Öcalan'dan AK Parti'ye bombardıman
Abone olİmralı’da hükümlü bulunan terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan yine konuştu, yine AK Parti'yi sert sözlerle eleştirdi.
İmralı’da hükümlü bulunan terör örgütü PKK
lideri Abdullah Öcalan, AKP’nin Kürt sorununu çözmek istiyormuş
gibi gözüktüğünü, ancak çözdürtmediğini ileri sürerek “Bana
göre, devlet diyaloga hazır. Ama AKP çözüm önünde en büyük
engeldir. Bunu da çok kurnazca, sinsice yapıyor. Çözüyormuş gibi
görünüp aslında tasfiyeyi geliştiriyor” dedi.
Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı haftalık görüşmesi Fırat Haber Ajansı’nda yayımlandı. Öcalan, avukatlarıyla yaptığı görüşmede sağlık sorunlarından şikayet ederek “Cezaevinden kaynaklanan eski sorunlarım devam ediyor. Geceleri uyuyamama durumu devam ediyor, nefes alıp vermekte zorluk çekiyorum. Yine Prostat vb. Yaşla alakalı hastalıklarım da var. Ama koşullara dayanmaya çalışıyorum. Bu saatten sonra da bir şeyin değişeceğini sanmıyorum. 11-12 yıldır burada dayandım, dayanmaya çalışacağım. Ben dayanırım da diğer arkadaşlar dayanır mı bilemiyorum. İleride koşullar değişir mi bilmiyorum. Sonuçta sağlığım cezaevi sistemine bağlıdır, sağlık sorunlarım bu şekilde ele alınmalıdır” dedi.
ÇATI PARTİSİ ÇALIŞMASINI ÖNEMSİYORUM
AKP’nin oylarının yüzde otuzlara kadar düştüğünü, CHP
ve MHP’nin de oy oranını artıramayacağını savunan Öcalan,
“Muazzam bir işsizlik ordusu oluştu. On beş milyona yakın
kararsız seçmen var, bunların yeni bir partiye ihtiyaçları var.
Bunun için Çatı Partisi çalışmasını önemsiyorum. Türkiye’nin böyle
bir alternatife ihtiyacı var. Kısır tartışmalar içerisine
girilmemeli. Sorunlarımız devasadır, çözüm için el atmayı
gerektiriyor, enerjiler kısır tartışmalar için tüketilmemeli. Yeni
partiye ihtiyaç var. Bu yeni parti çalışmalarına ağırlık
verilmelidir, bu boşluk doldurulmalıdır” diye konuştu.
TÜRKİYE MİLLETVEKİLLİĞİ BDP’NİN GRUP KURMASINI
ENGELLEMEYE YÖNELİK
AKP’nin gündeme getirdiği Anayasa değişikliğini de
değerlendiren Öcalan, şöyle dedi:
“AKP’nin Anayasa paketiyle getirmek istediği ‘Türkiye
milletvekilliği’ büyük bir oyundur, aslında burada amaçlanan
BDP’nin mecliste grup kurmasının önüne geçmek, engellemeye yönelik
bir düzenlemedir. BDP de tek başına seçim barajının düşürülmesi
koşuluyla destek vermesi de yetersiz bir yaklaşımdır. AKP binlerce
çocuğu cezaevine göndermiş hala da tutuklamalar devam ediyor,
yüzlerce siyasetçi cezaevindedir. Bu anayasa paketine destek vermek
için öncelikle anti-terör yasasının değiştirilmesi gerekiyor. Hatta
değiştirilmesi yetmez tümden kaldırılması gerekiyor. Bu anti- terör
yasalarıyla bir sürü insanı cezaevine gönderiyorlar. Bu yasanın
kaldırılması gerekiyor.”
ÇOCUKLARI VE TUTUKLU KÜRT SİYASETÇİLERİ SERBEST
BIRAKMALI
“AKP gerçekten samimiyse önce bu cezaevindeki çocukları,
tutuklu Kürt siyasetçileri serbest bırakmalıdır” diyen
Öcalan, “Hepsi bu anti-terör yasasına dayanıyor. Bu yasa
değiştirilmeden, kaldırılmadan Kürtler bu anayasa paketine destek
vermemelidir. Hatta destek vermeme değil, bu anayasa paketinin en
sert muhalefetini Kürtler yapmalıdır. Bu konuda demokratik
tepkilerini sonuna kadar kullanmalılar, mevcut tartışıldığı
kadarıyla, bu anayasa paketine hayır demelidirler” diye
konuştu.
İKİ KOŞULDA ANAYASA PAKETİNE DESTEK
VERİRİZ
Öcalan, daha önce dört temel ilke saydığını, bunların
“demokratik vatan, demokratik ulus, demokratik cumhuriyet
ve demokratik anayasa” olduğunu anımsatarak “Bütün
bu ilkeleri kapsayacak yeni demokratik bir anayasanın inşası
gerekmektedir. Biz bu temelde ancak iki koşulda anayasa paketine
destek veririz. Bir, seçim barajının düşürülmesi. BDP’nin bu
konudaki tavrı olumludur, ancak yetersizdir. İkincisi anti-terör
yasalarının kaldırılmasıdır” diye konuştu.
AKP KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK
ENGELDİR
AKP’nin demokratik adımlar olarak gösterdiği bütün
çalışmalarının özünde Kürtlerin demokratik siyasetinin, gerçek
demokratik açılımının tasfiyesi amacı olduğunu öne süren Öcalan,
şunları kaydetti:
“Burada amaçlanan Kürt siyasetinin, gerçek demokratik açılımın
tasfiyesidir. Sorunları çözmek istiyor gibi gözüken AKP aslında
sorunların çözümü önünde en büyük engeldir. O kadar operasyon yapıp
çocukları, siyasetçileri cezaevine gönderiyorsun sonra demokratik
açılım diyorsun. Kimseyi bırakmadılar. Demokratik yarış diyorsun,
bu koşullarda demokratik yarış yapılır mı, bunun adı demokratik
yarış olur mu? Aslında AKP Kürt sorunun demokratik çözümü önünde en
büyük engeldir. AKP sorunu çözmek istiyormuş gibi gözüküyor ancak
çözdürmüyor. Aslında bu yönüyle devlet, AKP’ye göre çözüme daha
yakındır. Bugün bunu engelleyen AKP’nin kendisidir. 11 yıl önce
buraya ilk getirildiğim dönem, sorunun çözümü önünde MHP engeldi.
Bugün ise AKP engeldir.
ÇÖZÜMÜ İLK MHP ENGELLEDİ
Bugün AKP’nin önünde hiç bir kurum duramıyor, sesini çıkaramıyor,
karşı koyamıyor, işte Başbuğ’un durumu görülüyor. Ben 11 yıl önce
buraya ilk getirildiğimde devletin dört kurumu gelip benimle
görüşmüştü. Sorunun çözümünden bahsediyorlardı. Ben onlara ‘Sizin
gücünüz bu sorunun çözümüne yeter mi?’ demiştim, güçlerinin
yetmediği zamanla ortaya çıktı. O zaman MHP sorunun çözümünü
engelledi. Bugün ise AKP aynı misyonu görüyor. Bana göre, devlet
diyaloga hazır ama AKP çözüm önünde en büyük engeldir. Bunu da çok
kurnazca, sinsice yapıyor. Çözüyormuş gibi görünüp aslında
tasfiyeyi geliştiriyor.”
PKK’YA TALİMAT VERMİYORUM
“Lozan’da yükseltilen Tek Türkçülük’tü. Şimdilerde
ise yükseltilmeye çalışılan Tek Kürtçülük’tür. İkisinin de bizim
anlayışımızda yeri yoktur. Biz demokratik vatan, demokratik ulus,
demokratik cumhuriyet, demokratik anayasa ilkeleri çerçevesinde bir
demokratik yaşamı, demokratik birlikteliği esas alıyoruz” diyen
Öcalan, “Anlamlı yaklaşımlar gelişirse ben burada tarihsel rolümü
oynarım. Ben burada PKK’ye de talimat vermiyorum, verme durumum da
olmaz, bu doğru da olmaz. Bahar’ın ortasına kadar herşey netleşir.
Bu haftalar kritik haftalar, çözüm yönünde olumlu gelişmeler
olmazsa savaş derinleşir” diye konuştu.