astım yakınmalarının
başlamasına veya artmasına neden olmasıdır. Bunlar arasında tebeşir
tozu da bulunur. Öğretim süresince tebeşir tozuna yoğun maruz
kalma, bu toz parçacıklarının solunum yollarında duyarlılık artışı
ve zaman içinde de hava yolu tıkanıklığına yol açmasına neden
olabilir. Sonuçta meslek hastalığı olarak astım bronşit durumu
gelişebilir veya var olan solunum yolu hastalıkları
kronikleşebilir.''
''DOĞRU DURUŞU KORUMAK ÖNEMLİ''
Fizik Tedavi ve Ortopedi Klinik Şefi Uzman Doktor Önder Çerezci de
her gün doğru duruşu korumanın önemli olduğunu vurgulayarak, ancak
özellikle de küçük sınıflara eğitim veren öğretmenlerin,
zamanlarının büyük bir kısmını yere eğilerek geçirdiklerini, eğitim
verdikleri ortamların çok küçük beden boyutlarına göre tasarlandığı
belirtti.
Çerezci, öğretmen ve öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu:
''Öğretmenlerin uzun süreli oturmak ve kötü duruşun oluşturduğu
problemlerden kurtulmak için özellikle hareketin doğru kullanılması
konusunda eğitilmeleri gerekir. Doğru duruşun sık sık hatıra
gelmesini sağlamak üzere bu konuyla ilgili eğitim broşürleri
hazırlanmalı ve doğru duruş biçimleri bunların üzerinden
gösterilerek anlatılmalıdır. Kas iskelet sistemi hastalıklarının
azaltılması amacıyla sık aralar vererek çalışmak gerekir. Genel
prensip olarak duruş, 40 dakikada bir oturur pozisyondayken ayağa
kalmak ya da ayaktan tekrar oturur pozisyona geçmek şeklinde
olmalıdır.
Genel okul mobilyaları konusunda mobilya seçimi oldukça önemlidir.
Sıralar ve masalar sandalyelerle uyumlu olmalı. Çalışma masasında
olduğu gibi, oturma sırasında da herhangi bir büyük eklemde
gerginlik ve ağrı hissedilmemeli. Sandalyeler sıraya ya da masaya
mümkün olduğu kadar yanaştırılmalı. Ayakların sıraların altına
rahatlıkla girdiğinden emin olunmalı. Yazı tahtası ile sıralar
arasında öğrenci gidiş - gelişini engellemeyecek şekilde boşluk
bırakılmalı. Alternatif yöntemler kullanarak aynı masa seviyesinde
okuma işleminin uzun süreli yapılması engellenmeli. Bilgisayar
kullanımında olduğu gibi, sıralarda da uzun süreli oturmaktan
kaçınmak gerekir. Omuzlar ve kol rahat olmalı. Sandalyenin iki
taraflı kol desteklerinden faydalanılmalı. Ayaklarımız yere tam ya
da ayak dinlendirme platformunda tutulmalı. El çantası yerine sırt
çantası taşımak, daha az enerji gerektirdiğinden ve doğru duruş
sağladığından tercih edilmeli.''