Öğretmeniyle tartıştı hayatı değişti
Abone olİstanbul'da öğretmeniyle tartıştıktan sonra okulu bırakarak ticarete atılan Necmettin Bitlis'in başarı hikayesine şaşıracaksınız.
İstanbul'da öğretmeniyle tartıştıktan sonra okulu
bırakarak ticarete atılan Necmettin Bitlis'in 1986 yılında kurduğu
Polisan Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş, uluslararası piyasalarda
yaşanan krize rağmen büyümeyi sürdürüyor.
Bitlis, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Malatya'da 8 yaşındayken
okul çıkışlarında babasının kumaş dükkanında gittiğini, bu sayede
ticareti ve alışverişi erken yaşlarda öğrendiğini söyledi.
1942 yılında ise Malatya'dan İstanbul'a göç ettiklerini ve
babasının da kumaş dükkanını Sultanhamamı'na taşıdığını dile
getiren Bitlis, lisede okurken bir öğretmeniyle tartışması üzerine
10. sınıfta okulu bırakarak tamamen ticarete atıldığını
anlattı.
Ancak ticaretin de belli bir süre sonra kendisini tatmin
etmediğini, farklı işler yapmak, bir şeyler üretmek istediğini
vurgulayan Bitlis, şöyle devam etti:
''Bu düşünceyle babama, Marshall yardımlarından faydalanarak bir
üretim tesisi kurma fikrini açtım. Babam da 'Hayır oğlum, biz
tüccarız, alırız satarız, sanayicilik bizim işimiz değil' diyerek
teklifimi geri çevirdi. Ben ise her zaman işin imalat ve üretim
tarafına hevesliydim. İplik alıp, Yeşildirek, Topkapı,
Sağmalcılar'da dağınık dokuma tezgahlarında dokutmaya, dokumaları
fabrikalarda boyatmaya ve dükkanımızda satmaya başladım. Daha ucuza
mal ettiğim için kar marjını yükseltmeyi sağlamıştım.''
Bitlis, 1955 yılında Zeytinburnu'nda içinde boyahanesi de bulunan
eski bir kumaş fabrikasını 8 yıllığına kiralayarak iplik, dokuma ve
boyama birimleriyle tekstil üretimine başladığını ve o dönemde 350
kişiyi istihdam ettiğini söyledi.
1961 yılında ise Kağıthane'de kapatılan bir mensucat fabrikasını
satın alarak Türkiye'deki sayılı tekstil üreticileri arasına
girmeyi başardıklarını dile getiren Bitlis, ''Bir iş kolum daha
olsun, yalnızca tekstilde değil, farklı alanlarda da faaliyet
gösterelim'' düşüncesiyle kimya mühendisi bir tanıdığı aracılığıyla
İsraillilerle anlaşma yaptıklarını ve 1964 yılında tutkal üretmeye
başladıklarını bildirdi.
Necmettin Bitlis, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye ihtiyacının yüzde 50 fazlası kapasitede bir tesis kurmak
üzere Sınai Kalkınma Bankası'ndan kredi kullandık. Daha biz tesisi
kurarken Türkiye'nin ihtiyacı bir kaç katına çıktı. Tesisimize ek
yatırımlar yaptık, daha sonra Almanlar ile ortak, ağaç sanayisinin
kullandığı reçine imalatına başladık. Türkiye'de ilk kez, kağıt
tutkalı tekstil apre malzemesi, boya ham maddesi olarak kullanılan
emulsiyon reçinelerini, levha, kontrplak ve formikalarda kullanılan
formaldehit reçinelerini Kağıthane üretim tesislerinde üretmeye
başladık. Tekstilden kimyaya doğru bir geçiş yapmış olduk.
Fabrikanın iplik ve dokuma bölümlerini kaldırdık. Ham madde
maliyetlerini azaltmak adına 1977 yılında Kağıthane'deki üre
formaldehit üretim birimini Dilovası'ndaki tesislere yeni teknoloji
ve 100 bin ton kapasiteye çıkararak taşıdık, ham madde
taşınabilecek limanımızı inşa ettik ve süreç içinde üretimimize
tamamen Dilovası'ndaki tesislerde devam ettik.''
1986 yılında da Polisan Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş'yi kurarak boya
üretimine başladıklarını anlatan Bitlis, ''Şu anda holding
genelinde 1200 çalışanımız var. Bunun 750'si Polisan Boya'da
istihdam edilmiş durumda'' dedi.
Bitlis, her şeyin hayal etmekle başladığını ve sektörde 3-4 büyük
firma arasında yer edindiklerini belirterek, ''Bu noktaya gelmeden
önce, hayalini kurdum, sonra hayalimi kağıda aktardım ve bu günlere
geldim. Şu anda Polisan Holding, liman işletmesi yanında, kimya,
mensucat ve yapı sanayi sektörlerinde faaliyet gösteriyor'' diye
konuştu.
''KRİZİ HEMEN HEMEN YAŞAMADIK''
Az miktarda kara tankerleriyle yakın ülkelere reçine ihracatları
olduğunu, bölgeye demiryolu hattı kurulması halinde blok trenlerle
ihracatı artırmayı hedeflediklerini bildiren Bitlis, şöyle
konuştu:
''Uluslararası piyasalardaki ekonomik krizi hemen hemen yaşamadık.
Çünkü boyada kaliteli hizmet anlayışımız var. Sürekli Anadolu'daki
bayilerimizi ziyaret ediyor, ihtiyaçlarını, sıkıntılarını
dinliyorum. Ben gidemezsem çocuklarım gidiyor. Anadolu esnafı bizi
iyi günde de kötü günde de destekler. Bu nedenle 2008 yılında
başlayan küresel finansal kriz döneminde de büyümemizi sürdürdük.
2009 yılını tonaj bakımından yüzde 4, ciro bakımından da yüzde
14-15 oranında artıyla atlattık. 1964 yılından beri boyanın ana
maddelerini imal ettiğimiz için, boyanın ne demek olduğunu iyi
biliyoruz. Kalite ve hizmeti ön planda tuttuk ve her sene bir
büyüme içindeyiz. Bu yıl da boyada yüzde 20-25 oranında bir
büyümemiz var.''
Dilovası Kuyubaşı mevkisinde 33 yıl önce fabrikaya kuyu açarak su
temin etmek için hazineden küçük bir arazi satın aldıklarını,
ormandaki ağaçların kesilmesi üzerine de Orman Bölge Müdürlüğü
yetkilileriyle görüşüp bölgeyi koruma altına almak istediğini
bildirdiklerini hatırlatan Bitlis, Türkiye'de ilk kez Çevre ve
Orman Bakanlığı ile Orman Koruma Protokolü imzaladıklarını
belirtti.
''Çevre ve Orman Bakanlığı, koruma amacıyla 5 bin 500 dönüm araziyi
vermek istedi. Korumakta güçlük çekebileceğimizi düşündüğüm için 2
bin dönümünü kabul edebildim'' diyen Bitlis, arazinin tamamını
almadığına pişman olduğunu, bugün orman yerindeki gecekondulaşmayı
görünce üzüldüğünü söyledi.
ÇEVREYE DUYARLIK
Dilovası'nda 9. fabrikayı kendilerinin açtığını, şu anda ilçede 185
fabrika bulunduğunu ifade eden Bitlis, şöyle devam etti:
''Fabrikayı ilk kurduğumuzda Türkiye'de ilk defa atık arıtma
tesisini de kurduk. TÜBİTAK'a proje yaptırdık, ancak ilk etapta iyi
sonuç alamadık. Daha sonra Avusturyalı bir firmaya atık arıtma
tesisimizi yaptırdık. Bu yıla kadar kullandık. İlave yatırımlarla
da Türkiye'nin en iyi arıtma tesislerinden birini oluşturmuş olduk.
Atıklarımızı katı atığa dönüştürüyoruz. Çıkan çamurun 2000-2500
kalori değeri var, bu atığı çimento ve çelik fabrikalarına yakıt
olarak veriyoruz. Yani tesislerimiz sıfır atıkla faaliyetlerini
sürdürüyor. Dilovası'nda yapılan arıtma tesisinin faaliyete
geçmesiyle bölgedeki evsel atıkların kontrolü de sağlanmış olacak,
denize, dereye en ufak bir atık gitmeyecek. Sanayi zaten kontrol
altındaydı, şimdi evsel atıklar da kontrol altına alınmış
olacak.''
Çeşitli sosyal sorumluluk projelerini de hayata geçirdiklerini
vurgulayan Bitlis, 1988 yılında bir ilkokul inşa ettiklerini, 1999
Marmara depreminde Dilovası'nda yıkılan camiyi yeniden
yaptırdıklarını şimdi ise ilçeye yaklaşık 2 bin kişilik spor salonu
yaptırmayı planladıklarını sözlerine ekledi.