Öğretmenler kesintilere isyan etti
Abone olBağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı öğretmenlerin maaşlarından yapılan yüzde 2'lik zorunlu kesintilerin kalkması için destek istedi.
Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan AVCI,
Öğretmenlerin maaşlarından yapılan yüzde 2'lik zorunlu kesintiler
ile kurulan İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığında
(İLKSAN) yaşanan yolsuzluk olayı ile ilgili ne hükümetin ne
muhalefetin ne de Cumhurbaşkanının bir adım atmaması üzerine cesur
gazetecileri ve basını kendilerine destek vermeye davet etti. Basın
mensuplarını, öğretmenlerine vefa borcu olarak yardımlarını
esirgemeyecekleri inancıyla "Öğretmeninize destek verin!" diyerek
yardıma çağıran AVCI, yolsuzluk sürecini şöyle anlattı: İLKSAN
tarafından Kemal Ilıcak'ın 1992 yılında İstanbul Pendik deki
metrekaresi 17 bin lira olan arsaları, AYBA adlı aracı şirket
maharetiyle metrekaresi 57 bin 500 liradan toplam 189 milyar liraya
İLKSAN'a satmasının ardından İLKSAN'ın tapuyu alamaması üzerine
tapu cebri tecil davası açılması için, İLKSAN'ın kendi içinde bir
hukuk bürosu ve yeterince avukatı olmasına karşın, Yönetim Kurulu
kararıyla dışarıdan hizmet satın almak suretiyle Av. Nuray Turcan
ve Av. Mehmet Yılmazcan ile sözleşme yapması ve davanın kazanılması
halinde kazanılan miktara göre gayrimenkul değeri esas alınarak bu
değerin yüzde 20'si tutarı karşılığı TL olarak anlaşma yapılmıştı.
Yapılan sözleşmenin ardından tapu cebri tecil davası Pendik 2.
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ve Yargıtay'da sonuçlandı. İLKSAN, 1998
yılında avukata 37 milyar 950 milyon lira ödedi. Ardından, Yönetim
Kurulu kararı olmadan üyelerden bir kaçının inisiyatifi ile
zorunluluğu ve hiç gereği yokken İstanbul Valiliği'ne arsanın
değerine ilişkin dilekçe yazıldı. Bilirkişi incelemesiyle arsanın
değeri 16,5 trilyon olarak belirlendi. Bilirkişi raporu ileride
Mehmet Yılmazcan'ın açtığı davada belge olarak kullanıldı. Davanın
sonuçlanmasından 5 yıl sonra avukatlık ücretinin eksik ödendiği
gerekçesiyle 7 Temmuz 2003 tarihinde Av. Mehmet Yılmazcan ve Av.
Nuray Turcan, İLKSAN'a Kahramanmaraş Barosu Hakem Kurulu nezdinde
20 trilyon liralık alacak davası açtılar. Dava görev yönünden
İstanbul Barosu Hakem Kurulu'na sevkedildi. Dava devam ederken 18
Temmuz 2003 tarihinde verilen kanun teklifi ile 1136 sayılı
Avukatlık Kanunu'nda 13 Ocak 2004 günü 5043 sayılı Kanun ile bazı
değişiklikler yapıldı. Kanun değişikliği teklifini veren dört
imzacıdan birinin ismi ise, davayı açan iki avukattan birisi ve
aynı zamanda AKP Kahramanmaraş Milletvekili olan Av. Mehmet
Yılmazcan'dı. Açılan davada trilyonlarca lira söz konusu olmasına
rağmen 30 Eylül ve 12 Ekim 2004'de görülen duruşmalar jet hızıyla
bitirildi. Mahkeme kararıyla Av. Mehmet Yılmazcan, İLKSAN'dan 2
trilyon 513 milyar lira ve paranın 6 yıllık faizini almaya hak
kazandı. Satın alınan 3 bin 300 dönümlük araziyle ilgili avukatlık
hizmetini üstlenen AKP Milletvekili Avukat Mehmet Yılmazcan'ın
çıkartılmasına vesile olduğu yasa değişikliği sayesinde kurumdan 20
trilyon alacaklı duruma gelmesinin ve ardından konuyu temyize
götürmek istemesinin 'açgözlülükten' de öte bir durum olduğunu
vurgulayan Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan
Avcı, "Sayın milletvekilinin 20 trilyonu beğenmeyerek 200 trilyon
talebiyle temyize gideceğini açıklaması, örtbas edilmeye
çalışılmaktadır. Hükümet adeta , İLKSAN'daki geleneksel hortumlama
ve yolsuzluk girdabına "Devam!" demektedir, diyerek yorumladı.
Dönemin İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Ongun'un daha sonra
Aydın MHP milletvekili olduğunu, Milli Eğitim Bakanı tarafından
İLKSAN'a atanan bürokrat Hacı Gökhan Gül ile sözleşme imzaladığı
avukatlar Halime Nuray Turcan ve Mehmet Yılmazcan'ın
Kahramanmaraşlı olduğunu, Avukat Turcan'ın dönemin MHP Kadın
Kolları Başkanı iken daha sonra Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi
olduğunu, Mehmet Yılmazcan'ın geçmişte Merhum Alparslan Türkeş'in
avukatlığını yaptığını ve şu anda AKP Kahramanmaraş milletvekili,
Başbakanlık Hukuk Müşavirliği görevini ve aynı zamanda Netaş
Denetim ve Yönetim kurulu üyesi olduğunu belirten AVCI, İLKSAN
adeta bir çete tarafından kapkaç edilmiştir dedi. AVCI yaşanan bu
büyük "kapkaç" olayıyla ilgili şöyle kaydetti; Arsanın bedeli olan
189 milyar 758 milyon liradan kalan borç 40 milyar iken bankaya 56
milyar teminat mektubu veriliyor. Banka teminat mektubunun
çözülmesi sonucu arsanın ilk sahipleri 16 milyarı alıyorlar. AYBA
şirketinden alacaklarına karşılık 16 milyar lirayı tahsil
ediyorlar. AYBA şirketinin toplam 21 milyar İLKSAN'a borcu var.
Ancak bu güne kadar bir lira dahi alınamadı. Arsa devrinin amacı,
arsaların İLKSAN'a geçmesini önlemek. Sonuçta Pendik arsalarının
büyük bir bölümü, Yönetim Kurulu'nun gerekli çalışmayı ve hukuki
girişimi layıkıyla yerine getirmemesinden dolayı ortaklı olarak
alınmak zorunda kalındı. Parselin yeterli ve sağlıklı piyasa
araştırması yapılmadığı ve açık artırmadan erken çekildiği için
arsa gerçek değerinin 10 trilyon lira altında Mil-Pa'ya satıldı.
İLKSAN avukatları, davanın anayasaya aykırılığını iddia ediyorlar
ama hakim yerinde görmüyor. Dava sonuçlanmadan İLKSAN
avukatlarının, reddi hakim talebinde bulunmaları gerekirken bu
yapılmıyor. Ayrıca, İLKSAN'ın 1998 yılında avukatlık ücreti olarak
37 milyar 950 milyon lira ödediği dönemde hiç gereği yokken arazi
değerinin tespiti için valiliğe yazı yazılıyor. Gelişmelerin,
meselenin tekrar meclisin el koymasını gerektirecek ciddiyette
olduğunu belirten AVCI, Hükümetin İLKSAN konusundaki yaklaşımının,
dürüstlük sınavı olacağını belirtti. Avcı, İLKSAN'ın geleceği ile
ilgili önerilerini şöyle kaydetti; İLKSAN'ın kamuoyunda yıpranan
imajının durdurulması için yasasının ve antidemokratik statüsünün
değiştirilmesi gerekmektedir. Sendika olarak yaptığımız kamuoyu
yoklamasında öğretmenlerin yüzde 78'i İLKSAN'ın kapatılmasını ve
tüm varlıklarının üyelere pay edilmesini istiyor. Yüzde 15'i
İLKSAN'ın OYAK benzeri ikinci bir sosyal güvenlik kuruluşu olarak
saygın ve itibarlı bir kuruluş olmasını görmek istemektedir. 250
bin üyesi bulunan İLKSAN, mensuplarının maaşından her ay zorla
kestiği aidatları çarçur etmektedir. Küçük bir misalle 30 yıllık
bir öğretmenin her ay maaşından kesilen 20 milyon lira, 30 yıl
sonunda hiç işletilmese ve değerlendirilmese 7.200 YTL etmesine
rağmen, bu para bile ödenmemektedir. Kesilen aidatın %20 ile %30'u
İLKSAN tarafından buharlaştırılmaktadır. Bu buharlaşan paralar
yeteneksiz, işbirlikçi yöneticiler ve siyasiler yüzünden AKP
milletvekili avukat Mehmet Yılmazcan gibilerinin cebine transfer
edilmektedir. 120 trilyon nakit, 300 trilyon ederinde mal varlığı
bulunan İLKSAN adeta AKP yöneticilerince sorumsuzca, arpalık gibi
kullanılmaktadır. 20 trilyonluk avukatlık ücretine bu benim alın
terim diyen sayın YILMAZCAN'ı tüm öğretmenler adına kınıyoruz.
Çocuklarımızı geleceğe hazırlayan sınıf öğretmenlerimizin alın
terinin ürünü olan İLKSAN'ı mecliste birkaç kulis ve entrikayla
gerçekleştirildiği kanun maddesi değişikliği ile 20 trilyon borçlu
çıkaran sayın YILMAZCAN'ı insafa davet ediyoruz. Göz göre göre
yıllardır ödedikleri aidatları kapkaç edilen öğretmenler adına
birtürlü sesimize kulak vermeyen sayın Cumhurbaşkanını, sayın
Başbakanı, sayın Milli Eğitim Bakanını protesto ediyor ve İLKSAN'da
ki kayıp her kuruşun hesabını sormamız ve tazminini yapmamız için
bu sürece katkıda bulunmaları adına kendilerinin bir zamanlar
öğretmeni olduğumuz basın ve medya mensuplarını yardıma
çağırıyoruz.