Oğlu öldürülen annenin mahkemedeki ifadesi herkesi şoke etti!
Abone olTRABZON'un Ortahisar ilçesinde 20 Kasım 2018 tarihinde bir aracın içinde silahla vurularak öldürülen Bekar Taşkın'ın (46) davası görülmeye başlandı.
Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk
duruşmasında Taşkın'ın annesi, kardeşleri ve çocukları ile
avukatlar hazır bulunurken, sanık Nazım Taşkın (26) Rize T Tipi
Ceza İnfaz Kurumu’ndan, Bekar Taşkın’ın eşi Emine Taşkın (42) Ordu
E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan, Bekar Taşkın’ın kardeşi
Erdinç Taşkın (41) Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Ses
ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşma salonuna
bağlandı. Olayın şüphelisi olarak aranan Niyazi Taşkın ise
duruşmada yer almadı.
"Niyetim öldürmek değildi"
Mahkeme başkanının olayı anlatması için ilk olarak söz hakkı
verdiği sanık Nazım Taşkın, dedesi Niyazi Taşkın ile birlikte kumar
oynadığını iddia ettikleri dayısı Bekir Taşkın’ı görmek ve kumar
oynamasını engellemek için olay yerine gittiklerini, o sırada Bekar
Taşkın ile karşılaştıklarını söyledi.
Nazım Taşkın, mahkeme heyetine karşı beyanında, “Bekar Taşkın ile
göz göze geldik. 1 gün önceden annemin mezarından fotoğraf çekip
sosyal medyadan paylaşmıştı. Bana ateş edecek diye tedirgin oldum.
Torpidoya doğru eğildiğini gördüm. Arabayla aramızda 5-6 metre
vardı. Hedef gözetmeksizin arabasına rastgele 6-7 el ateş ettim”
dedi.
"Korktuğum için ateş ettim."
Araca doğru ateş ettiği sırada dedesi Niyazi Taşkın’ın kendisini
‘Nereye ateş ediyorsun?’ diye uyardığını söyleyen Nazım Taşkın,
“Korktuğum için ateş ettim. Niyetim öldürmek değildi. Boztepe’ye
gidecekken dedem Niyazi Taşkın Değirmendere’ye gidip dayına bakalım
dedi ve orada karşılaştık. Maktulle annemin arasındaki ilişkiyi ise
annem öldükten sonra öğrendim” savunmasında bulundu.
İlişkiyi öğrenince öldürdü
Öldürülen Bekar Taşkın’ın eşi olan ve eşiyle arasında yasak aşk
olduğu iddiasıyla Gülsün Taşkın’ı (41) 4 Ağustos 2018'de
gerçekleşen olayda iş yerinin önünde bıçakla öldüren Emine Taşkın,
tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlanarak, Bekar’ın 26
yıllık eşi olduğunu ve Gülsün Taşkın’ı eşiyle aralarında 10 yıllık
ilişki olduğunu öğrendikten sonra kendisinin öldürdüğünü
söyledi.
Duruşma salonuna müşteki olarak bağlanan Bekar Taşkın’ın kardeşi
Erdinç Taşkın ise olay tarihinde başka bir suçtan dolayı cezaevinde
olduğunu söyleyerek, “Kimseden şikayetçi değilim” dedi.
Bir kızı şikayetçi olmadı
Daha sonra, Bekar Taşkın’ın çocukları K. Taşkın, İ. Taşkın, Y.
Taşkın mahkeme heyeti, huzurunda ifade vererek babasının ölümüne
sebebiyet verenlerden davacı ve şikayetçi oldular. Bekar Taşkın’ın
kızı G. Taşkın ise ifadesinde, “Annemin bu olayda hiçbir suçu
yoktur. Annem Gülsün’ü öldürmeye gitmedi, sadece konuşmaya gitti.
Ben Niyazi Taşkın’dan (babasını öldürmekle yargılanıyor) davacı ve
şikayetçi değilim” beyanında bulundu.
Bekar Taşkın’ın duruşma salonunda hazır bulunan kardeşleri S.
Taşkın, A. Taşkın, N. Taşkın, Y. Taşkın, S. Taşkın, Y. Taşkın, S.
Affan ile Bekar’ın annesi Asiye Taşkın olayın öncesiyle alakalı
beyanlarda bulunarak sanıklardan davacı ve şikayetçi
oldular.
Kardeşi olay anını anlattı
Olay esnasında ağabeyi Bekar Taşkın ile birlikte olan S. Taşkın ise
yaşanan hadiseyi şu sözlerle anlattı:
“Olay anında ağabeyimin çıktığı kahvedeydim. Maktulün vurulduğu
araç benim aracımdı. Araçla su dağıtımı yapıyordum ve aracın içi
görünmesin diye film çektirmiştim. Ağabeyim camdan dışarı bakarken
geri kaçtı. Karşıda balıkçı olan S.T., Bekar Taşkın’a eliyle ‘geri
git’ diye işaret etmiş. Ağabeyimin yanına gittim. Ağabeyim bana
‘Arabayı getir ben gideyim.’ dedi. Gitme dedim. Anahtarlarım
S.T.’deydi. Arabayı kapının önüne getir dedim. 2 dakika sonra silah
sesi duydum. Olay yerine gittim. Ağabeyimi aracın içinde görünce
hemen hastaneye yetiştirmek istedim. Nazım kaçarken silah
elindeydi; ‘Vururum’ diyordu. Nazım bu işe gönüllü
değildi.”
“Oğlumu meclis kararıyla vurdular”
Duruşma salonuna tekerlik sandalye ile sonradan alınan Bekar
Taşkın’ın annesi Asiye Taşkın ise şok ifadeler kullandı. Mahkeme
başkanının "Oğlunun ölümüne dair ne biliyorsun?" sorusuna ilişkin
ifade veren Asiye Taşkın, “Oğlum zararsız biriydi. Trabzon’u terk
edecekti ama bir alacak verecek işi vardı. Oğlumu meclis kararıyla
vurdular. Yaylada aile meclis yaptıklarını köydeki herkes söyledi”
iddiasında bulundu.
‘Bırak onu’ demiş
Tanık olarak dinlenen H.T., olayın saat 16.00 sıralarında meydana
geldiğini söyleyerek, “Birkaç el silah sesi duydum. Dışarı çıktım.
Biri yaşlı, biri genç iki kişi geri geliyordu. Genç olanın yüzü
biraz kapalıydı. Yaşlı olan önüme düştü. Kendisini yakaladım. Eli
belindeydi. Genç olan bize silah doğrulttu. ‘Bırak onu’ dedi. Ben
de bıraktım” şeklinde konuştu.
Dolmuş şoförü anlattı
Olay sonrası sanıkların dolmuşuna bindiği gerekçesiyle tanık olarak
duruşma salonuna çağırılan dolmuş şoförü M.D., yaşadıklarını şu
sözlerle anlattı:
“Değirmendere’de el ettiler. Ben de durdum. Arabama bindiler.
Normal yolcu gibi kendisini aldık. Polis beni aradı. Olayı söyledi.
Ben de arabama binen kişiyi Meydan’da bıraktığımı
söyledim.”
Davanın ilk duruşmasında, müşteki ve tanık beyanları, sanık ve
avukat savunmalarının ardından mahkeme başkanı, olayın şüphelisi
olarak aranan Niyazi Taşkın’ın yakalanması için Trabzon Cumhuriyet
Başsavcılığı’na yazı yazılmasını isteyerek duruşmayı ileri bir
tarihe erteledi.
Olayın geçmişi
Trabzon’da 4 Ağustos 2018 günü işlettiği kuaförün girişinde
tartıştığı akrabası Emine Taşkın tarafından koltuk altından ve
bacağından bıçaklanan Gülsün Taşkın kaldırıldığı hastanede hayatını
kaybetmişti. Olayın ardından kaçan ve yaklaşık 300 metre mesafedeki
çarşıda bayılınca yakalanan Emine Taşkın ilk ifadesinde "Kocamda
gözü vardı. Amacım öldürmek değildi, konuşmaktı" demişti. Olay
sonrası Emine Taşkın tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Bir kişinin
ölümüne ve eşinin de hapse girmesine neden olan Bekar Taşkın ise 20
Kasım 2018 günü ölümüne neden olduğu Gülsün Taşkın’ın yakınları
tarafından bir araç içinde kafasından silahla vurularak
öldürülmüştü. Cinayet zanlısı Nazım Taşkın olay sonrası bir dolmuşa
binerek kaçarken olayın üzerinden geçen 2 ayın ardından 29 Ocak
2019 tarihinde polis ekiplerine teslim olmuştu.