Öcalan'ın Gülen sözlerine kargalar güler
Abone olGülen cemaatinin önde gleen isimlerinden Cemal Uşak, Öcalan'ın Gülen ve Said Nursi hakkındaki sözlerini değerlendirdi.
Uşak,
Öcalan'ın Fethullah Gülen'e ve Gülen Cemaati'ne yönelik sözleri
için, "Kargalar bile güler" dedi. Uşak, kendi sözlerine işaret
eden, "Gülen cemaatinden Sayın Öcalan açılımı" haberleri için, "Ben
direkt Sayın Öcalan ifadesini kullanmadım"
dedi.
Gazeteci ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı Cemal Uşak, A Haber’de yayınlanan, Selin Ongun’un sunduğu Bi Sormak Lazım adlı programda İmralı tutanaklarındaki Gülen cemaatine yönelik iddialarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
VARSAYALIM BEDİÜZZAMAN ERMENİ,
KİME NE!
Uşak, Öcalan'ın Fethullah Gülen'in, cemaate yönelik iddialarına şu
yanıtı verdi: "Öcalan o sözleri ile birilerine şu mesajı veriyor.
Fethullah Gülen hareketinden her kim rahatsız ise, onlara mesaj
veriyor. Ben de Gülen hareketinden rahatsızım diyor… Said-i
Nursi'nin Ermeni olduğuna işaret ederek, doğduğu köye bakmak lazım
diyor. Bunun tarihi bir karşılığı yok, o köy Ermeni köyü değil.
Fakat varsayalım ki, Ermeni köyü olsun. Varsayalım Bediüzzaman
Hazretleri de Ermeni kökenli olsun, müftedi, Müslümanlığı kabul
etmiş bir Ermeni olsun, kime ne! Burada Ermeniliği bir ırkçılık,
nefret diliyle dışlamış oluyor. Bu dille, Fethullah Gülen'in ve
hizmetin bölgedeki faaliyetlerinden rahatsız olanlara, ben de
rahatsızım demiş oluyor. Öcalan'ın "darbeyi ben engelledim"
sözlerine kargalar bile güler. Mit krizini Hocaefendi ile
ilişkilendirmek bir iftiradır."
İMRALI NOTLARINI YAYINLAYIP, HASAN CEMAL'İN YAZILARINI
BASMAMAK ÇELİŞKİ
Milliyet'in İmralı zabıtlarını yayınlayıp, Hasan Cemal'in
yazılarını yayınlamamak çelişkidir. Hasan Cemal'in bir an önce
yazılarına devam etmesini dilerim, gazeteciliğin duayenlerindendir.
Patronlarla görüştüğünüz zaman biz bu işlere müdahil diyoruz. Bazen
patronun ilişkilerini dikkate alarak, vazife çıkarın yayın
yönetmenleri olabiliyor. Bunu maalesef gördük. Bu değerlendirme bir
gazeteyi ima ediyor değilim, genel bir görüş.
BEN DİREKT SAYIN ÖCALAN İFADESİNİ KULLANMADIM
Ben direkt Sayın Öcalan ifadesini kullanmadım. Bu süreçte Öcalan
merkezli yayın yapmanın barışçı bir dil olduğunu düşünmüyorum.
"Öcalan dedi ki, Anayasa'nın kritik bölümlerini şunlar yazsın.
Öcalan krize el koydu, İmralı'ya gidecek heyet belli oldu…" Bu tip
bir dilin yapıcı olduğunu düşünmüyorum.
İNSANIN FARKLI FİKİRLERİ OLAMAZ MI, CEMAATİN SÖZCÜSÜ
DEĞİLİM
Bu haberlerin Kürt olmayan vatandaşların
duygularını tahrik ettiğini düşünüyorum, dedim. Yanı sıra bu
süreçte medyanın yıllardan beri kullandığı cümlelerin de barışa
hizmet etmediğini düşünüyorum dedim. Örneğin "bebek katili Öcalan"
diye başlayan cümlelerin bu sürece zarar vereceğini düşünüyorum.
Söz gelimi, onu da kinaye olarak kullandım, karşılıklı görüşmelerde
asgari konuşmalarda "sayın" ifadesi kullanılır dedim. Orada bir
kavrama takılındı. Ve sözlerim cemaatle ilişkilendirildi. Bu benim
şahsi görüşümdür, ifadelerim kişiseldir. Gazeteci Yazarlar Vakfı
ile bütünleşmiş bir durumum var elbette. Ama benim ayrı bir
kişiliğim de var. İnsanın farklı fikirleri olamaz mı? Ben sözcü
değilim.
DİNDARLIĞIMIZ SORGULANMALI
Biz dindarlar
Kürtlerin ıstırabını hissedemedik sözüm, kendi adıma bir itiraftı.
Ben kendi adıma Kürt kardeşlerimden özür dileyerek helallik
istiyorum dedim. Ama dindarların bir kısmı, biz görevimizi yaptık
dediler. Burada tartışma açmak istemiyorum. Fakat benim içinde
bulunduğum camia hislerimize tercüman oldun dedi. Hatta Hocaefendi
bu manada bir konuşma yaptı. Genelde Nur camiası aynı şekilde siz
görevimizi yapamadık, dedi. Ama bazı Milli Görüş hareketinden bazı
gazeteci dostlarımız buna karşı çıktı. Zamanında yaptıkları
toplantılardan söz ettiler. Eğer bu ülke halkı kamuoyu anketlerine
verdikleri cevaplardaki gibi dindar ise, ki ben dindarlığımızın
sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. O zaman bu sorunları niye
yaşıyoruz.
DİNDARLIĞIMIZ ETİKET OLARAK
KULLANILIYOR
Dindarlığımız unvan olarak ve etiket
olarak kullanılıyor. Sorumluluk boyutu, "ahlaki" boyutu olmayan
genelde ritüellere katılımla sınırlı bir dindarlık. Bana göre
dindarlık İslam'ın kutsal değerlerinin birey ve toplum bazında
yaşanmasıyla ilgili bir husustur. Günde şu kadar namaz kılmak, bu
kadar oruç tutmakla ilgili değildir. Dinin öngördüğü temel değerler
o dinin mensuplarının hayatlarına ne kadar yansıyor? Burada sorun
sadece Kürtler'in haklarıyla ilgili yaşamadık. Söz gelimi en
mütevazı rakamla 7 milyon Alevi vatandaşlarımızın problemlerini,
sorunlarını diğer Sünni dindarlar hissedebildi mi? Ben bunun
yapamadıklarını düşünüyorum. Onlara da küçük bir zümre, Allah
onlara hidayet versin gibi bakıldı. Alevilerin yaşama hakları adeta
saygıyla karşılanmadı bu ülkede.
GÜNEYDOĞU DİZİLERİNİN FATURASINI GÜLEN'E KESMEK
HAKSIZLIK
O kanalların sorumlusu değilim. O
dizilerdeki üslubun, kılığın kıyafetin tavrın Kürt kardeşlerimizi
rencide ettiğini düşünüyorum. Fakat bir yıl öncesine göre hataların
daha düzeldiğini düşünüyorum. Umarım hatalar tamamen sonlanır.
"İlgili dizileri Fethullah Gülen izleyip, onaylıyor mu" sorusu
üzerine Uşak şu yanıtı verdi: "Fethullah Gülen'i nasıl hayal
ediyorlar, oturduğu yerden bütün dünyada onun adıyla anılan
faaliyetlerin bütün detaylarıyla ilgilenen biri olarak mı? 70 küsur
yaşına her gün bir avuç ilaçla ayakta durmaya çalışan biri var
karşımızda. Ona fatura etmek ya da ondan çözüm beklemek haksızlık
olur. Burada her vatandaşımız her izleyici, kanla ortada, kanalın
adresi. Tepkilerini demokratik bilinç içerisinde dile
getirsinler."