Öcalan'dan Hz. Muhammed'e ağır itham
Abone olSiyaset Akademileri'nde okutulan Öcalan'ın kitabında, Hz. Muhammed'e yönelik ağır ithamlarda bulunulduğu ortaya çıktı.
PKK'nın çatı yapılanması olduğu iddia edilen KCK'ya yönelik
yapılan operasyon, örgütün Müslüman Kürt halkını değerlerinden
uzaklaştırmaya çalışıldığını da gözler önüne serdi.
KCK tarafından düzenlendiği öne sürülen Siyaset Akademileri'nde
okutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın "Din Sorununa
Devrimci Yaklaşım" isimli kitabında, İslam Peygamberi Hz.
Muhammed (S.A.V)'e yönelik olmadık
ithamlarda bulunulduğu ortaya çıktı.
PKK'nın çatı yapılanması olduğu ileri sürülen KCK'ya yönelik yapılan operasyonda, "Siyaset Akademileri" de mercek altına alınmış ve söz konusu akademilerin örgüt tarafından düzenlediği iddia edilmişti. O akademilerde, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "Din Sorununa Devrimci Yaklaşım" isimli kitabı okutularak kritiğinin yapıldığı belirlendi.
Öcalan'ın kitabında özellikle İslamiyet'e ve Peygamber Efendimiz'e yönelik olmadık ithamlarda bulunulduğu ortaya çıktı. Kitapta, "İslamiyet'ten önce ortaya çıkan her öncü, kendini peygamber olarak gösteriyor. Kabilenin peygamberi, kavmin peygamberi, insanlığın peygamberi; o zamanki aşamanın toplumsal gerçeği tamı tamına öyledir. Arap kabilelerinin, özellikle o geri kalmış olanların durumuna biraz göz atıldığında, gerçek daha iyi anlaşılır" ifadelerini kullanan Öcalan şu şekilde devam ediyor: "Ama Muhammed, 'ben yalnız Arapların peygamberiyim' demez; çünkü bu, o zamanki koşullara denk gelmez."
GELENEKLERE DAYANARAK PEYGAMBERLİĞİNİ İLAN ETTİ
"Yine, İsa 'ben tanrıyım' diyor. Bu
nedenle Muhammed kendi kendisini tanrı da ilan edemez. Yapması
gereken en uygun şey nedir? Geleneklere de dayanarak, kendisini
tanrının elçisi, bütün insanlığın peygamberi ilan eder; hem de en
son peygamber! Bu tez günün koşulları açısından son derece
gerçekçidir ve devrimcidir."
ÖCALAN SÜNNİ KÜRTLERE KIZIYOR
İslam'ın Sünni yorumunu benimseyen Kürt aşiretlere de kızan
Öcalan, "Kürdistan üzerinde Osmanlı politikaları çok iyi
biliniyor. Kürdistan'da feodalizmin başladığı yıllarda Kürt aşiret
ve kabilelerinde feodalizm gelişiyor. Feodal beyliklerin
geliştirilmesi söz konusudur. Beylikler, bilindiği gibi,
oluşmalarında daha çok İslam'ın sağ yorumlarını esas alırlar. Yani
Sünni olurlar ve bunu resmi mezhep kabul ederek hangi imparatorluk
varsa onun emrine girerler. O zamanki güçlü imparatorluk Osmanlı
İmparatorluğu'dur. Şialık ise İran'ı temsil eder. Dolayısıyla bey
olma, beylik kurma, hatta döneme göre hükümdarlık durumuna kadar
yükselme, Sünniliği esas alan imparatorluğa dayanmakla olur. Türk
egemenliğine karşı da, direnişçi geleneğini Kürdistan'da ulusal
kurtuluş temelinde dönüştürerek sürdürmek açısından Alevilerin
konumu ilerici devrimci bir imkân sunmaktadır" ifadelerini
kullanıyor.
KCK tarafından düzenlendiği öne sürülen Siyaset Akademileri'nde
okutulan birçok dersin yanı sıra Zerdüştlük propagandası da
yapıldığı iddia edilmişti.