Öcalan'dan dayısına talimat
Abone olAbdullah Öcalan'la 40 yıl sonra görüşen dayısı görüşmenin ayrıntılarını anlattı. Öcalan dayısına 'Kandil'e git' demiş.
İmralı'ya pazartesi günü giderek, ağırlaştırılmış ömür boyu
hapis cezasına mahkum edilen Abdullah Öcalan'la görüşen dayısı, 81
yaşındaki dayısı Süleyman Arslan, karşılaştıkları sırada
gözyaşlarını tutamadığını belirterek, "Durumu çok iyi.
Fiziki durumu normaldi. Ben daha kötü durumda göreceğimi sanıyordum
kendi fikrimce. Başkan elimi kaldırdı. Ağladım, sarıldım. Sonra
oturup, sohbet ettik" dedi.
PKK çizgisinde Avrupa'da yayınlanan 'Özgür Politika' gazetesinde
Abdullah Öcalan ile 40 yıl sonda İmralı'da ilk kez görüşen dayısı
Süleyman Arslan ile yapılan röportaj yayınlandı. Arslan, İmralı'da
görüşme odasına alındıklarını, elimi masaya uzatmış, başını eğmiş
oturarak beklediğini belirtirken, "Birisi elimi tuttu, kaldırdı.
Bir baktım Başkan (Abdullah Öcalan). Ona sarıldım, ağladım. Ona ilk
olarak 'Seni görme umudum yoktu; ama çok şükür
gördüm' dedim" dedi.
Arslan, Öcalan'ın elini kaldırmasının ardından ayağa kalkıp ona
sarıldığını, çok heyecanlandığını ve kendisini tutamayarak ağlamaya
başladığını, ardından birbirlerine sarıldıklarını söyledi. Arslan,
kendisinin yeğeni Öcalan'ı beklediğinden daha dinç ve iyi gördüğünü
ifade ederken "Başkanı başka türlü göreceğimi sanıyordum; ama
baktım durumu çok iyi. Fiziki durumu normaldi. Ben daha kötü
durumda göreceğimi sanıyordum kendi fikrimce. Başkan elimi
kaldırdı. Ağladım, sarıldım. Sonra oturup, sohbet ettik" dedi.
Süleyman Arslan, şunları anlattı:
"Bana 'Dayı nasılsın iyi misin?' diye sordu, 'Seni iyi gördüm sen inşallah daha fazla yaşarsın' dedi. 'Çok şükür senin yanına gelip seni gördüm' dedim. 'Halkımıza çok özel selamlarımı ilet. Halkımızın sayesinde bu duruma geldik, onların sayesinde ayakta duruyoruz' dedi."
Yarım saat süren görüşmelerinde daha çok köy ve akrabalar hakkında konuştuklarını aktaran Arslan, aralarında geçen diyaloga ilişkin şöyle dedi:
"Memlekete gittiğinde oğlun Mehmet seni götürsün bir gün o yakın
köylerde gezdirsin dedi. Ben de ona Kandil'e de gideceğim dedim. O
da 'Kandile gidebilir misin?' diye sordu.
'Senin için giderim, yolda şehit olsam da olmasam da
giderim, benim umurumda olmaz' dedim. 'Senin için
giderim, ölürüm de yolda. Hiç olmasa bir şehit olurum, bir kutsal
adamın görüşüne gitmişim, O'nun yolunda şehit olmuşsam, çok
mutluluk duyarım' dedim. Biz 1500 kilometre yoldan görüşe
geldik. 20 yerde yoklama yaptılar; ama yarım saat görüştürdüler.
Ben Urfa'dan geldim. Bu kadar görüşmek için mi? 'Eğer devlet barış
yapacaksa bu böyle mi olacak' dedim. Görüşme ardından ayrılırken
Öcalan'ın beni görevlilere işaret ederek, 'Görüyorsunuz,
benim dayım çok güçlü, çok yiğit bir adam' diye seslendi.
İzin verilmesi haline Öcalan'ı daha sonra da ziyaret etmek isterim.
Devletin bir an önce Başkanı serbest bırakmasını istiyorum."
ÖCALAN İLE FİLM ANISI
Süleyman Arslan, Abdullah Öcalan'ın Nizip'te ortaokul okuduğu
yıllarda kendisi ile sıkı ilişkilerinin olduğunu anlatan Süleyman
Arslan, "Ortaokul için Nizip'e geldi. Akrabaları oradaydı. Ben de
oradaydım, geldi ortaokulu orada bitirdi. Nizip'te eskiden yazlık
sinemalar vardı. Bir gün gelip 'Dayı sinemaya gidelim
mi?' dedi. Zaten benim yanımda çok kıymeti vardı, çok
değerliydi benim için. Sonra kalkıp filme gittik. Kavgalı, harpli
bir filmdi. Filmi izlerken, 'Dayı bunlar birbirini vurdu,
öldürdü. Bu fakir adamları öldürdüler. Biz de sopa getirelim, biz
de bunlara arka çıkalım, günahtır' dedi. Ayağa kalktı, ben
de o anda onu tuttum, oturup filmi izledik" diye anlattı.
İNTERNETHABER'İN GÜNDEM
HABERLERİ SAYFASINI GÖRDÜNÜZ MÜ?