Öğretmenler 2013 zammına tepkili
Abone olMemurlar yeni yıl maaşlarını yüzde 0,14'lük enflasyon farkı ve yüzde 3'lük Ocak zammıyla birlikte toplam yüzde 3.14 zamlı alacak.
Buna göre ortalama bir öğretmen 15 Ocakta 60 TL zamlı
maaş almış olacak.
TÜİK’in enflasyon hesabındaki ağırlıkları aylar itibarıyla
değiştirmesi nedeniyle çalışan ve emeklilerin daha düşük zam
aldığını söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel
Örgütlenme Sekreteri Kenan Karataş, “Yüzde 3.14’lük maaş zammı
mutfaklarımızdaki reel enflasyonu karşılamaktan uzaktır. TÜİK
enflasyon hesabında kullandığı ana harcama gruplarının
ağırlıklarında oynama yapıyor ve bu şekilde ana harcama gruplarının
enflasyona etkisi değişiyor. Enflasyon hesaplamasını yaparken, 446
mal ve hizmetin fiyatlarındaki değişimi izleyen TÜİK, bu 446 mal ve
hizmeti 12 ana harcama grubuna dağıtıyor fakat her bir mal ve
hizmetin ağırlığını kamuoyunun bilgisi dışında belirliyor. TÜİK,
açıkladığı ağırlıklara göre hesaplama yapmamasının nedenini
kamuoyuna izah etmelidir. TÜİK öteden beri açıklamış olduğu
ağırlıklar üzerinden değil işine nasıl geliyorsa öyle hesaplama
yapıyor ve memur ve emeklilerin maaş zamları, reel enflasyon
karşısında düşük kalıyor” dedi.
Hükümeti ücret politikalarını belirlerken daha hassas ve
hakkaniyetli bir yol izlemeye davet eden Kenan Karataş, “OECD
ülkeleri arasında son on yılda en çok Türkiye büyümüştür. Son on
yılda Türkiye ortalama yüzde 5.5 oranında büyümüştür. Bu büyümeden
kamu çalışanlarına neden pay verilmiyor? Bu büyümeye eğitim
çalışanlarının, memurların, işçilerin, emekçilerin katkısı yok
mudur? Türkiye kendi kendine mi büyümektedir? Enflasyon farkı
dışında çalışanlara büyümeden de pay verilmelidir. Eğer, son 10
yıldır büyümeden memurlara da farkı verilseydi memur maaşlarına en
düşük yüzde 50 civarında fazladan zam yansımış olacaktı. Nasıl ki
ekonomik krizlerden, mali depremlerden payımıza düşen sıkıntıyı
göğüslüyor, fedakârlık gösteriyoruz. Türkiye’nin büyümesinden ve
zenginleşmesinden de hakkımız olan payı istiyoruz” dedi.
Karataş, yapılan eğitim reformlarının sağlıklı bir şekilde hayata
geçmesi ve en verimli sonuçların alınabilmesi için öğretmenlerin ve
eğitim çalışanlarının desteğinin çok önemli olduğuna işaret ederek,
“Eğitimcilerimizin maaşları kamu çalışanlarının ücret skalasında
alt seviyelerde seyretmektedir. Türkiye’nin eğitimde kalite,
demokratikleşme, sivilleşme ve fırsat eşitliği alanlarında önemli
adımlar attığı bir süreçte eğitimcilerimizin ücret ve maaşlarında
da aynı gayret ve iyileştirmeleri ivedilikle hayata geçirmesi
gerekiyor” diyerek sözlerine son verdi.