Öğrenciler, Gürbüz Çapan'ı terletti
Abone olEsenyurt Belediye Başkanı Çapan, İncirtepe İlköğretim Okulu’nda, “Yerel Yönetimler” konulu konferansa katıldı.
İncirtepe İlköğretim Okulu 4/A, 4B, 5/C, 5/B, 5/D sınıfı
öğrencilerinin, okulun konferans salonunda bir arada dinledikleri
“yerel yönetimler” konulu konferansa konuşmacı olarak Esenyurt
Belediye Başkanı Gürbüz Çapan katıldı. Konferans öncesinde sunulan
“Yeni Yıl” adlı piyes ve enstrümantal flüt dinletisinin ardından,
konuşmacı olarak davet edilen Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz
Çapan konuşmasına kendisini tanıtarak başladı. “Adım Gürbüz
Çapan... Doktorum. Esenyurt’un ilk belediye başkanıyım. Siz daha
doğmamışken ben burada belediye başkanıydım” diyerek öğrencilere
kendisini tanıtan Başkan Çapan, Esenyurt’un dününden bahsetti:
“1989 yılında Esenyurt Belediye Başkanı seçildim. O zaman Esenyurt
bir köydü. Yol yoktu, su yoktu. Esenyurt şu an hayal edemeyeceğiniz
kadar eksiklik içerisindeydi. Babalarınıza sorun, size Esenyurt’un
o zamanki halinden bahsetsinler. Nasıl bir değişim, nasıl bir
dönüşüm yaşandığını o zaman göreceksiniz.” ”Görevim değildi”
Esenyurt’un sürekli göç alan bir yer olduğunu vurgulayan Başkan
Çapan, bu nedenle okul yaptırma gereğinin her zaman arttığını,
görevleri olmadığı halde mevcut 20 okulun 8 tanesinin Esenyurt
Belediyesi tarafından yaptırıldığını söyledi. Çapan, “Devlet
Esenyurt’a iki gözle bakmayınca, ben devreye girdim. 20 okuldan
8’ini Esenyurt Belediyesi yaptırdı. Ancak yoğun göç alan bir
beldedir Esenyurt... Okul ihtiyacı halen artarak devam etmekte”
dedi. Yapılan hizmetlerin zaman zaman sömürüldüğünü anlatan Başkan
Çapan, bir öğrencinin “Çocuk parkı sayısı neden az” sorusuna şu
şekilde yanıt verdi: Çocuk parkları inşa ettik. Söküp götürdüler.
Bu sorun sadece parklarla ilgili değil. Kaldırım yaptık, söküp
götürdüler. Yol bir defa yapılır, bizler defalarca yol yapmak
zorunda kaldık. Biz Esenyurt halkının sosyal ve kültürel
ihtiyaçlarını var gücümüzle karşılamaya çalıştık. Ancak bunları
koruyamadık. Bize yardım edin. Cehaletle savaşalım. Parkınızı söküp
götüren cehaletin peşine düşelim. Sokağınızı, mahallenizi koruyun.
Ama öncelikle cehaletten... Bu sorun ancak böyle çözülür” Aile
planlamasına da değinen Çapan, öğrencilere, “Ailelerinize söyleyin.
Yeni bir çocuk daha yapmasınlar. Çocuk yetiştirmek, karnını
doyurmak değildir. Adam gibi yetiştirmek lazım. Az nüfusla kaliteli
yaşam standartları yakalamalıyız” şeklinde konuştu. Başkan Çapan,
öğrencilerin okullarında bulamadıkları bir çok imkanı Belediye
Kültür Merkezi’nde bulabileceklerinin altını çizdi. Çapan, yaptığı
konuşma sırasında,önümüzdeki yıl belediye bünyesinde üniversiteye
hazırlık kursu verileceğinin de müjdesini verdi. İşte çarpıcı
sorular ve Başkan’ın yanıtları: Soru: Esenyurt’ta doğalgaz neden
yok? Çapan: Bir yerde doğalgazın kullanılabilmesi için ilk önce
kalorifer sistemi gerekli. Bu sistemin bir eve maliyeti 3 milyar.
Babalarınız önce evlerini yaptılar. Şimdi kalorifer sistemlerini
kursunlar... 2 yıl sonra Esenyurt’ta dileyen herkes böylece
doğalgaz kullanabilecek. Soru: Şu anda öncelikli hedefiniz nedir?
Çapan: Şehir ve insan birbirine benzer. İnsan kursağıyla değil,
aklıyla mutlu olur. En büyük ütopyam “Akıllı Esenyurt” düşüdür.
Geldiğimiz noktada, en büyük çabamız, beyinlerimizin buluşabileceği
ortak alanlar, ortak mekanlar yaratmak... Esenyurt’u kültür kenti
yapmaktır. Soru: Esenyurt’un neden ilçe olamıyor? Çapan: 94’ten
beri bu konuda yoğun çalışmalarımız oluyor. Yapmıyorlar...Benimle
bir ilgisi yok... Soru: Tinerciler artıyor. Bu da önemli bir sorun
değil mi? Çapan: Şüphesiz... Büyük bir sorun. Devletin sosyal
birimlerinin desteği gerekiyor. Uzun dönem tedavi tekrar sokağa
bırakıyorlar bu insanları... Tekrar tiner kullanmaya başlıyor.
Alkol, sigara, uyuşturucu, hayata kendilerini yetiremeyen
insanların işidir. Kitap okuyun.. Bol bol kitap okuyun... Hayata
yenik düşmez, bu tür yollara girişmezsiniz... Umudunuzu sakın
kaybetmeyin. Soru: Bizim yaşlarımızdayken ne olmak istiyordunuz?
Çapan: Öğretmen olmak isterdim. (Neden?) Çünkü öğretmenden başka
bir meslek görmedik. Köyümüzde okul yoktu. Başka bir köyde, başka
evlerde okudum ilkokulu. Hasan öğretmenim vardı. Annemize, babamıza
duyduğumuz hasreti onunla giderirdik. Öğretmenlik bir modeldi benim
için.