Öğretim üyelerinin YÖK rahatsızlığı
Abone olÜniversitelerde çalışan akademisyenlerden oluşan Tüm Öğretim Üyeleri Derneği, yeni bir 'YÖK Raporu' hazırlayarak, hükümeti YÖK Kanunu'nda değişikliğe çağırdı.
Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu adına açıklama yapan
Genel Başkan Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, Dernek Genel Başkan
Yardımcıları Abant Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kaptan
Kaptangil ve Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Bahir
Türközer, Hacattepe Üniversitesi öğretim görevlisi Suay Karaman,
Muğla Üniversitesinden Prof. Dr. M. Zafer Sunu, Gazi
Üniversitesinden Prof. Dr. Bedriye Saraçoğlu ve Hacettepe
Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Tomanbay tarafından
hazırlanan raporda, 'YÖK bugün etkisini yitirmiştir' denildiğini
bildirdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın üstüne düşeni yapmayarak bu
konuda ürkek ve çekingen davranmakta olduğu belirtilen raporda,
ilgisizliğin ve çekingenliğin üniversite kamuoyunu üzdüğü
belirtildi ve "Bakanlık, YÖK yasasıyla ilgili tavrını kamuoyuna
açıklamalıdır" denildi. YÖK'ün kuruluşun itibaren güven duyulmayan
ve aşınan bir kurum olduğu vurgulanan raporda, YÖK ile ilgili şu
tespitlere ve rahatsızlıklara dikkat çekiliyor: "YÖK, rektörlerle
ilgili bir işlem yapmaktan kaçınmaktadır. Sonuçta, rektör
diktatörlükleri koyulaşmış ve keyfi yönetim artmıştır. Bu arada
öğretim üyeleri mağdur olmaktadır. Bugünkü sistem içinde YÖK'ün,
öğretim üyelerinden yana tavır alarak, rektörlerin öğretim üyeleri
üzerindeki tahakkümünü kırmasını istiyoruz." Tüm Öğretim Üyeleri
Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Hatipoğlu, daha önce hazırladıkları
bir raporu Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e sunduklarını, ancak
aradan 2 yıl geçmesine rağmen yükseköğretim sorunlarına ilişkin en
ufak çözüm getirilemediğini yeniden rapor hazırlanarak, Bakan
Çelik'e sunulmasına karar verildiğini bildirdi. YÖK'TE ÇÖZÜLMESİ
GEREKEN İVEDİ SORUNLAR Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu
tarafından hazırlanan YÖK raporu, 18 maddeden oluşuyor. Rektörlerin
yönetimdeki sultasından duyulan rahatsızlıkların belirtildiği
raporda, acil olarak çözülmesi gereken konular şu başlıklardan
oluşuyor: - YÖK Yasası'nın kısa sürede toptan değiştirilmesi
olasılığı zayıftır. Bu durumda yasada ivedilikle düzeltilmesi
gereken maddelere ilişilmeli ve çağa uygun değişiklikler
yapılmalıdır. - Rektörlerin yetkileri azaltılmalıdır. Rektör süresi
4 yılla ve bir dönemle sınırlandırılmalıdır. Aynı bilim
alanlarından iki dönem üst üste rektör seçilmemelidir. Alanlar her
üniversiteye göre Üniversitelerarası Kurul tarafından
saptanmalıdır. - Fakültelerde yetkili kurul Fakülte Kurulu
olmalıdır. Bu kurulun üye sayısı en çok 50 olmalıdır. Oluşumunu her
üniversite kendisi belirlemelidir. Bu kurul kadro belirleme, atama
ve yükseltme ve diğer akademik konularda yetkili olmalıdır. -
Dekanlar en çok üst üste iki dönem görev yapmalıdır. Kadrosunda
50'den fazla öğretim üyesi olan fakültelerde seçilen iki adaydan
birisi YÖK tarafından atanmalıdır. - Üniversite içi bütün
seçimlerde doçentler ve profesörlerle, yardımcı doçent ve öğretim
yardımcılarının temsilcileri oy kullanmalıdır. - Dekan ve rektör
seçimlerinde iki tur uygulanmalıdır. İkinci turda en yüksek oy
alanlar seçilmeli ya da önerilmelidir. - Vakıf üniversiteleri
Türkiye'nin gerçeği olmuştur. Ancak, bunların işleyişleriyle ilgili
yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Ücretlerine üst sınır
getirilmelidir. - Kamuoyunda sürgün maddeleri olarak bilinen 7/L ve
13/b.4 maddeleri kaldırılmalıdır. - Yeni üniversiteler açılmalıdır.
Bunlar için gelişmiş illerimiz yeğlenmelidir. - Gelişmiş
üniversitelerde doçent ve profesör kadrolarına atanacak olanlar,
kadroları saklı tutulmak koşuluyla, her unvan dönemi için, birer
yıl gelişmekte olan üniversitelerde zorunlu hizmet yapmalıdırlar.
Öğretim üyesi sorununu çözmenin tek koşulu budur. Sırf bunun için
özel yasa çıkarılabilir. - Üniversite kontenjanları artırılmalıdır.
Zorunlu hizmet nedeniyle öğretim üyesi sorunu çözülürse, yerel
üniversite kontenjanlarında önemli artış sağlanabilir. -
Üniversiteye giriş fırsat ve olanak eşitliğini sağlayacak şekilde
yeniden düzenlenmelidir. Meslek Liselerini bitirenler için "lise
denklik sınavı" uygulanmalı ve bu sınavı başaranlara üniversite
sınavına girme hakkı tanınmalıdır. - Meslek Yüksekokulları yeniden
yapılandırılmalıdır. Bunlar nüfusu 50 bini geçen kentlerde
açılmalıdırlar. YÖK'e bağlı olarak "Yüksekokullar Üst Kurulu"
oluşturulmalıdır. Bu okulların öğretim elemanları için özel unvan
ve koşullar belirlenmelidir. Birkaç yıldır uygulanmakta olan
"sınavsız geçiş" yöntemine ivedilikle son verilmelidir. -
Üniversite disiplin yönetmeliği yeniden gözden geçirilmelidir. -
Öğrencilere üniversiteden çıkarma cezası verilmemelidir. Bunun için
YÖK'ün 54/g fıkrası ivedilikle kaldırılmalıdır. - Üniversite
merkezi dışındaki fakülteler merkeze çekilmelidir. - Üniversite
yöneticiliklerine atananlara sağlanan ek gelir olanakları
kaldırılmalıdır. Üniversiteyi yozlaştıran şimdiki sisteme son
verilmelidir. - Tıp Fakültelerinde olduğu gibi bütün fakültelerde
araştırma görevliliğine giriş 'merkezi sistemle' olmalıdır. Kaynak:
www.mynet.com