Öğretmeni öldüren gencin babası konuştu
Abone olİzmir'de Rabia Sevilay Durukan'ı öldüren gencin babası olayla ilgili konuştu.
İZMİR’de, evli ve 2 çocuk annesi öğretmen Rabia Sevilay
Durukan’ı bıçaklayarak öldürdükten sonra tutuklanan 15 yaşındaki
H.K.’nın, cezaevinde kendisini ziyaret eden yakınlarına,
"Öğretmenimin çocukları ne olacak? Öldüğüne
inanmıyorum" dediği öğrenildi. H.K.’nın babası Cemil K.,
"Keşke bizim ailemizden biri ölseydi. Öğretmenin ailesine
başsağlığına gitmek istiyoruz. Acımız çok büyük. Öğretmen geri
gelecekse, ailemizden birini de feda etmeye hazırız. Keşke böyle
bir olay yaşanmasaydı" diyerek üzüntüsünü dile
getirdi.
Karabağlar İlçesi Eskiizmir Caddesi’ndeki Nazire Merzeci İlköğretim
Okulu’nda geçen çarşamba günü, saat 09.30 sıralarında meydana gelen
olayda, sürekli derse geç kaldığı gerekçesiyle uyarı alan okulun
8’inci sınıf öğrencisi H.K., Fen ve Teknoloji Öğretmeni, 40
yaşındaki Rabia Sevilay Durukan’ı, dört yerinden bıçaklayarak ağır
yaralamıştı. Rabia öğretmen, kaldırıldığı yakındaki özel hastanede
yaşamını yitirirken, gözaltına alınan H.K., sevk edildiği adliyede
çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp Yenişakran Cezaevi’ne konuldu.
"MÜDÜR YARDIMCISI HAKARET ETTİ"
İzmir’de eğitim camiasını derinden sarsan olayın
kamuoyundaki yankıları sürerken, H.K.’nın, midye satışıyla uğraşan
aslen Mardinli olan babası Cemil K., DHA muhabirine, olayı ve
yaşadıklarını anlattı. H.K.’nın en büyük çocuğu olduğunu, onun
dışında bir kız, üç erkek evladı daha bulunduğunu dile getiren
Cemil K., şöyle devam etti:
"Olaydan bir gün önce derse geç kaldığı gerekçesiyle
öğretmeni Rabia Sevilay Durukan, soyadını bilmediğim S. adlı müdür
yardımcısına şikayet etmiş. Müdür yardımcısı da oğluma, ’Babanı da
al okula gel, görüşelim’ demiş. Ben de olay günü sabah saatlerinde
müdür yardımcısının odasına oğlumla birlikte gittim. Odada Sevilay
öğretmen de vardı. Müdür yardımcısı, oğluma aşırı derecede
hakaretlerde bulundu, aşağıladı. Yüzüne dosya fırlattı. Rabia
öğretmen de oğlumun sigara içtiğini söyledi. Ama bu durum, eskiye
dayanıyordu. Oğlumun sigara içtiğini daha önceden öğrenince
uyarmıştım. O da içmeyeceğine dair söz vermişti. Bir anda eskiye
dayanan bu olay yüzünden, sanki yeniymiş gibi bir mahcubiyet
yaşadı. Müdür yardımcısı, şikayetçi olması için Sevilay öğretmene
aşırı baskı yaptı. O aslında şikayetçi olmak istemiyordu. Müdür
yardımcısı, şikayetçi ol, ’Yurda verilsin’ dedi. Oğlum çok
sinirlendi, ben de odadan dışarı çıkmasını söyledim. O dışarı
çıkınca ben de okuldaki polislerle bahçede görüşmeye başladım.
Polislere, ’Eğer oğlum, okulu rahatsız ediyorsa, alayım’ dedim. Ama
onlar ’Okusun’ dedi. Biz bu görüşmeyi yaparken, eşim telefonla
arayıp, ’H. eve bıçak almaya geldi. Ben engel olunca almadı.
Dikkatli olun, okula geliyor’ dedi. Ben de bunu duyunca müdür
yardımcısı ve polislere söyledim. Önlem alsınlar diye. Eşim de
yalın ayak peşinden okula gelmiş. Ancak, çok fazla zaman geçmeden
Rabia Sevilay öğretmenin bıçaklandığını duydum, okulda kargaşa
başlamıştı."
OLAY GÜNÜ KAN VERMEK İSTEDİK AMA...
Olayın şokunu ailece yaşadıklarını, o günden beri evlerine gidemediklerini anlatan Cemil K., "Biz, kendi halimizde bir aileyiz. Olay gününden beri evimize gidemiyoruz. Uyuyamıyoruz. Soframız hala aynı şekilde duruyor. Oğlum, büyüklerine çok saygılı bir çocuktur. Oğlumu, cezaevinde ziyaret ettik. Öğretmeninin öldüğüne inanmıyor. ’Öğretmenimin çocukları ne olacak’ dedi. Kendinde değil sürekli ağlıyor, koğuşta bağırıyormuş" diye konuştu.
Diğer iki oğlunu da bu olay nedeniyle okuldan almak zorunda
kaldığını söyleyen Cemil K., "Keşke bizim ailemizden biri
ölseydi, bu kadar üzülmezdik. Öğretmenin ailesine başsağlığına
gitmek istiyoruz. Olay günü de kan vermek, çocuklarına yardımcı
olmak istedik. Ancak polisler uygun görmedi. Acımız çok büyük.
Öğretmen geri gelecekse, ailemizden birini de feda etmeye hazırız.
Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı. Kim isterdi böyle olmasını, Özür
diliyoruz. Oğlum ve öğretmeni buna layık değildi. Müdür
yardımcısından şikayetçiyiz. Onun o ağır sözleri bu olaya neden
oldu" diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Baba Cemil K., oğlunun uyuşturucu kullandığı ve annesine de şiddet uyguladığı iddialarını ise reddetti.
"SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK"
Ailenin avukatlığını yapan Ömer Ayebe ise soruşturmayı yürüten savcıya Müdür Yardımcısı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, "Bu olayda, çocuk da öğretmen de mağdur. İkisi de çarpık eğitim sisteminin kurbanı. Ceza yerine şefkate, sevgiye dayalı bir eğitim sistemi olsaydı, bu durum yaşanmazdı. Rehberlik sistemi kesinlikle sorgulanmalı. İnsan psikolojisinden anlamayan bir kişi nasıl müdür yardımcısı yapılır. Suç duyurusunun dışında İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, müdür yardımcısı hakkında soruşturma yapması için de başvurumuz olacak" dedi.