OECD Euro Bölgesi'nde büyüme tahminini düşürdü

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD, Euro Bölgesi ülkeleri için öngördüğü büyüme tahminini düşürdü ve Avrupa Merkez Bankası'ndan, büyümeyi destekleyecek daha fazla adım atmasını istedi.

Örgüt, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya gibi büyüyen ekonomilerle arasındaki farkı daha da açacak şekilde, Euro Bölgesi ekonomisinin bu yıl yüzde 0,6 oranında küçüleceğini açıkladı.

OECD'nin yılda iki kez yayımladığı Ekonomik Görünüm raporunda küresel ekonominin farklı hızlarda ilerlediği vurgulandı.

Euro için karamsar tablo

Gelişmiş 34 ekonomiyi temsil eden OECD, bu ülkeler arasında ortalama büyümenin bu yıl yüzde 1,2, 2014 yılında ise yüzde 2,3 olacağı tahmininde bulundu.

OECD'nin raporunda Euro Bölgesi için karamsar bir tablo çiziliyor.

Örgüt, Avrupa Birliği'nin tek para birimi Euro'yu kullanan ülkelerde uygulanan kemer sıkma politikalarının, piyasalara olan zayıf güvenin ve ağır kredi şartlarının bu tabloda etkili olduğunu belirtiyor.

Stagnasyon uyarısı

Avrupa Merkez Bankası'nın, büyümeyi hızlandırmak için, 'parasal gevşeme' uygulamasını genişletebileceğinin de sinyallerini veren OECD Avrupa'da devam eden zayıf büyüme çizgisinin, küresel ekonomi için olumsuz etkilere neden olabilecek bir stagnasyona (ekonomik durgunluk) dönüşebileceği uyarısında bulundu.

OECD, Euro Bölgesi'nin aksine, yaklaşık yüzde 2'lik büyüme oranı yakalayan Amerika Birleşik Devletleri'nde ise parasal gevşemenin aşamalı olarak azaltılabileceğini belirtti.

Japonya'nın politikası başarılı

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü üyesi ülkeler arasında bu yıl en güçlü büyümenin Japonya'da olacağı belirtildi. Hükümet tarafından ekonomiyi canlandırmak için yürürlüğe sokulan uygulamalar, gayrisafi yurtiçi hasılasını yüzde 1,6 oranında arttırdı. Ancak hükümetin harcamalarda kısıntı yapmasının beklendiği 2014 yılında, bu ekonomik toparlanmanın devam edip etmeyeceği belirsiz.

Çin, OECD üyesi olmamakla birlikte, örgütün hazırladığı raporda yer alan ülkelerden birisi. OECD, Çin'in gelecek iki yılda yüzde 8'lik bir büyümeye ulaşacağı tahmininde bulunuyor.