Oğlunun doğumgününü mezarında kutladı
Abone olOğlunu faili mehçul cianeyete kurban veren anne doğum gününde oğlunun mezarındaydı
Mersin'de yaklaşık 7 yıl önce oğlunu faili meçhul bir cinayete
kurban veren ve o günden bu yana adalet arayan acılı anne, yıllar
önce kaybettiği oğlunun doğum gününü mezarı başında, üzerinde, "Nur
içinde yat" yazısının yer aldığı pastayla kutladı.
6 Mart 2003 tarihinde, nişanlısı C.S. ile birlikte sahilde
gezerken, tanımadığı 2 kişinin saldırısına uğrayan ve aldığı bıçak
darbesiyle olay yerinde hayatını kaybeden Salih Denizci'nin (26)
katil ya da katil zanlıları, aradan geçen 7 yıla rağmen hala
bulunamadı. Anne Selma Denizci'nin (56) yıllar süren çabaları sonuç
vermezken, polis de bugüne kadar herhangi bir ipucuna ulaşamadı.
2003 yılından bu yana oğlunun her doğum gününü mezarı başında
kutlayan Selma Denizci, bu yıl da üzerinde, "Nur içinde yat"
yazısının yer aldığı pastayla mezarlığa giderek 33. yaş gününü yine
oğlunun arkadaşlarıyla birlikte kutladı.
BEN OĞLUMLA BİRLİKTE ÖLDÜM, 7 YILDIR SADECE BEDENİM
YAŞIYOR
Oğlunun mezarı başında dualar okuyup gözyaşı döken Selma Denizci,
"Ben 7 yıl önce oğlumla birlikte öldüm. 7 yıldır da sadece
bedenim yaşıyor. Oğlum hiç de hak etmediği bir ölümle gitti ve ben
onun yanında olamadım" dedi. Oğlunun katil ya da
katillerinin bulunması için çok çaba sarf ettiğini ve hala da bunun
mücadelesini verdiğini anlatan Denizci, polislerle sürekli
görüştüğünü ve kendisine moral vermeye çalıştıklarını ancak her
şeye rağmen bu durumun kendisini tatmin etmediğini dile
getirdi.
GEREKEN BİLGİLER VERİLSEYDİ BÖYLE OLMAZDI
Olay esnasında oğlunun yanında olan nişanlısı
C.S.'nin olayın fail ya da faillerinin yakalanması için gereken
yardımı yapmadığını ileri süren Denizci, "Eğer C.S. polise
gereken bilgileri verip olayın aydınlanması için yardımcı olsaydı
ben bugün bu acıları yaşıyor olmazdım. Kendisiyle birçok kez bir
araya gelip bize yardımcı olması konusunda görüştüm ancak hiçbir
sonuç alamadım" diye konuştu.
OLAYIN DÜĞÜM NOKTASINDA C.S. VAR, ONUN İFADESİ BUNU
ÇÖZECEK
Oğluyla adeta bir dost, bir arkadaş gibi olduklarını ve onunla
sürekli gelecekle ilgili hayaller kurduklarını anlatan Denizci,
konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ben oğluma bakmaya kıyamazdım.
26 yaşına kadar oğlumla aramızda hiçbir sorun olmadı. Ama
nişanlandıktan sonra bazı sorunlar yaşadık kendisiyle. Kendinden
büyük biriyle nişanlanması en büyük sorundu. Ama sırf oğlum
üzülmesin diye bu durumu da kabullendik ancak bir süre sonra oğlum
yine de mutsuzdu. Oğlumun son doğum gününü bile kutlayamadık. Hep
birlikte nişanlısının evindeydik ama o mutsuzdu. Aradan yaklaşık
bir ay sonra da ölüm haberi geldi." Acılı anne, oğlunun
öldürülmesinde nişanlısından hiçbir zaman şüphe duymadığını ancak
olayın çözülmesinde düğüm noktasının nişanlısı olduğunu
savundu.
KİM DURDUK YERE GİDİP BİRİNİ BIÇAKLA ÖLDÜREBİLİR
Kİ?
Oğlunu öldüren kişi ya da kişilere seslenen anne Denizci,
"Oğlum geri dönmeyecek ama ben o vicdansızlara
sesleniyorum: Neden oğluma kıydınız, ondan ne istediniz? Çıksınlar,
'Biz yaptık' desinler. Neden saklanıyorlar, neden olayı bu kadar
gizliyorlar? Oğlumun olayının çözülmesini istiyorum. Kim, neden
oğluma kıydı? İşte bu soru beni 7 yıldır yedi bitirdi. Bu kötülüğü
neden yaptılar? Benim oğlum bir park köşesinde böylesi bir ölümü
hak etmedi. Herkesten yardım istiyorum. Fail ya da faillerin
bulunması beni rahatlatacak. Olayda herhangi bir gasp ya da
hırsızlık yok. Kim durduk yere birini gidip de bıçakla öldürür?
Böyle bir şey olabilir mi? Kendi kendime her türlü soruyu sorup
duruyorum. Olay çözülene kadar da sormaya devam edeceğim. Ama her
ne kadar düşünsem de bir yere varamıyorum" dedi.
OĞLUMUN YANINDA ONA SARILARAK YAŞINI HAYIRLAMAK
İSTERDİM
Artık sabrının tükendiğini ifade eden Denizci, oğlunun bir dağ
başında ya da uçsuz bucaksız bir ormanda öldürülmediğini, kent
merkezinde işlek bir noktada öldürüldüğünü hatırlattı. Oğlunun
doğum gününde ona sarılmak istediğini ancak bunu hiçbir zaman
yapamayacağını feryat ederek anlatan Denizci, bu durumun kendisine
acı verdiğini, her saniyenin oğlunu düşünerek geçtiğini belirtti.
Çok acı çektiğini ve diğer 2 çocuğu için hayatta olduğunu kaydeden
Denizci, onlar için yaşadığını ve onların desteğiyle hayata
tutunmaya çalıştığını sözlerine ekledi.