Show TV'nin iddialı yapımı 'Oğlum' ile izleyicisi karşısına çıkan Kubilay Aka, hem diziyi hem de bilinmeyenlerini anlattı. Aka açıklamalarıyla hayranlarını şaşırttı. 'Oğlum'un senaryosunda seni ne etkiledi? Hikaye hakkında neler söylemek istersin? Senaryonun mesajı beni çok etkiledi. Bugüne kadar bir dizide çok da konuşulmamış, tartışılmamış bir konuya değinilmişti. Hikayesi beni içine çekti.'Oğlum'da 'Bulut' karakterine hayat veriyorsun. 'Bulut' nasıl birisi? Bulut, çok tanımadığım bir karakterdi; onunla yolda tanıştık diyebilirim. Bulut aslında Zeynep’in küçük kardeşi fakat ablasına ağabeylik yapmaya çalışıyor. İyi bir kardeş olmak, iyi bir evlat, iyi bir insan olmak istiyor; insanların da bunu böyle görmesini istiyor. Ayrıca çok cesur, zeki, merhametli. Bence esip gürlediği zaman bile gözlerinden merhameti okunan bir adam.12 yaşındaki yeğenin dizide bir çocuğu öldürüyor. Ailesi polise teslim etmek konusunda arafta kalıyor. Sen bir baba olsan oğlun cinayetle suçlansa nasıl bir tutum sergilerdin? Bu çok zor bir soru oldu. Senaryoyu okuduğumdan beri bu soruyu çok kez düşündüm; bir baba olsam “Gerçek suçlu o mu? Onu buna iten ne?’’ gibi bir sürü soru sorardım kendime.Sonucunda ben adalete teslim ederdim ama hapishanede çocuğumu kaybetmek istemezdim bu yüzden psikolojik destek görmesi için elimden geleni yapardım çünkü suçlu çocuk yoktur.Sen nasıl bir ailede büyüdün? Bizim ailemiz neşeli, eğlenceli bir aile. Babam emekli asker. Askerler sert olur derler ama benim babam esprili, tatlı, şeker bir adamdır. Annem çok sevecen ve evlatlarının iyi olması için elinden geleni yapan vefakâr bir kadındır. Kardeşim arkadaşım gibidir; her zaman kimsenin olmadığı yerde birbirimizin yanında olacağımızı biliyoruz. Ailece de birbirimizi kollayan, birbirini tamamlayan güçlü bir takımız.İleriye dönük plan yapanlardan mısın, yoksa hayatın götürdüğü yere gidenlerden misin? Tabi; ileriye dönük isteklerim, hedeflerim, ufak tefek planlarım oluyor fakat anın tadını çıkarma taraftarıyım. İleriye dönük planlar yaparken hayatı kaçırdığımızı düşünüyorum. Şu andan değerli hiçbir şey yok, hiçbir şeyin garantisi yok. Anı en iyi şekilde değerlendirmek bana kendimi iyi hissettiriyor.Şimdiye kadar izlediğin dizi ve filmlerdeki ya da okuduğun kitaplardaki bir karaktere hayat verme şansın olsaydı bu hangisi olurdu, neden? Peaky Blinders’daki Tom Shelby karakterini oynamayı çok isterdim. Karakterin hikayesi ve içsel dünyası ilgimi çekmişti. Onun dışında bir süper kahraman oynamayı da isterdim, acayip iyi olurdu.Doğayı ve kamp hayatını sevdiğini biliyoruz. Nereye kamp kurmayı seviyorsun? Nerenin doğası seni etkiliyor? Sessiz olan her yer benim için çok güzel; özellikle şehirden uzak, kimsenin olmadığı yerleri seviyorum. Genelde telefonumun çok çekmediği yerler tercih ediyorum. Biraz telefon ve hayat akışından uzaklaşmak iyi geliyor. En son iki arkadaşımla beraber karla kaplı bir yere gittik ve çok etkilendim. Bembeyaz bir arazide arkadaşlar, ateş etrafında oturmak, keyifli sohbet… Şahaneydi…Setten arta kalan zamanlarda sana ne yapmak iyi geliyor? Evde kendimle baş başa kalmayı çok seviyorum; set süreci yorucu oluyor ve bence insanın kendiyle baş başa kalması en iyi dinlenme yöntemi. Ev en rahat ve en eğlendiğim yer. Hem dinleniyorum hem müzik yapıyorum, hem de üç tane dört ayaklı çocuğumla vakit geçiriyorum.Hayattaki en büyük korkun ne? En büyük korkum karanlıkta kalmak. Hem mecazi hem gerçek anlamda beni korkutuyor. Hayatta kırmızı çizgilerin var mı? 'Asla tahammül edemem' dediğin şeyler… Ne bana ne de bir başkasına bağırılmasından hiç hoşlanmıyorum; ortada ne problem olursa olsun saygı çerçevesinde çözülmeli. Bağırılmasına ve hakarete tahammülüm yok.