Öğrencilere ve velilere seslendi
Abone olMilli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yeni eğitim öğretim yılı dolayısıyla öğrencilere ve velilere seslendi. Avcı, okul hayatı yeni başlayan öğrenc...
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yeni eğitim öğretim yılı
dolayısıyla öğrencilere ve velilere seslendi. Avcı, okul hayatı
yeni başlayan öğrencilere ve velilere de yaşadıkları bu güzel
heyecanın tüm eğitim hayatlarına olumlu yansımasını diledi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yeni eğitim öğretim yılı dolayısıyla
öğrencilere, velilere ve Milli Eğitim camiasının fedakar
mensuplarına seslendi. Bakan Avcı, bu pazartesi okulların açılışı
ile her yıl yaşanan coşkunun daimi olması temennisi ile başladığı
konuşmasında, okul hayatı yeni başlayan öğrencilere ve velilere de
yaşadıkları bu güzel heyecanın, tüm eğitim hayatlarına olumlu
yansımasını diledi. Eğitimin birleştirici gücüne değinen Bakan
Avcı, şöyle konuştu: "Bu pazartesi okullar açılıyor. Her yıl
tekrarlandığı halde, her defasında aynı heyecanla karşılanan başka
bir şey var mı, bilmiyorum. Biliyorum ki milyonlarca öğrencimiz
için bu pazartesi, diğer günlerden daha güzel daha cıvıltılı ve
daha heyecan verici bir gün olacak. Onları okula hazırlayıp
yollayan aileleri için de, diğer günlerden daha anlamlı, daha gurur
verici bir pazartesi. Özellikle bu yıl yeni bir kademeye başlayan
öğrencilerimizin ve ailelerinin yürekleri, herhalde diğer okul
açılış günlerinden de daha heyecanla çarpıyordur."
Avcı, okulların açıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milyonlarca öğrencimiz, velileri ve Millî Eğitim camiası için bu
pazartesi, yılın en ümit verici, en heyecan verici günü. Bugüne
özel anlamını sağlayan şey okul. Ama yine de bu anlamlı günü,
okulun her şey olmadığını söyleyebilmek için bir fırsat olarak
değerlendirmek istiyorum. Bu pazartesi ilkokula başlayacak
çocuklarımız, eğitim hayatını tamamladıklarında, bugünkünden çok
başka bir dünyada yaşıyor olacaklar. Çocukların, doğdukları
dünyadan bambaşka bir dünyada hayata atılmaları yeni bir şey de
değil."
"BUGÜN OKULA BAŞLAYANLAR HAYAL BİLE EDEMEYECEĞİMİZ MESLEKLERDE
ÇALIŞACAKLAR"
Hayatın her gün çok hızlı değiştiğini belirten Avcı, şunları
söyledi: "Bizim okul hayatımız boyunca dünya haritası hemen hemen
hiç değişmedi mesela. Buna karşılık, bir süredir, coğrafya
kitaplarını yeniden yazmak zorunda kalıyoruz. Biz ilkokula
başlarken mevcut olan mesleklerin çok büyük bir bölümü,
üniversiteyi bitirdiğimiz yıllarda da geçerliydi. Hemen hepimiz,
hayata atıldığımız işten emekli olmayı hayal edebiliyorduk. Şimdi,
mezun ettiğimiz gençlerin hayatlarını kazanacakları işlerin önemli
bir bölümü ise, onlar okula başlarken yoktu. Bugün okula
başlayanlar da, şimdi var olmayan, hayal bile edemeyeceğimiz
mesleklerde çalışacaklar. Bu örnekleri sınırsızca çoğaltabiliriz.
Ama ihtiyaç olduğunu zannetmiyorum. Dünya bir süredir daha hızlı
değişiyor. Daha da hızlanacağından da neredeyse kimsenin şüphesi
yok."
Bakan Avcı, konuşmasında, "Alıştığımız dünya yok diyerek buna
üzülebiliriz, bundan telaşlanabiliriz; alıştığımız dünyayı
sempatiyle hatırlayabiliriz. Ama ne yaparsak yapalım onu geri
getiremeyiz. Zaten geri getirebilsek de çocuklarımıza iyilik yapmış
olmayız. Çocuklarımız hızla değişen bir dünyada büyüyor ve dünyanın
böyle olmasından haz duyan, değişimin ürettiği imkanlarla kendi
hayatlarını kurabilen bireyler olarak yetişmeleri, hem kendileri
hem ülkemiz ve hem de insanlık için çok daha iyi olacak"
ifadelerini kullandı.
"Biz, değişimin daha kontrollü, daha yavaş bir biçimde
gerçekleştiği bir dünyada büyüdük" diyen Avcı, dünyanın değişimini
kontrol altında tutmamızı sağlayan kurumların başında okulun
geldiğini söyledi. Avcı, okulun önemine değinerek sözlerini şöyle
sürdürdü: "Mimari anlayışlarımız değişse de, hayat tarzımız değişse
de, beslenme alışkanlıklarımız değişse de, yaşadığımız çevre
değişse de, tüketim alışkanlıklarımız değişse de, farklı nesiller
Türkçe kitaplarında aynı şiirleri okuyor, aynı anlayışla matematik
öğreniyor, aynı dersliklerin aynı sıralarında oturuyordu." Bakan
Avcı, şunları kaydetti: "Okul, değişen bir dünyada, adeta bir kutup
yıldızı gibi, sabit bir şeylerin de mevcut olduğu duygusunu veya
yanılsamasını veren, hepimizin kendisini emniyette hissetmesine
yardımcı olan bir kurumdu. Böyle olmakla, hem teker teker her
birimize, hem de bir toplum olarak bir arada yaşayabilmemize çok
katkısı oldu. Ancak, bu emniyet duygusunu üretmenin maliyeti de
zamanla yükseldi. Bugün dünyanın her yerinde gençler, hayata
atıldıklarında biliyor olduklarının pek azını okulda öğrenmiş
oluyorlar. Öğrenmeye en açık olunan yılları, giderek daha düşük
verimle kullanmaya başladık. Kendimizi daha emniyette hissetmek
uğruna, gençlerimizin kıymetli yıllarını daha çok israf eder hale
geldik. Bugün hayata atılan bir gencin, bizim o yaşlarda sahip
olduğumuzdan çok daha fazlasına ihtiyacı var."
"EĞİTİM ANLAYIŞIMIZI DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR"
Avcı, "Biz hayata atıldığımızda, büyük çoğunluğumuz sadece kendi
yaşadıkları şehirdeki akranlarıyla rekabet etmek, onlarla işbirliği
yapmak zorundaydı" derken, bugün hayata atılan bir gencimizin
dünyadaki akranlarıyla rekabet etmesi, onlarla dayanışması
gerektiğini söyledi. Değişen şartlara sadece okulu değiştirerek
uyum sağlamanın mümkün olmadığını anlatan Avcı, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Kaldı ki okulu topyekûn değiştirmek de, okulun nesilleri
birbirine bağlama görevini dikkate alırsak, doğru değil. Eğitim
anlayışımızı değiştirmemiz, okulun eğitim sistemi içindeki yerini
ve rolünü gözden geçirmemiz gerekiyor. Çok uzun süredir, eğitim
alanında yaptığımız her şeyi, bu zor denklemi dengeleyerek
gerçekleştirmeye çalışıyoruz."
"Hayatınızın önemli bir bölümünü işgal edecek olan okulun, cazip
bir şey olması için elimizden geleni yaptık" diyen Avcı,"Ama asıl
önemlisi, kendinizi okula hapsetmemeniz için gerekeni yaptık.
Hayatınızda daha az sınav, daha az test, daha az gerginlik olsun ki
daha çok spor yapın. Okulda tanıştığınız edebiyatla, resimle,
müzikle ilgilenecek daha çok vaktiniz olsun. Vaktinizin daha azını
okulda biz yönetelim, daha çoğunu siz kendiniz yönetin istiyoruz"
ifadelerini kullandı.
Yönetilmenin, her zaman yönetmekten daha kolay olduğuna dikkati
çeken Avcı, şunları söyledi: "Ama zor olanı başarabileceğinizden
şüphemiz yok. Sizi seviyoruz ve size güveniyoruz. Sevgili veliler,
bu süreçte sizlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Çocuklarımızı geçmişte kalmış alışkanlıklara, sizin bizim
alıştığımız dünyaya göre değil, onların yaşayacağı çağlara göre
yetiştirmeye çalışırken, sizin de kendi alışkanlıklarınızla onların
önüne engel çıkarmamanız gerekiyor. Çocuklarınızın bu yaşlarda,
okulda ve okul dışında edindikleri hangi tutum ve alışkanlıkların
yarın onların hayatını zenginleştireceğini bilemeyeceğinizi
hatırlatmak isterim."
"OKULU HAYATIN HER ALANINA YAYILACAK ŞEKİLDE GENİŞLETMEMİZ
GEREKİYOR"
Bakan Avcı, okulun önemine değinerek şu ifadeleri kullandı: "Bugün
kazandıkları hangi becerinin, yarın hayatlarının merkezinde yer
alacağını da bilemeyiz. Onları kendi alışkanlıklarınıza göre değil,
onların ilgilerine göre yönlendirmeye çalışarak bize yardımcı
olabilirsiniz. Milli eğitim camiasının değerli mensupları, çok uzun
bir dönem boyunca, okul toplumların merkezinde yer aldı. Eğitim
denince akla gelen her şeyin okuldan ibaret olduğu çok uzun bir
süre yaşandı. Sizler, okul marifetiyle, göz kamaştırıcı bir sosyal
ve ekonomik gelişmenin gerçekleşmesini sağladınız. Ama artık sadece
okulla yetinemeyiz. Hayatın her alanını okullaştırmamız, okulu
hayatın her alanına yayılacak şekilde genişletmemiz gerekiyor.
Ancak bunu yapabilirsek işimizi iyi yapmış olabiliriz. Ancak bunu
yapabilirsek mesleğimizi saygıdeğer bir meslek olarak gelecek
nesillere devretmenin gururunu hak etmiş oluruz. Aşikar ki, bugün
işimiz dünkünden çok daha zor. Ama bu zor görevin altından da
alnınızın akıyla kalkacağınızdan şüphem yok. Yeni ders yılı, bütün
öğrencilerimiz, velilerimiz, öğretmenlerimiz ve milli eğitim
camiasının bütün üyeleri için hayırlı olsun."
(İHA)