Öğrencileri kimler hastanelik etti?

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- 7.2 milyon öğrenciye süt dağıtımından alınacak dersler var kuşkusuz. Son yılların belki de en önemli projesi. Hiç süt içmemiş yada bir kaç kez içmiş miniklerin her gün süt içecek olması sağlıklı nesiller adına güzel bir adım. Çok önceleri de süt dağıtılıyordu ancak bu Amerikan süt tozuydu. Şimdi kendi ülkemizin sütü dağıtılıyor. Bu önemli bir gelişme.

KRİZE KARŞI DAĞINIK GÖRÜNTÜ

2 Mayıs'ta başlayan projeye hükümet hazırlıksız yakalandı. Hastanelik olan öğrencilerle ilgili her bakanlık ayrı ayrı konuştu. İlk anda net bir açıklama yapılarak rahatsızlığın nedenleri net bir yekilde ifade edilmedi. Mini kriz tek merkezden idare edilmedi. Hla böyle olunca dağınık görüntü velilerin de kamuoyunun da kafasını karıştırdı.

KERVAN YOLA ÇIKMADAN DÜZÜLMELİYDİ

Süte alerjisi olanlara karşı okul yönetimleri geç kaldı. Süt alerjisine karşı ailelerden muvafakat alınması işlemi çok daha önceden alınıp dağıtım ona göre yapılmalıydı. Her zaman olduğu gibi yine kervan yolda düzülür mantığı burada da işledi.

REAKSİYON GÖSTERECEKLER İÇİN YETERLİ HAZIRLIK YAPILAMADI

Kutuların üzerinde de süte alerjisi olanların öğretmenine haber vermesi yönünde uyarı ibaresi konuldu. Sütle ilgili basılan broşürler dağıtıldı. "Yavaş kullanının", "dozu yavaş yavaş artırın" dendi, "aç karnına içmeyin" uyarısı yapıldı. Ancak bu broşürlerin her yere ulaşmadığı ortada. Yetkililer ve okul idarecileri yeterli şekilde bilgilenmedi, bilgilendirilemedi.

ZEHİRLENME Mİ SÜTE REAKSİYON MU?

Medya bu konuda sınıfta kaldı. Kimi sorumsuz ve yangına körükle giden haberlerle kaosu daha da büyüttü. "Devlet çocukları zehirledi", "sütü bozuklar" başlıkları sayfaları süsledi. Çocuklar hastanedeyken basın, teşhisi çoktan koymuştu bir kere: "Zehirlendiler." 

VELİLERİ PANİĞE SOKAN HABERLER

Bilgili olan olmayan herkes konuştu. Oysa gıda zehirlenmelerinde belirtiler ortalama 6 saat sonra başlıyor. Çocuklarda ateş de görülmedi. Dahası sütlerin 2005 yılına ait olduğunu iddia eden haberler bile servis edildi ne yazık ki.. Böylesi iddiayı dile getirenler sonraki süreçte, o haberin peşine düşmemesi düşündürücüydü. Veliler bu sürede yoğun bir bilgi kirliliğine uğradı.

GÜVENLİ YÖNTEM UHT

Peki sütler gerçekten bozuk mu? Söz konusu sütlere ilişkin dün bir rapor açıklandı. Herhangi bir enfeksiyon ya da zehirlenmeye neden olan bir bakteri veya mikrobiyolojik tehlike bulgusu rastlanmadı. Dağıtılan sütler, 'UHT' yöntemiyle işlenmiş ve oda sıcaklığında dört aylık ömrü olan sütler. UHT sütlerinde son kullanma tarihi geçse bile içilebiliyor.

RAHATSIZ OLMAYAN DA ETKİLENİYOR

"O halde yüzlerce çocuğun sedyelerde işi ne?" diye soruldu haklı olarak. Süte reaksiyon gösteren öğrencileri gören diğer çocuklar da etkileniyor. O anki psikolojik ortamın da etkisiyle kendilerinin de hasta olduğunu zannetiler. Küçümsenen psikolojik savunması bu tür olaylarda etkisinin çok büyük olduğu unutulmamalı.

SÜT ŞEKERİNE TAHAMMÜLSÜZLÜK

Ankara Üniversitesi Süt Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Sezgin sıkıntının kaynağını bilimsel açıklamayla izah ediyor:

''Laktozu parçalayan bir enzim var, laktaz veya beta glakozu diyoruz bu enzime. O enzim süt içmeyen çocuklarda azalıyor. Çocuklar okulda birkaç tane içince, bu enzimi az olan çocuklarda karın ağrısı, kramp, ishal olabiliyor''

"RAHATSIZLANAN ÇOCUKLARA SÜT İÇİRİN" TAVSİYESİ

Düzenli olarak süt tüketen çocuklarda sorun yok. Normalde süt şekerine tahammülsüzük yetişkin yaşta başlıyor. Ancak süt düzenli olarak tüketilmiyorsa o kişi küçük de olsa, böyle bir gıdanın varlığını unutuyor. Bünye o emzimi üretmekten vazgeçiyor. İşte hastanedeki çocuklar da süte alışık olmayan çocukların verdiği reaksiyondan ibaret.

Uzmanlar, çocukları rahatsızlanan velilere "dozu yavaş yavaş artırarak süt içirin" tavsiyesinde bulunuyor.