Öcalan'ın cevabını kestiremediği 2 soru
Abone olErdoğan'ın danışmanı Yalçın Akdoğan'ın PKK'nın silahsızlandırılması için Öcalan ile görüşüldüğünü söylemesi yankı uyandırdı.
14 yılda PKK'nın geçirdiği evrim ve silahların susturulmasını Kandil'e kabul ettirebileceği şüphesi Öcalan'ın önünde duruyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan'ın "Silahları bıraktırmaya dönük netice alacak her türlü çalışma bizim için önemli" şeklindeki sözleri batı basınında tartışılıyor.
ÖCALAN'IN ETKİNLİĞİ
Terör örgütü PKK'nın nasıl silah bırakacağı ve Öcalan'ın örgüt üzerindeki etkisi sorgulanıyor. Öcalan'ın örgüt üzerindeki etkinliğine ilişkin sorular bugün Guardian gazetesinin iç sayfalarında yer alan bir analizin de gündeminde.
Guardian gazetesinden John Hooper, Öcalan ile yapılan görüşmelerin doğrulandığına dikkat çekerken, 40 bin kişinin hayatına mal olan bir hareketin sonlanması doğrultusunda "en ufak bir ümidin memnuniyetle karşılanması gerektiğini" belirtiyor. Hooper, Öcalan'ın 1999'da yakalanmasından bu yana görülmemiş seviyede bir şiddete, son 18 ayda tanık olduğunu kaydederek, şöyle devam ediyor:
CEVAPLANMAMIŞ 2 SORU
''Ama bu noktada iki cevaplanmamış soru var: Guardian kendisiyle yakalanmadan önce Roma'da konuştuğunda Öcalan PKK'nın tartışmasız lideriydi. Ama şimdi Marmara Denizi'nde, bir hapiste. Son 14 yılda örgütün geçirdiği evrimden haberdar mı? İkinci soru da, ateşkesi kabul etse bile, Kandil'deki kişilere bunu uygulatabilecek mi?''
Geçtiğimiz günlerde NTV'ye konuk olan Akdoan, şunları söylemişti: ''Bugün basına, birkaç ay içerisinde netice alınacağına dair haberler yansıdı. Amaç silahların susması değil. Silahları bıraktırmaya dönük netice alacak her türlü çalışma bizim için önemli. Akan kan dursun, silahlar sussun, terör belasından kurtulalım deniyorsa o zaman dağdan indirme projeleri ya da silahların bırakılmasına dönük çalışmaların devreye sokulması gerekiyor.'' AK Parti Ankara milletvekili Akdoğan, Öcalan'ı en önemli aktörlerden biri olarak nitelerken de, ihtiyat uyarısında bulunmuş ve aşırı iyimserliğin büyük hayal kırıklıklarına neden olabileceğine dikkat çekmişti. |
ERDOĞAN PKK'YLA KONUŞUYORMUŞ GİBİ GÖRÜNMEK Mİ İSTİYOR?
Hooper, analizinin devamında açlık grevlerini durdurabilmesinin Öcalan'ın gücünün kanıtı olduğunu söylüyor. Yazar, AK Parti'nin 2011 yılında sahip olduğu halk desteğinin düştüğünü; partinin, ülkenin güneydoğusunda, PKK sempatizanı partilerle doğrudan oy yarışına girdiğini, Türkiye'de iki yıla kadar seçimler yapılacağı için de Başbakan Erdoğan'ın PKK'yla konuşuyormuş gibi görünmek istediğini öne sürüyor.
Hooper, geçen ay bir röportajda, PKK liderlerinin, Oslo'ya gönderilen hükümet temsilcilerine, anayasa değişikliği ve Kürt halkına özerklik sağlanması konularını müzakere etme yetkisi tanınmamasından yakındığını hatırlatıyor ve makalesini şöyle sonlandırıyor:
"Türk halkı herhangi bir konuda ödün verilmesine kesinlikle karşı olduğundan, bir çözüm bulunması uzun sürebilir."
İLK KEZ BİR DEVLET YETKİLİSİ ONAYLADI
Öte yandan İngiliz Financial Times gazetesi, İmralı görüşmelerine ilişkin, "Türkiye, PKK ile silah bırakma görüşmelerine başladı" diye yazarken, Türkiye'nin kısa süre önce hapishanelerdeki PKK'lıların açlık grevini sonlandırmak için Öcalan ile görüşme yaptığını kabul ettiğini ancak bir devlet yetkilisinin ilk kez daha geniş barış gündemiyle başlayan görüşmeleri onayladığını yazdı.
SURİYE VE İRAN FAKTÖRÜ
Yalçın Akdoğan'ın İran, Irak ve Suriye'yi işaret ederek "Bölgede PKK'nın ortadan kaldırılmasını istemeyebilecek diğer güçler olduğu" dediğini aktaran gazete, bunların her birinin Kürt azınlıklara ve bu azınlıkların da kendi bölgesel gündeme sahip olduklarını söyledi. Financial Times, Türkiye'nin geçtiğimiz birkaç yıldır Kuzey Irak'taki Erbil yönetimiyle ile iyi ilişkiler içinde olduğunu yazdı. Gazete, iki hükümetin de bölgeden, Türkiye ve ötesine ulaşmasını sağlayacak doğalgaz ve ham petrol boru hattı inşaası konusunda görüştüklerini ancak bu görüşmelerin Erbil'in imzaladığı enerji anlaşmalarını tanımayan Bağdat'taki merkezi hükümeti kızdırdığı yorumunu yaptı.