OECD'nin Türkiye talimatları
Abone olTürkiye'nin sosyal güvenlik primi oranları en yüksek ülke olduğunu ve kayıt dışı etkinliklerin bütün istihdamın yarıdan fazlasını kapsadığını bildirdi.
OECD, sosyal güvenlik primi oranlarının azaltılmasını, bu
nedenle oluşacak gelir kayıplarının da dolaylı vergilerdeki
artışlarla karşılanmasını önerdi. Enerji, telekomünikasyon, ulaşım
ve bankacılık sektöründe hala kamu sektörünün ağırlıklı olmasını
eleştiren OECD, özelleştirilen şirketlerdeki yabancı mülkiyeti
önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. OECD'nin "Ekonomik
Politika Reformları" raporunda, Türkiye'de kişi başına düşen
gayrisafi yurtiçi hasıla oranında gelişmenin son yıllarda arttığı,
ancak 1990'lardaki işgücü piyasa koşullarındaki keskin bozulmanın
tersine döndürülmesi için iş olanakları yaratılması eğiliminin çok
zayıf kaldığı belirtildi. Raporda şirket kuruluşunun
kolaylaştırılması, işgücü üzerindeki vergi yüklerinin indirilmesi
ve kamu mülkiyetinin azaltılması olmak üzere 3 temel istem yer
aldı. KAYIT DIŞI EKONOMİ Raporda, son zamanlara kadar şirket
kuruluş sürecinin çok karmaşık ve zaman alıcı olduğu, en az 19
farklı prosedürün tamamlanması gerektiği, bu durumun çoğu küçük
ölçekli şirketlerin kayıt dışına kaymasına neden olduğu
anımsatıldı. Bir şirketin kurulması için gerekli idari aşamaların
2003 yılında yasa çıkarılarak 2'ye indirildiği, ancak yasal
zorunluluklarla ilgili çabaların kayıt dışı ekonominin azaltılması
konusunda sınırlı etki yarattığı belirtildi. OECD, Türkiye'ye küçük
ölçekli girişimcilerin kayıtlı sisteme dahil olması için gerekli
düzenlemeler konusunda adım atmasını önerdi. Türkiye'nin sosyal
güvenlik katkı oranlarının OECD ülkeleri içinde en yüksek düzeyde
olduğuna ve bu durumun kaytıdışı etkinlikleri destekleyici şiddetli
bir etki yarattığına dikkat çekilen raporda, kayıt dışı
etkinliklerin de bütün istihdamın yarıdan fazlasını kapsadığı ve
kayıtlı katılım oranlarında da derin düşmelere yol açtığı
anlatıldı. Raporda, kamu açıklarının azaltılması gereğinin
vergilerde herhangi bir azalmaya izin vermediği ve sürdürülmekte
olan sosyal güvenlik reformlarının da ek olanaklar yaratma ihtimali
bulunmadığı belirtildi. OECD, Türkiye'nin sosyal güvenlik
harcamalarını rasyonel hale getirmesini, sosyal katkı oranlarını
düşürmesini ve bu durumda kaybedeceği gelirleri dolaylı vergileri
artırarak karşılamasını önerdi. Bir şirket kayıt stratejisi
geliştirilmesi, bu stratejinin de belli bir dönüşüm süreci boyunca,
firmaların kayıtlı hale gelmeleri için vergi ve katkı oranlarında
bir azaltmayı kapsamasını önerdi. BELLİ SEKTÖRLERDE DEVLET AĞIRLIĞI
SÜRÜYOR Toplam istihdamda devletin payının azaldığı, ancak enerji,
telekomünikasyon, ulaşım ve bankacılık sektöründe büyük devlet
girişimlerinin hala baskın olduğu belirtilen raporda, büyük
şirketlerin özelleştirilmesi için yasalar çıkarılmasına karşın
başarının sınırlı olduğu kaydedildi. Yargının yasal ve uygulama
hataları nedeniyle birkaç büyük ölçekli satışı iptal ettiği
anımsatılan raporda, özelleştirilen şirketlerde yabancıların pay
sahibi olmasının önündeki engellerin kaldırılması önerildi.
OECD'nin diğer önerileri arasında da kadınlar için eğitim
fırsatlarının geliştirilmesi ve piyasa gereklilikleriyle daha
uyumlu eğitim için ortaöğretim müfredatının gözden geçirilmesini
önerdi. Ayrıca adalet, eğitim, sağlık alanındaki kamu hizmetlerine
odaklı olarak kamu harcamalarının kalitesinin geliştirilmesi
önerildi.