Öcalandan Türkmen itirafı
Abone olDağa çıkan terörist gerçeği APO'dan öğrenince şok oldu. Ama artık çok geçti.
Terör örgütü PKK’ya 1996’da katılan ve 2008’de de
güvenlik güçlerine teslim olan ‘Ferhat’ kod adlı 31 yaşındaki Ş.A.,
kendisinin Kürt kökenli olduğunu sanırken, bizzat Öcalan'ın
kendisinden aşiretinin bir Türkmen aşireti olduğunu öğrenince şok
oldu...
Ş.A. yaşadıklarını şöyle anlattı:
AİLEME MADDİ DESTEK SÖZÜ VERDİLER, DAĞA ÇIKTIM
“1996’da Gaziantep’te halı dokuma sanayinde çalışırken kapatılan DEHAP’ın gençlik kollarında faaliyet yürüten bir arkadaşla tanıştım. Onun teklifiyle Murat Karayılan’ın ablasının oğlu Fevzi devreye girdi. O zaman ailemin maddi durumu iyi değildi. Aileme maddi yardımda bulunacaklarını, örgütün pek fazla askeri güce ihtiyaç duymadığını, kısa bir eğitim devresinden sonra büyük ihtimalle beni Avrupa’ya göndereceklerini ifade ettiler. Ben de ‘ailem maddi sıkıntılardan kurtulur, Avrupa’ya da gidersem ailemi yanıma alabilirim’ düşüncesiyle kabul ettim.''
ÖCALAN VE BAYIK İLE BİRLİKTE KALDIK
Gaziantep’te bir bölgeden sınırı geçtiklerini, Şam’da kaldıkları
evde ihtiyaçlarının giderildiğini, aynı evde teröristbaşı Abdullah
Öcalan ile örgütün önde gelen isimlerinden Cemil Bayık’ın da
kaldığını belirten Ş.A. şöyle devam etti:
“Bizi alıp Kürtçe okuluna götürdüler. Ben örgüte katılana
kadar Kürtçeyi bilmiyordum. Kürtçe okulundan sonra da Türkçe
okuluna gönderildik. Böylece 6 aylık bir eğitim devresi
geçirdim.
Oradayken Abdullah Öcalan’la da aynı ortamda bulundum. Kendisi 3- 4 günde bir örgütün çözümleme olarak nitelediği faaliyet için yeni katılanlarla görüşürdü. O dönemde yeni olduğum için herhangi bir görev verilmedi.
MEĞER TÜRKMÜŞÜM
Terör örgütüne katılırken kendisini Kürt kökenli
bildiğini vurgulayan Ş.A., Güneydoğu Anadolu’da yoğun
bulunan bir aşiretin üyesi olduğunu kaydederek, “Abdullah Öcalan’la
siyasi eğitimim sırasında tanışma faaliyeti esnasında konuştum.
Bana kim olduğumu sordu. Suruç’tan geldiğimi söyledim.
‘Kimlerdensin?’ dedi. Aşiretimi söyledim, çok
şaşırdı. Bana, bağlı olduğum aşiretimin Osmanlı döneminin
en büyük aşiretlerinden biri olduğunu, bu aşiretin kökeninin
Türkmen olduğunu söyledi. Şok oldum. Aslımın Kürt
olmadığını, kökenimin Ertuğrul Gazi’ye, Osmanlı’ya dayandığını
örgüt içerisinde bizzat Apo’dan öğrendim'' diye konuştu.
KAÇIŞ BEKLENTİSİ
Örgütten ayrılmayı ve kaçmayı düşünen çok kişi var. Ancak bir umut
arıyorlar. Örgüt mensuplarının çoğu kötü bir muamele ile
karşılaşacaklarından korktuklarından teslim olmuyorlar. Benim
burada gördüğüm muameleyi oraya duyurma şansımız olsa, bu çok büyük
bir etki yaratacaktır.
ISIYA GÜDÜMLÜ FÜZELER VAR
‘Ferhat’ kod adlı Ş.A., PKK’nın silah gücünün iyi olduğunu,
özellikle ısıya güdümlü füzelerden bol miktarda sahip olduğunu,
kampların bulunduğu yüksek tepelerde Rus malı uçaksavarlar,
aynı ülkeden gelen ısıya güdümlü füzeler bulunduğunu, bunların uçak
ve helikopterlere karşı kullanıldığını, örgütte her bölgede
bulunduğunu, bunun yanı sıra C4 ve TNT tipi
patlayıcılardan da bol miktarda sahip olduğunu, bunların
sansasyonel eylemler için kullanıldığını söyledi.
PKK’NIN YOLU DTP’DEN GEÇİYOR
Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile temasa geçilmesi ve güven
verilmesinin PKK’ya katılım için yeterli olduğunu da öne süren
Ş.A., “DTP’nin gençlik kolları kanalıyla onlara güven
vererek bunu yapmak mümkündür. Bu tür faaliyetlerden
DTP’nin gençlik kollarının haberinin olmaması mümkün değil. Bizim
de gittiğimiz bölgelerde ilk yaptığımız şey o bölgenin gençlik
kolları başkanını bulmaktır. Onlardan istifade edebileceğimizi
bildiğimiz için, öncelikle onlarla irtibata geçeriz. Yani
bir bakıma DTP’nin gençlik kolları PKK’nın milis
örgütlenmesidir'' diye konuştu.
Ş.A., pişmanlık yasasından yararlanmak istedi. Ancak, 1999’da
silahlı bir eyleme karıştığı gerekçesiyle çıkarıldığı mahkemece
tutuklandı.