Oda TV operasyonunda 5 gözaltı
Abone olOda TV'de arama yapılıyor. İnternet sitesinin binasında ve Soner Yalçın'ın evinde arama yapan polis Yalçın'ı gözaltına aldı!Ergenekon operasyonunda polis dün Soner Yalçın'ın kapısını çaldı, gözaltına aldı!
Ergenekon soruşturması kapsamında polis
dün Soner Yalçın'ın kapısını çaldı. Polis, Oda TV haber
sitesinin merkezi olmak üzere 5 ayrı yerde saat operasyon
düzenledi.Hürriyet yazarı
ve Oda TV internet sitesi sahibi Soner Yalçın ise dün akşam
saatlerinde gözaltına alındı.
Dün sabah saat 06.00'da başlayan aramalar bu gece yarısı saat 03.00
sıralarında tamamlandı. Polis arama kapsamında bazı evraklara el
koydu. Bu esnada Odatv'de görevli olduğu belirtilen Ayhan Bozkurt
isimli şahsın göz altına alındığı
bildirildi.
“Ergenekon” soruşturması kapsamında gazeteci yazar Soner Yalçın ,
Barış Terkoğlu, Ayhan Bozkurt ve Barış Pelivan, İstanbul Emniyet
Müdürlüğüne getirilmeden önce sağlık kontrolünden geçirildi.
TERKOĞLU'NUN EVİNDE ARAMA
Bu sabah erken saatlerinden itibaren Odatv yönetiminden Soner Yalçın, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun evinde arama yapıldı.
CHP’Lİ VEKİL ÇETİN SOYSAL, YALÇIN İLE GÖRÜŞTÜ
KILIÇDAROĞLU GÖREVLENDİRDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun operasyondan haberdar olduğunu aktaran Çetin Soysal, "Beni o görevlendirdi. Onun görevlendirmesi sonucu buradayım. Kendisi de gelişmeleri yakinen izliyor. İçerde aramalar devam ediyor. Ne aradıkları belli değil. Hakkında yakalama olan diğer isimler de aynı süreci yaşıyor" diye konuştu.
YENİ KURULACAK KANALIN BAŞINA GEÇECEKTİ
Yalçın'ın tüm Türkiye tarafından tanınan bir gazeteci olduğunu
kaydeden Soysal, ''Yeni bir televizyon kanalı kurulma
aşamasındaydı, bu kanalın Genel Yayın Yönetmeni Soner Yalçın
olacaktı. Son derece endişeliyiz. Aklımızda birçok soru işareti
var. Bu sıkıntılı süreçler her geçen gün gördüğünüz üzere artıyor.
Bu olaylar bugüne ait bir şey değil uzun süredir devam ediyor''
diye konuştu.
BEDEL ÖDENECEKSE ÖDEMEYE
HAZIRIM
Soysal, Yalçın ile görüştüğünü ve sağlık durumunun iyi olduğunu
da ifade ederek, ''Soner Yalçın'ın bir çağrısı var mı?'' sorusu
üzerine de, ''Bir bedel ödenecekse öderiz. Yazdıklarımın ve
yaptıklarımın hepsinin arkasındayım'' dediğini
bildirdi.
AVUKATI KONUŞTU
Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun avukatı Serkan Günel
aramayla ilgili yaptığı açıklamada "Salonda toplanmışlar,
kitaplıklardan itibaren başladılar aramaya. Arama kararını
gösterdiler. Evde Barış Terkoğlu ve eşi var. Ergenekon terör örgütü
üyeliği ve bu kapsamda halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek
suçlaması var" diye konuştu.
Polis ekiplerinin araması devam ediyor.
SONER YALÇIN'IN EVİNE GELEN GAZETECİLER
İÇERİYE ALINMADI
Zaman zaman villanın dışına çıkan polislerin, içeriye çuvallar
götürdüğü görüldü. Yalçın'ın gazeteci arkadaşları Hakan Aygün ve
Oray Eğin villanın önüne gelerek bilgi almaya çalıştı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hakan Aygün, "Sanırım
bir yayınla ilgili. Umarım öyledir" diye konuştu. Aygün,
Soner Yalçın'la ilgili ulusalararası gazetecilik örgütlerinin de
harekete geçtiğini söyledi. Aygün içeride Soner Yalçın'ın eski eşi
Avukat Feza Yalçın'ın da bulunduğu bilgisini verdi. Bu arada CHP
İstanbul Milletvekili Çetin Soysal da villaya geldi. Soner
Yalçın'la sabah yüzyüze görüştüğünü söyleyen Soysal, daha sonra da
aramaların yapıldığı villaya girdi.
BASKINI GETİREN O
HABER
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA
GEÇİNİZ...
Sabah saatlerinde evinde arama yapılan ve hakkında gözaltı
kararı verilen isimlerden ODATV Haber Müdürü Barış Terkoğlu dün 'Bu
görüntüler Ergenekon Davası'nın kaderini değiştirecek' başlıklı son
yazısında şunları kaydetmişti...
Yarbay Mustafa Dönmez, Zir Vadisi 'nde bulunan askeri mühimmatın sorumlusu olarak 2 yıldan beri tutuklu. Ergenekon üyesi olmakla suçlanıyor. Dönmez bugün savunma yapmaya başlayacak.
Yarbay Dönmez'le ilgili önemli bilgiler verelim ...
SAKINCALI PİYADE
Yarbay Mustafa Dönmez, TSK 'nın içindeki "sakıncalı piyade"lerden. 68 kuşağından gelen bir babanın çocuğu olan Dönmez, 1980 'de ODTÜ'de öğrenciydi. Üniversitede sol görüşe yakın olan Dönmez, bir eylemde yaralandı. Bundan sonra okulu bıraktı. Ailesinin desteği ile Kara Harp Okulu sınavlarına girdi. Sınavda 6. oldu. Harp Okulu 'na girdi ve 1985 yılında mezun oldu.
Mustafa Dönmez, muharip değildi. Karargahta görev yapıyordu.
Tutuklandığında "ikmal subayı " olan Dönmez,
bugüne kadar milyonlarca liralık satın alma gerçekleştirdi ve
bilinen usulsüzlüğü olmadı. Aziz Nesin'den Attila İlhan 'a kadar
pek çok isimle tanışıklığı olan Dönmez 'in kendisinin de pek çok
dergi de yazısı çıktı. Dönmez 'in son yazısının başlığı
"Mustafa Kemal ve Tam Bağımsız Türkiye."
Dönmez'in yazdığı dergi, tutuklanmasının ardından kapatıldı. Peki
Dönmez'in başına bunların gelmesini sağlayan başka bir özelliği var
mı?
TSK'DAKİ CEMAATE KARŞI
Mustafa Dönmez, orduda cemaate karşı kişiliği ile biliniyor. Cemaate mensup pek çok subayı deşifre eden Dönmez, TSK içinde mevcut yapılanmanın ev toplantıları ile örgütlendiğini ortaya çıkardı. Cemaate alternatif olarak TSK 'da kültür çalışmaları yapan Dönmez 'in hayatı 2009 yılının Ocak ayında önce Sapanca 'daki yazlık evinde, ardından da orada bulunan bir kroki aracılığıyla Zir Vadisi 'nde askeri mühimmat bulunduğu iddiasıyla değişti. Dönmez bu nedenle tutuklandı.
Şimdi size Dönmez'in adının gündeme gelmesine neden olan Zir Vadisi kazılarıyla ilgili görüntü izletelim ...
AMERİKALILAR KURS VERDİ
İlki Zir Vadisi'nde bulunan bir mühimmat ile ilgili. Bombanın
adı "datasheet" okunuºu "detaşit." Zir Vadisi'nde
bulunan malzemenin içinde çıkan bu bomba türünü Türk polisi tanımaz
diyebilirsiniz. Gerçekten de polisin bu bombayı aldığı eğitimle
tanıması mümkün değil. Ancak aşağıda izleyeceğiniz görüntülerde bu
bombayı tanıma konusunda polisin Zir Vadisi kazısından sadece 2 gün
önce Amerikalı uzmanlardan eğitim aldığını bizzat polislerin
ifadesi ile izleyeceksiniz.
İnsan sormadan edemiyor. Polis iki gün önce ABD 'lilerin aldığı
eğitim sayesinde tanıdığı bombayı iki gün sonraki kazıda nasıl
buluyor? Bu ne tesadüf. Mustafa Dönmez de kazının olduğu gün Zir
Vadisi yakınlarındaki 5 ABD 'li istihbaratçının ne işi olduğunu
soruyor haklı olarak?
Bu kadar da değil...
YOUTUBE'A BİZDEN ÖNCE
KOYMA
Aşağıda izleyeceğiniz görüntülerde ise polis, Amerikalı eğitmenlerine "Abi" diye hitap ediyor. Ve içlerinden biri cep telefonuyla mühimmatın görüntülerini çekiyor. Bir diğer polis çeken polisi uyarıyor: "Youtube'a bizden önce atmayın! "
Mühimmat ile ilgili olarak ilginç bir ayrıntı verelim. Teğmen
Mehmet Ali Çelebi 'nin başına gelenlerin bir benzeri Yarbay Mustafa
Dönmez 'in de başına geliyor. Polisin gönderdiği belgelerde Dönmez
'de bulunduğu hakkında rapor verilen 472 adet merminin, gerçekte
Dönmez 'de bulunmadığını Emniyet mahkemeye yazdığı yazıyla kabul
ediyor. Kısacası 473 mermi "sehven" Mustafa
Dönmez'de bulunuyor.
MALZEME "SIFIR"
Son görüntülerimiz ise Zir Vadisi'nde bizzat kazıların yapıldığı
noktadan. Kazıya tanık olan bir binbaşı ile bir başçavuşun
konuşması. İkili arasında geçen konuşmadan hem bulunan malzemenin
hem de kutularının "sıfır " olduğu anlaşılıyor. 7
Ocak 2009 günü yapılan konuşmada yapılan tespit, bulunan mühimmatın
henüz kar görmediği hatta hiç ıslanmadığı. Sadece bir hafta önce
Ankara 'da okulların kar nedeniyle tatil edildiği hatırlanırsa bu
biraz garip bir durum. Buradan hareketle iki asker malzemelerin
"en fazla iki günlük" olduğu sonucuna varıyor.
Malzemenin üzerindeki gazetelere bakıldığında ise gazetelerin de
yeni olduğu görülüyor.
KAZILAR NEDEN GECE YAPILIYOR
Son olarak şunu söyleyelim. CMK 'nın 118. Maddesi yapılan aramalar için şu kısıtı koyuyor: "(1) Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamaz. (2) Suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda, birinci fıkra hükmü uygulanmaz. (CMK 118. Madde) " Bu kazılarda 2. Fıkraya dair hallerin olmadığı açıkça ortada olmasına rağmen, polis bu aramaların tamamını gece yapmayı tercih ediyor. Aramaların gündüz gözüyle yapılmasını nedense uygun bulmuyor.
Bugün savunmasını yapmaya başlayacak "sakıncalı piyade " Mustafa Dönmez, ne zaman ağzını açsa kendisine bir "polis komplosu" yapıldığını anlatıyor, TSK ve emniyette cemaat örgütlenmesine vurgu yapıyor.
Görüntülere bakınca Mustafa Dönmez 'e "haksızsın
" demek mümkün mü?
BALBAY'IN LİSTESİNİN BAŞINDA SONER YALÇIN
VARDI?
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFALA
GEÇİNİZ...
BALBAY'IN LİSTESİ
Emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un sanıkları
arasında yer aldığı İkinci Ergenekon Davası'nın 100'üncü duruşması
üç hafta aranın ardından tekrar görülmeye başlandı. Tutuklu
yargılanan gazeteci Mustafa Balbay, "Burada içeri alınacaklar
listesi hazırladık. Bu listenin başında da Soner Yalçın yer
alıyordu. Böyle gazetecilik yaparsan, böyle olur diye düşünüyorduk"
dedi.
DAVADA SANIK SAYISI 117 OLDU
Aralarında gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da bulunduğu 28'i tutuklu toplam 117 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Oğuz Bulut, Levent Göktaş, İbrahim Özcan ve Yusuf Erikel katılmadı. Tutuksuz sanıklardan ise emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Emin Şirin, Tanju Güvendiren, Murat Ağırel, Muhterem Balcı ve Noyan Çalıkuşu hazır bulundu. Tutuklu sanık avukat Yusuf Erikel ile birlikte 8 sanığın yargılandığı davanın birleştirilmesinin ardından 108 olan sanık sayısı 118'e çıkmış, tutuklu sanık Engin Aydın'ın geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmesiyle bu sayı 117 olmuştu.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık gazeteci Mustafa Balbay, heyeti ve salondakileri selamladıktan sonra, davanın tutuksuz sanıklarından gazeteci Engin Aydın'ın ölümünden duyduğu acıyı dile getirdi.
"ENGİN AYDIN'IN ÖLÜM NEDENİ HUKUK YETMEZLİĞİDİR"
Balbay, "Engin Aydın Ocak 2009'da 11 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. 2 ay sonra akciğer kanseri oldu. Durumu sorduğum arkadaşlarıma 'İnşallah savunmamı yapacak zamanım olur. Kendimi anlatabilirim' dediğini anlatıyorlardı. Engin Aydın'ı 4 Şubat'ta kaybettik. Engin, dava sürecinde yaşamını yitiren 5. kişi oldu. Türkiye'de organ yetersizliğinden, solunum yetmezliğinden ölüm nedenlerini yanına hukuk yetmezliği eklendi. Engin Aydın'ın ölüm nedeni hukuk yetmezliğidir" diye konuştu.
"25 FARK SEHVEN YAZILMIŞ HERHALDE"
İddianamade Engin Aydın ile 301 kez görüştüğünün yazılı olduğunu ama Engin Aydın'ın bölümünde ise Mustafa Balbay ile 326 kez görüştüğünün yazılı olduğunu anlatan Balbay, "Arada 25 fark var. Bu 25 fark sehven yazılmış herhalde. Zekeriya Öz, 'En çok Engin Aydın ile görüşmüşsün' dedi. Ben de 'olabilir' dedim. Sonradan Cumhuriyet Ankara Bürosu'nun telefonlarının hepsini bana yazıldığı anlaşıldı. Sayın Başkan böyle bir hukukun siz ayırdına vardınız" dedi.
Balbay, heyet üyelerinin ve savcıların ise bu konuyu anlamamak konusunda ısrar ettiğini savundu.
"SİZ İNSANI KANSER EDERSİNİZ"
Engin Aydın'ın serbest bırakıldıktan sonra kanser olduğunu ifade eden Balbay, "Bu süreç tutukluluktan çok daha başka kırgınlıklarla karşı karşıya bırakıyor. Siz insanı kanser edersiniz" diye konuştu. Engin Aydın'ın yaşamının demokrasi için siyasi mücadele ile geçtiğini anlatan Balbay "Bir hukukçuya nasıl terörist dersiniz? Tutuksuz yargılama esastır derken günümüzde hukuksuz yargılama esas" diye konuştu.
"ARİF DOĞAN DELİL ÇOKLUĞUNDAN SERBEST, BİZ DELİL YOKLUĞUNDAN TUTUKLU YARGILANIYORUZ"
JİTEM kurucusu emekli Albay Arif Doğan'a sorgusu sırasında "Yalvarırım bizi anlatın" dediğini anımsatan Balbay, "Ben böyle konuşunca Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in hemen 'Siz JİTEM'in neredesindeniz' diye sordu. Şimdi ben soruyorum. Arif Doğan, burada birçok hukuksuzluğu anlattı, adam öldürdüğünü söyledi. Arif Doğan ile ilgili ne yaptınız? Arif Doğan delil çokluğundan serbest bırakılırken biz delil yokluğundan tutuklu yargılanıyoruz" diye konuştu.
"BİZİ SİYASİ İKTİDARIN MALZEMESİ YAPMAYIN"
Soner Yalçın'ın evinde yapılan aramaya da değinen Balbay, "Burada içeri alınacaklar listesi hazırladık. Bu listenin başında da Soner Yalçın yer alıyordu. Böyle gazetecilik yaparsan, böyle olur diye düşünüyorduk. Listedeki diğer isimleri açıklamak istemem, sonra Mustafa Balbay'dan bilirler. Bizi siyasi iktidarın malzemesi yapmayın. Türkiye'nin açık hava hapishanesine dönmesine izin vermeyin" dedi.
BAŞKAN ŞENGÜN'DEN TUNCAY ÖZKAN'A : "DÜZENİ BOZUYORSUNUZ. SİZE YAKIŞMIYOR"
Balbay'ın ardından tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan söz almak istedi. Başkan Şengün ise Özkan'a söz vermeyeceğini, duruşmaya geçileceğini söyledi. Bunun üzerine tutuklu sanık Özkan ısrarla konuşmak istediğini, neden kendisine söz verilmediğini sordu. Başkan Şengün de, jandarma görevlilerine Özkan'ı dışarı çıkarmaları talimatını verdi. Bu sırada Özkan'ın avukatı Celal Ülgen'in, Tuncay Özkan'ı sakinleştirmek için yanına geldiği ve Özkan'ı alnından öptüğü görüldü. Şengün, "Düzeni bozuyorsunuz. Size yakışmıyor" uyarısının ardından gergin ortam sakinleşti. Özkan'ı dışarı çıkarmak için gelen jandarmalar yerlerine döndü.