Öcalan'ın ev hapsi hayal oldu
Abone olBaşbakan Erdoğan, çözüm sürecinin en sancılı konularından Öcalan'a ev hapsi tartışmasıyla ilgili konuştu.
İNTERNETHABER- Başbakan Erdoğan, Abdullah
Öcalan 'a ev hapsinin asla sözkonusu olmadığını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , Kanal D ve CNN TÜRK'te yayınlanan Başbakan ile Özel programında, Taha Akyol, Enis Berberoğlu, Hande Fırat ve Hakan Çelik’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, Öcalan'a ev hapsi iddialarıyla ilgili, "Ev hapsi Söz konusu bile değildir. Burada da risk alıyoruz. 'al başkanlığı ver şunu' haşa böyle birşey olamaz" diye konuştu.
"EV HAPSİ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Erdoğan, Öcalan'a ev hapsi iddialarıyla ilgili olarak,
"Ev hapsi Söz konusu bile değildir. Biz İmralı'da neden bu
akdar bedel ödüyoruz. Normal bir F tipine alacak olsak her gün
toplu mitinglere neden katlanalım. Burada da risk
alıyoruz. 'al başkanlığı ver şunu' haşa böyle
birşey olamaz. Biz 4. dönem başkanlık ilkesini getirmişiz. Biz
cumhurbaşkanının millet seçsin talebine cevap verenlerdeniz. Biz
başkanlık sistemini neden konuştuk. Sayın Demirel'de, Özal'da bunu
konuştu" dedi.
KENDİ TAKIMINI İZLİYOR
''Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın silah bırakın çağrısının nereden çıktığına'' ilişkin soru üzerine, Erdoğan şöyle konuştu:
''Şimdi kimsenin hidayetinin kapalı olduğunu hiç kimse söyleyemez. Radyo meselesi mesela çok basit bir konu. Biliyorsun 11-11,5 metrekarelik bir odası var. Ama orada aklımda kaldığı kadarı ile 40 metrekarelik bir avluları var. Bu radyo meselesi karşısında ben Adalet Bakanıma dedim ki; 'Niye radyo? Biz artık bunu televizyona dönüştürelim.' Kendilerine 12 kanallı bir televizyonu verdik. Aslında onu biz bir yerde de hayata dahil ettik. Orada hem kendi takımını da izliyor, hem Türkiye'de ne oluyor, ne bitiyor onu da çok daha yakından görüyor.''
Erdoğan, Öcalan'ın haftanın 3 günü olan jimnastik iznini her gün bir saat olarak değiştirdiklerini ve arkadaşlarıyla günaşırı bir saat görüşme hakkı verdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
''Oradaki bir insan için yaşam koşullarını değiştirmesi açısından çok farklı bir şey. Benim verdiğim ve verebileceğim şey budur. Benim bir yetkim yok. Bu insan zaten orada mahkum şu anda. Yani bunu Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi 'masanın bir ucunda o, bir ucunda başbakan' ifadesi tabii çok çirkin bir ifade. Yenilir yutulur bir ifade değil. Ama o bundan kendine bir rant elde ettiğini zannediyor. Edemeyecek. Çünkü dünyanın neresine giderseniz gidin istihbarat teşkilatları biliyorsunuz, biraz kaba bir ifade ama ajan olarak anılır. O ajanları eliyle onlar her kesimle irtibatlarını kurarlar. Her kesimle de bir çözüm arayışı içindelerse onlarla birlikte onu çözerler.''