OECD’den Küresel Ekonomi Raporu Türkiye’ye güven önerisi
Abone olEkonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2018 Ekonomik Görünüm Raporu'nun" ikincisi yayımlandı. Raporda dünya çapında yaşanan siyasi olayların küresel ekonomiye etkisi, büyüme rakamalarının yanı sıra Türkiye'ye de yer verildi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2018 Ekonomik
Görünüm Raporu'nun" ikincisi yayımlandı. Raporda küresel çapta
yaşanan ekonomik durum ve büyüme rakamları değerlendirildi.
Türkiye’nin de geçtiği raporda biz dizi önlem alınması gerektiği
belirtildi.
Raporda, dünya ekonomisi için eylül ayında yayınlanan ara rapordaki yüzde 3,7'lik 2018 büyüme tahmini korunurken, 2019'a ilişkin büyüme tahminini 0,2 puan düşürülerek yüzde 3,5'e çekildi.Kuruluş, dünya ekonomisi için 2020 büyüme tahminini de yine yüzde 3,5 olarak açıkladı.
AVRUPA VE ASYA’DA DÜŞÜŞ
Euro Bölgesi,
Japonya, Çin ve Hindistan'a yönelik tahminlerin aşağı yönlü revize
edildiği belirtilen raporda, ABD ekonomisi için bu yıl yüzde 2,9 ve
gelecek yıl için yüzde 2,7 büyüme tahmininde değişikliğe
gidilmedi. OECD, G20'ye ilişkin büyüme tahminini aşağı
çekerken, bu yıl yüzde 3,8 gelecek yıl ise yüzde 3,7 oranında
büyüme öngördü.
POLİTİKACILARA GÜVEN ÇAĞRISI
Raporda,
politika yapıcılarına uluslararası diyalog ve kurumlarda güven
ortamını yeniden sağlama çağrısı yapılarak, küresel ticaret
ihtilaflarına ilişkin G20 seviyesinde somut adımlar atılması da
istendi.
GÜMRÜK TARİFELERİ VE YAVAŞLAMA
OECD
Başekonomisti Laurence Boone, raporda "küresel ekonomi kaba dalgalı
denizlerde geziniyor" ifadesini kullanarak, küresel büyümenin güçlü
olduğunu, zirveye ulaştığını belirtti. Küresel ticaretin ve
yatırımların karşılıklı gümrük tarifeleri ile yavaşlamaya
başladığını belirten Boone, gelişmekte olan piyasaların da sermaye
çıkışları ve para birimlerinin zayıflamasıyla karşı karşıya
kaldığını kaydetti.
KÜRESEL BÜYÜME DÜŞECEK
Boone, "2018'de yüzde 3,7 olan öngörülen küresel büyümenin
yavaşlayarak 2019 ve 2020'de yüzde 3,5'e düşmesiyle birlikte
küresel ekonomi yumuşak bir inişe hazır görünüyor. Bununla
birlikte, aşağı yönlü riskler çok ve politika yapıcılar
ekonomilerini daha yavaş olsa da sürdürülebilir büyümeye doğru
yönlendirmek zorunda kalacak" ifadelerini kullandı.
Ekonomilerde yumuşak inişlerin her zaman "hassaslık" gerektirdiğine işaret eden Boone, özellikle yumuşak inişlerin merkez bankalarının artan oranda gereğine uygun bir şekilde likiditesini azalttığı, piyasaların bazı varlık fiyatlarındaki gerileme ile riskleri yeniden fiyatlamaya başladığı bugünlerde "daha zor" olduğunu vurguladı.
‘ÇİN'DEKİ SERT YAVAŞLAMA, EKONOMİLERİ
VURABİLİR'
Küresel ticaretteki gerilimlerin şirketler için belirsizliği
artırarak yatırımların ve küresel değer zinciri üzerinde riskleri
artırdığına değinen Boone, şu uyarılarda bulundu:
Avrupa ve Ortadoğu'da politik ve jeopolitik belirsizlikler arttı. Risk birikimleri küresel ekonomide beklenen inişten daha sert inişlere yol açabilir. Birincisi; ticaret gerilimlerinin daha da artması küresel ticarete ve küresel büyümeye zarar verebilir. Şirketlerin planları ve yatırımları için daha fazla belirsizlik oluşturabilir. İkincisi; finansal sıkılaştırma gelişmekte olan piyasa ekonomilerinden sermaye çıkışlarını hızlandırabilir. Üçüncüsü; Çin ekonomisinde sert bir yavaşlama gelişmekte olan piyasa ekonomilerini vurabilir. Eğer Çin'deki talep şoku küresel hisse senedi fiyatlarında ve daha yüksek küresel risk priminde önemli bir düşüşe yol açarsa bu gelişmiş ekonomileri de vurabilir.”
'BREXIT ÖNEMLİ BİR POLİTİK BELİRSİZLİK
KAYNAĞI'
Boone, dünyada ticaret dışındaki politik
gerilimlerin arttığına vurgu yaparak, Ortadoğu'da ve Venezuela'da
jeopolitik ve politik sıkıntıların petrol fiyatlarının oynaklığını
artırdığı, Avrupa'da ise İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden
ayrılışının önemli bir politik belirsizlik kaynağı olduğunu ifade
etti.
TÜRKİYE’DE BÜYÜM RAKAMLARI
OECD raporunda
Türkiye için bu yıl öngörülen büyüme oranı yüzde 3,3 olarak yer
alırken, gelecek yıl Türkiye'nin geçici olarak yüzde 0,4 küçüleceği
tahmin edildi. Raporda iç güven ve talepteki kademeli
toparlanmanın etkisiyle 2020'de büyümenin yüzde 2,7'ye yükseleceği
öngörüsünde bulunuldu.
İŞSİZLİK ARTIYOR
Raporda Türkiye'de
enflasyonun bu yıl için yüzde 16,8, gelecek yıl için yüzde 19,5,
2020 yılında ise yüzde 10,7 olarak gerçekleşmesinin beklendiği
ifade edildi.
İşsizlik oranının bu yıl için yüzde 10,8 olacağı, 2019'da 12,7, 2020'de yüzde 12,8 seviyesinde gerçekleşeceği tahminine yer verilen raporda, cari açığın Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranının 2018'de yüzde 5,3, 2019 ve 2020'de sırasıyla yüzde 2,9 ve 3,1 olacağı öngörüsünde bulunuldu.
TÜRKİYE'NİN GÜVEN KAZANMASI ÇOK ÖNEMLİ
OECD'nin raporunda, Türkiye'de maliye ve para politikasında
işletmelerin, hane halkının ve yatırımcıların güvenini yeniden
kazanmanın çok önemli olacağına işaret edilerek, merkez bankasının
bağımsız kalmasının ve enflasyon hedefine yaklaşıldığından emin
olmak için para politikasının sıkı kalmasının sağlanmasının gerekli
olduğu ifade edildi.
HIZLI TOPARLANIR
Raporda, "Eğer güven, varsayıldığından daha hızlı bir şekilde
yeniden sağlanır ve risk primleri ve uzun vadeli faiz oranları daha
hızlı aşağıya indirilirse ekonomideki toparlanma daha hızlı
gerçekleşebilir ve büyüme daha güçlü olabilir" değerlendirmesinde
bulunuldu.