Öğrenciler mafya hevesinde
Abone olTürk Eğitim-Sen'in anketinden düşündüren sonuçlar çıktı. Gençlerin yüzde 21'i mafya dizilerini izliyor.
Türk Eğitim-Sen'in yaptırdığı “Şiddet ve Taciz” anketi,
gençlerin yüzde 21'inin “mafya dizilerini” izlediğini ortaya
koydu.
Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye genelinde 7. ve 8.
sınıftan 1136 öğrenci arasında yaptırılan anketin sonuçları
hakkında bilgi verildi.
Açıklamada, “hangi tür televizyon dizilerini tercih ettikleri”
yönündeki soruyu, gençlerin yüzde 21'inin mafya, 19.5'inin komedi
dizisi olarak yanıtladıkları, öğrencilerin yüzde 44.8'inin aksiyon,
macera, korku, gerilim türünde filmleri izledikleri belirtildi.
Bilgisayar oyunları salonları ya da internet kafelere giden
öğrenciler arasında en çok oynanan oyun türünün, yüzde 66.5 ile
savaş ve dövüş oyunları olduğunu ifade edilen açıklamada, futbol
oyunlarının yüzde 12.1, araba ve motor yarışlarının yüzde 9.9
oranında tercih edildiği kaydedildi.
Öğrenciler arasındaki taciz oranının, yüzde 92 olarak belirlendiği
ifade edilen açıklamada, kızların “sarkıntılık”, erkeklerin ise
kızların kendileriyle fazla “yüz göz olması”dan rahatsızlık
duydukları bildirildi.
İMZA KAMPANYASI
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, anket sonuçlarının
oldukça çarpıcı olduğunu belirterek, gençlerin yitip gitmemesi için
başta aileler, Milli Eğitim Bakanlığı, medya ve emniyet güçleri
olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin seferber olması gerektiğini
kaydetti.
Okulda şiddetin önlenmesi için Türkiye genelinde imza kampanyası
başlatacaklarını, toplanan imzaları TBMM Başkanı, milli eğitim ve
içişleri bakanları, siyasi parti genel başkanları, medya
yöneticileri ile sivil toplum örgütlerine göndereceklerini bildiren
Özcan, ”Gençliğin heba olmaması için herkesten destek bekliyoruz”
dedi.
PSİKİYATR CİMİLLİ: TOPLUMSAL BİR DÖNÜŞÜM YAŞANIYOR
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Can
Cimilli, okullarda yaşanan şiddet olayları ile ilgili, “Toplumda
bir dönüşüm yaşanıyor. Bunda, psikolojik nedenlerden ziyade
insanları bağlayan değerlerin erozyona uğraması ve ekonomik
zorlukların da etkisi var” dedi.
Cimilli, ilköğretim öğrencileri arasında bile şiddet olayları
yaşanmaya başladığına işaret ederek, bu şiddet olaylarının
psikolojiden daha çok sosyolojik bir olay olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Cimilli'ye göre ekonomik sounlar da gençleri şiddete
yöneltiyor.
Cimilli, şunları kaydetti: “Toplumda dönüşüm yaşanıyor. Bunda,
psikolojik nedenlerden ziyade insanları bağlayan değerlerin ortadan
kalkması, erozyona uğraması ve ekonomik zorlukların etkisi de var.
Göç nedeniyle kırsal kesimlerdeki geleneksel ailenin çözülmesi ve
kentleşme bir araya geldiğinde şiddet oranında artış
görülüyor.”
Can Cimilli, şiddet içerikli televizyon programları, filmler ve
bilgisayar oyunlarının da şiddeti özendirici faktörler olduğunu
belirtti.
Devletin sosyal politikaları terk ettiğine, sağlık politikalarının
özelleştirildiğine dikkati çeken Cimilli, evsizler ve özürlü
kişiler, sokak çocukları gibi kişilere bakım sağlayacak bazı
kurumlar olması gerektiğini vurguladı.
“ULUSAL RUH SAĞLIĞI POLİTİKASI OLMALI”
Can Cimilli, toplumun beklentileri artarken bu konuda hiçbir adım
atılmadığını savunarak, şunları kaydetti: “Devletin, bir ulusal ruh
sağlığı politikası yok. Bu olmayınca, bu alanda yatırım da olmuyor.
Devletin, ulusal ruh sağlığı politikası olmalı. Şiddet eğilimleri
olan risk grupları belirlenmeli, buna göre yardım programları
oluşturulmalı. Kurum bazında danışmanlık verilmeli. Bütün kurumları
içeren önlemler alınmalı. Okullar bazında da konu ele
alınmalı.”
Şiddete yönelen çocuklara yönelik gerekli önlemler alınmazsa erken
yaşta sabıkalı duruma düşebileceklerine, daha sonraki yaşlarda
rehabilitasyonlarının zor olacağına işaret eden
Cimilli, anne ve babaların çocukları ile iyi ilişkiler kurması
gerektiğini vurguladı.