Oğlumun yerine beni alın
Abone olÜnlü aktör ve eski ANAP Milletvekili Ediz Hun, uyuşturucu kullanmak ve satmak suçundan ceza alan oğlu için, "Çocuklar uyuşturucu tacirlerinin hedefi" dedi.
Türk Sineması'nın unutulmaz jönü Ediz Hun, Yargıtay 10'uncu
Dairesi'nin, genç oğlu Burak'a, "uyuşturucu kullanmak ve satmaktan"
dolayı verilen 3 yıl 4 aylık mahkûmiyet kararını onamasını, "Adalet
istiyorum" sözleriyle eleştirdi. Oğlunun, İstanbul'da uyuşturucuya
kurban giden üniversite öğrencisi Selen Atılgan'la aynı lise ve
üniversitede eğitim gördüğünü söyleyen Hun, "O çocuğu uzaktan
tanıyoruz. Ailesinin yerinde olmak istemezdim"dedi. İşte, "baba"
Ediz Hun'un fırtınalar esen yüreğinden yansıyan düşünceler:
"CEZAEVİNE BEN GİREYİM" "Oğlum, başarılı bir öğrencidir. Kızım ve
oğlum iyi bir eğitim görsün, diye büyük bir çaba harcadım. Burak,
ablası gibi İstanbul Işık Lisesi'nden mezun oldu ve Bilkent
Üniversitesi'nde hazırlık okudu. 2000-2001 yılında ise aynı
üniversitenin İletişim Fakültesi'ne devam etti. Üniversite okurken,
polis operasyonu ile 'uyuşturucu kullanmak ve satmak' sucundan
gözaltına alındı. Dayanak ise Narkotik Şube'ye çalışan 'x ajan'ın
açıklamaları. Polis, operasyondan hemen sonra, çocuğun üzerinden
çıkan hapları, 'x ajan'a vermiş. 'Babanın itibarı zedelenir,
satmayı kabul et' demişler.Bu baskıyla suçlamaları kabul etmiş.
Yani, 'babamı çağırın, avukat istiyorum' diyememiş. Bu olaydan
sonra, Burak, mahkeme koridorlarıyla tanıştı. Haliyle biz de
tanıştık. Arkadaş gibi konuştuk. Her şeyi anlattı. . Hacettepe'de
psikolojik terapi gördü ve eğitimine devam etmek için yurtdışına
çıktı. Cumartesi, Pazar günleri arkadaşlarıyla, eskiden, 'pavyon'
dediğimiz, şimdiki ismi ise, 'gece kulübü' olan mekanlarda
eğlenmeye gidiyormuş. Kendisi ve arkadaşları, bu eğlencelerde,
sabaha kadar ayık kalmak için hap kullanıyormuş. Bir süre sonra
hapın sıkıntısından kurtulmak için, milyarlar verdiğimiz
üniversitenin sağlık bölümünden yardım istemiş. Dönüp bakmamışlar
bile. Bizim çocuk sahipli, bir de sahipsizlerin halini düşünün. Yok
böyle bir sistem. 60 yaşındayım ve evladımın yerine ben cezaevine
girmek istiyorum. Gazetenizde, 'eski bir milletvekilinin hayalidir
bu' diye belirtin lütfen." "TACİRLER ÇOCUKLARIMIZIN PEŞİNDE"
Oğlunun büyük bir komplonunun kurbanı olduğunu belirten İstanbul
eski Milletvekili Ediz Hun, "Üzerine atılan suçlamalar çok ağır.
Kimliği açıklanmayan bir muhbirin ihbarı üzerine oğlum hakkında
dava açıldı. Yargılama sırasında defalarca bu muhbirin kim
olduğunun açıklanması ve araştırılmasını istedik. Ancak
açıklanmadı. Avrupa Birliği ülkelerinde kimliği belirlenemeyen bir
muhbirin ihbarıyla yapılan soruşturmalar, inandırıcı kabul
edilmiyor. 'x muhbir' diye tabir edilen uygulama yalnız bizim
ülkemizde var. Bu nedenle mahkumiyet kararını istemeyerek de Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğim. Sigara bile içmeyen bir
çocuğu, mahkum ettiler. Hakim olmak için, yalnız hukuk eğitimi
yeterli değildir, psikoloji eğitimi almaları da gerekir. Adnan
Menderes'i hükümette olduğu için idama mahkum edenler, Tayyip
Erdoğan'ı şiir okuduğu için mahkum edenler de aynı zihniyetin
ürünü. Şöhretin bedelini ödüyoruz" dedi. 22 yaşındaki oğlu Burak'ın
Avustralya'da eğitim gördüğünü de söyleyen Hun, sözlerine şöyle
devam etti: "Burak, saf bir çocuktur. Bilindiği gibi, uyuşturucu
tacirleri saf ve yakışıklı çocukları kendilerine hedef seçerler.
Şimdilik, Türkiye'ye dönüp, dönmeyeceği belli değil. AİHM'ye
gideceğiz, daha sonra ne yapacağımıza karar veririz. Kararı kabul
etmem mümkün değil." DAVANIN SEYRİ Burak Hun hakkında, "uyuşturucu
kullanmak ve satmak" suçundan Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
açılan davada Burak Hun'un sadece "Uyuşturucu kullanmak" suçunu
işlediğine ve beraatine karar verilmişti. Karar temyiz edilince,
Yargıtay 10. Daire, mahkemenin beraat kararını oybirliği ile bozdu.
Yargıtay'ın bozma kararında Burak Hun'un uyuşturucu madde
kullandığını ikrar ettiğini kaydederek cezalandırılması istemişti.
Bozma kararı üzerine ikinci kez yargılama yapan ve bozma kararına
uyan mahkeme, Hun'u, "Uyuşturucu madde kullanma ve satmak" suçunun
alt sınırından 4 yıl hapse mahkum etti ve daha sonra bu cezayı
indirim uygulayarak, 3 yıl 4 aya indirdi. İkinci kez davayı görüşen
Yargıtay 10. Dairesi Burak Hun'un mahkumiyet kararını onadı. Burak
Hun, Türkiye'ye gelirse, İnfaz Yasası'na göre 1.5 yıl cezaevinde
kalacak. "SELEN'E DE ÇOK ÜZÜLDÜM" Geçtiğimiz hafta Beykoz'da
ömrünün baharında uyuşturucu kurban giden Yeditepe Üniversitesi
öğrencisi Selen Atılgan'ın oğlu Burak ile aynı "güzergahtan"
geçtiğini anlatan ANAP eski Milletvekili Ediz Hun, yürekleri
sızlatan sözlerini şöyle sürdürdü: "Selen'de Önce Işık Lisesi,
sonra Bilkent Üniversitesi'ne gitti... Şimdi mezarda. Birbirlerini
uzaktan tanıyorlar. Kendimi Selen'in babası yerine yerine koydum ve
kahroldum. Biz, Burak'ı uyuşturucu belasından uzak kalsın diye,
yurtdışına gönderdik. Selen'in ailesi ise kaydını Yeditepe'ye
aldırmış. Selen'in akıbetini düşününce, ne kadar doğru bir adım
attığımızı görüyorum. Yazık, günah."