Ödülü çok cezayı az verin!
Abone olUzmanlardan velilere uyarılar:Çocuklara verilen ödül, cezadan fazla olmalı, aile olumlu davranışa odaklanmalı.
“Aferin” demek, onlara sarılmak
ve erken yaşlarda kazandırılan davranışlar gelecekte verilecek
cezaların da önüne geçiyor.
Ceza ve ödül vermek çocukların yaş ve özelliklerine göre değişiyor. Uzmanlar aileleri özellikle “Fiziksel ve psikolojik şiddet” türü cezalara karşı uyarıyor. Dayak, karanlık oda, banyoya kilitlemek, küsmek gibi davranışlardan uzak durmalarını tavsiye ediyor. Eğitimcilere göre, çocuğun sevdiği bir şeyden kısa süreliğine mahrum bırakılması gibi küçük cezalar verilebilir.Örneğin, parkta veya bilgisayar başında kalma süresi kısıtlanabilir. Ödüller devamlı maddi yönlü olmamalı. Çocukları sık sık alkışlamak, onlara “aferin” demek, sevgi sözcükleri kullanmak, sarılmak da gerekiyor.
“Kararlı ve tutarlı olun” diyen Ankara Üniversitesi Psikoloji bölümünden Prof. Dr. Gülsen Erden ile uzman psikolog Ekin Özkök Kayhan ödül ve ceza konusunda aileleri uyarıyor:
Unutmayın, çocuk ailenin davranışlarını örnek alır. Anne baba tarafından verilen her tepkiyi ödül veya ceza olarak algılayabilir. Örneğin, küfür eden bir çocuğa gülmek ya da bunu başkalarına tebessümle anlatmak onun için “istenmeyen, olumsuz” bir davranışın onaylandığı anlamı taşır. Ayağı takılıp yere düşerek üstünü kirlettiğinde ise “Beceriksiz, önüne bak, senden başka düşen oldu mu?” gibi sözler de kötü bir ceza türüdür. Böyle bir durumda yapılması gereken, olayın çocuğa bir zarar verip vermediğini anlamak ve eve dönüldüğünde televizyon gibi eğlendirici aktivitelerden bir süre uzak kalmalarını sağlamak. Ayrıca kuralları yaşa göre belirlemek, alınan kararlarda tutarlı olmak gerekiyor.
YARAMAZLIK YAPANLA, RESİM ÇİZENE AYNI
İLGİ GÖSTERİLMELİ
Ödül, cezadan fazla olmalı. Çocukların hatalı ve istenmeyen davranışlarına odaklanmak yerine olumlu yanlarına daha fazla bakmalı. Yaramazlık yapan bir çocukla ne kadar ilgilenirseniz, resim çizene de bu oranda ilgi gösterin. Örneğin, “Aferin, vaktini kitap okuyarak, resim çizerek değerlendiriyorsun” diyebilirsiniz. Oyuncakları kendiliğinden topladığında, ders çalıştığında da güzel söz söyleyin. Yetişkinler erken yaşlardan itibaren çocuklara bu tür yaklaşımlar sergilediğinde gelecekte karşılaşılabilecek cezanın önüne geçer. Ayrıca, çocuklar küçük yaşlardan itibaren gözlemleyerek öğrendikleri için kuralların açık, net olması gerekiyor. Bunlara uymamaları halinde ise sonuçları hakkında uyarın. Anne baba uygulanacak davranış için de model olmalı. Yetişkinler saldırgan tutumlardan, öfkeli sözlerden de uzak durmalı. Aile olarak ödül ve cezaya odaklanmayın. İyi değerlendirme yapın. Çocuğun hoşuna giden bir nesne veya durumun bir süre ortadan kaldırılması çözüm olabilir.
CEZAYI ERTELEMEYİN
Kardeşine zarar veren bir çocuğu akşam babasına söylemek yerine o an gerekeni yerine getirin. Ancak bunları yaparken sevgi ve temel ihtiyaçlar üzerinden değerlendirmeyin. Yani “Bunu yaparsan senin annen olmam” gibi sözlerden kaçının. Disiplin ve çocuğun gelişimi açışından anne babanın her yanlışı affetmesi de doğru değil. Fazla hoşgörü göstermemeli. Bu durumda çocuk kurallara uyumamayı öğrenir. Örneğin “Annem bana kıyamaz. Şimdi bu yemeği yemezsem odana git der, ama yatmadan önce köfte patates yapar ve bana getirir” gibi bir düşünce gelişebilir. Belirli sınırlar konulmadığında okul, yemekhane, sinema, spor gibi alanlarda kurallarla karşılaşıldığında sosyal hayata uyumda problem çıkabilir. Sabretmeyi öğrenmediklerinde arkadaşlarıyla sorun yaşayabilir. Bunun için kuralların çocuğun gelişim düzeyine uygun, anne babanın da yerine getirdiği biçimde olmalı. Aksi durumda ilgisiz, başıboş, önemsenmediğini düşünen mutsuz çocuklar yetişir.
UNUTULMAMASI GEREKENLER
- Anne baba tutumunun çocuk için örnek olduğunu bilin.
- Bugün “hayır” dediğiniz bir davranışa yarın gülerek tepki
vermeyin.
- Tutarlı ve kararlı olun.
- Kurallara başkalarının müdahale etmesine izin vermeyin.
- Aşırı hediye almayın.Pekiştirilmesi istenen ve olumlu
davranışların ödüllendirileceğini unutmayın.
- Çocuğun küçük şeylerle mutlu olmasını sağlayın.
- Paylaşarak öğretin.
- Fiziksel ve duygusal şiddet içeren cezalardan uzak durun.
- Onu sevilmemekle asla tehdit etmeyin.
- Başka çocuklar ve kardeşleriyle kıyaslamayın.
- “Beni üzdün, başımı ağrıttın” gibi sözlerden kaçının.
ÖDÜLLENDİRİLİRKEN DİKKAT!
- Ödül, istenilen davranış olduğunda hak edildiği belirtilerek
çocuğa verilmeli.
- Olumlu davranışın oluşması için ödül ilk zamanlarda daha fazla
olabilir, daha sonra seyrekleştirilmeli.
- Oyuncak, çıkartma, dondurma gibi maddi değeri olanlar manevi
ödüle dönüştürülmeli.
- Çocuk yaptığı davranışın doğruluğunu hissetmeli. Bir dersten
başarı elde ettiğinde dondurma kazanması, ya da aferin denilmesinin
ötesinde “Başardım, ben yapabildim” gibi duyguları yaşamayı
öğrenmeli.
- Anlamını yitirmemesi için devamlı aynı ödül türü yerine farklı
seçenekler sunulmalı.
- Yaşı ve kişiliğine uygun olmalı. 2 yaşında uzaktan kumandalı
araba ya da tablet, 7-8 yaşında motosiklet, 17-18 yaşında araba ile
ödüllendirilirse bir çocuk genç yaşlarda daha büyük beklenti içine
girebilir. Doyumsuz ve mutsuz olur. Bu nedenle ödüller beklenen ve
başarılan davranışlarla uyumlu olmalı.
- Maddi olanlar ailenin birlikte paylaşabileceği nitelikte
olabilir. Sinema, spor, anneyle kek yapmak gibi