Öcalana para MİTten geldi
Abone olBugüne kadar çok şey yazıldı, çizildi ancak ilk kez resmi bir makamda bu iddialar açıkça dile getirildi.
Devlet içindeki derin yapılarla terör örgütü PKK arasındaki
ilişki yıllardır tartışılıyor. Son olarak Ergenekon iddianamesinde
dile getirilen bağlantılar, Mahir Sayın'ın Abdullah Öcalan'la
yıllar önce yapmış olduğu röportajdaki ilginç iddiaları yeniden
gündeme taşıdı.
İsviçre'de yaşayan Sayın'ın 1996 yılında yayınlanan ancak daha sonra baskısı yapılmayan 'Erkeği Öldürmek' isimli kitabında Öcalan, terör örgütünü kurarken örtülü ödenekten para aldığını itiraf ediyor. Karısı Kesire Öcalan ile Pilot Necati'yi (Necati Kaya) ajan olarak nitelendiren PKK elebaşı devlete rağmen çıkış yapmanın çok zor olduğunu anlatarak şunları söylüyor: "MİT'in klasik yöntemlerle beni kontrole alma çabaları vardı. Bunun için parayı gözden çıkardı tabii. Biliyorsunuz, örtülü ödenekten bunun için paralar sonuna kadar gözden çıkarılır. Bize de biraz neması kaldı." Ergenekon ile terör örgütü PKK arasındaki bağ giderek netleşiyor. Abdullah Öcalan'ın 1996 yılında verdiği bir röportajda, PKK'yı kurarken örtülü ödenekten para aldığını itiraf ettiği ortaya çıktı. Öcalan, Mahir Sayın'a verdiği röportajda devlete rağmen çıkış yapmanın çok zor olduğunu anlatıyor: "MİT'in klasik yöntemlerle beni kontrole alma çabaları vardı. Bunun için parayı gözden çıkardı tabii. Biliyorsunuz örtülü ödenekten bunun için paralar sonuna kadar gözden çıkarılır. Bize de biraz neması kaldı." İsviçre'de yaşayan Sayın, Öcalan'la yaptığı röportajı 'Erkeği Öldürmek' adlı kitabında yayımladı. Öcalan'ın İmralı'da yargılanırken savunmasında referans gösterdiği kitabın yeni baskıları yapılmıyor. İçeriği de gizlenmeye çalışılıyor. Öcalan-derin devlet bağlantısını mercek altına alan Hasan Yıldız, 'Muhatapsız Savaş, Muhatapsız Barış' adlı kitabında söz konusu röportajı da yayımladı.
Terör örgütü elebaşısı, Pilot Yüzbaşı Necati Kaya ile 1976 yılında tanıştığını belirtiyor. MİT elemanı Ali Yıldırım'ın kızı Kesire Yıldırım ile tanışıklığının ise daha eskilere dayandığını anlatıyor: "Abdurrahman Polat diye birisi vardı. Ağrılıydı. Pilot'u getirip bizimle tanıştırdı. Sonradan anlaşılacak ki bu iki ilişki sanırım MİT'in hatta kontrgerillanın bizi marke etme ilişkisidir. Çünkü Ali Yıldırım'dır Kesire'nin babası." Öcalan, PKK'nın kuruluş dönemindeki para kaynağının da Pilot Necati olduğunu açıklıyor: "Bu Pilot şunu sık sık diyordu: 'Abi eylem planı hazır, paralar şurdan şuraya gidiyor.' Ki o dönemin yapılması gereken ilk mutemet soygunuydu. 'Yeter ki sen emir ver' diyordu. Çok tuhaftır gözüm tutmadı. Paraya çok ihtiyacımız vardı. 'Aileden' dedi, 'Aldığım para var', tarlayı filan satmışlar 'Pilotluktan kazandığım para var.' Onların hepsini harcattık. Ondan yemek yemeyen arkadaş yoktur."
Öcalan, röportajda her yerde aranırken nasıl uçakla seyahat ettiğini de filmlere benzeterek anlatıyor: "Diyarbakır'a uçuş yaptık, bayanla (Kesire Yıldırım). Çok rahat çıkıştır bu. Filmlere konu olabilecek bir şey değil mi? Adamların parasıyla, adamların elemanlarıyla yaptığım politikaya bak. Ben bu ilişkiye dayanarak Diyarbakır'a adım bastım. Ev tuttum. Kadın, maaşlı bir öğretmen, maaşını alıyor. Biz o zaman işte Diyarbakır'da PKK'yı ilan ettik! 1978'in 27 Kasım'ında."
Öcalan'ın örtülü ödenekten para aldığını itiraf ettiği dönem, eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in Özel Harp Dairesi'nin faaliyetlerinden haberdar olduğu 1974'ten sonraya denk geliyor. Dönemin Genelkurmay Başkanı Semih Sancar, kontrgerilla faaliyetleri için para isteyince Ecevit, Gladyo'dan haberdar olmuş ve Savcı Doğan Öz'e rapor hazırlama görevi vermişti. Bu olaydan sonra İzmir Çiğli'de Ecevit'e suikast düzenlenmiş, Savcı Doğan Öz ise 24 Mart 1978'de suikasta kurban gitmişti.
İsviçre'de yaşayan Sayın'ın 1996 yılında yayınlanan ancak daha sonra baskısı yapılmayan 'Erkeği Öldürmek' isimli kitabında Öcalan, terör örgütünü kurarken örtülü ödenekten para aldığını itiraf ediyor. Karısı Kesire Öcalan ile Pilot Necati'yi (Necati Kaya) ajan olarak nitelendiren PKK elebaşı devlete rağmen çıkış yapmanın çok zor olduğunu anlatarak şunları söylüyor: "MİT'in klasik yöntemlerle beni kontrole alma çabaları vardı. Bunun için parayı gözden çıkardı tabii. Biliyorsunuz, örtülü ödenekten bunun için paralar sonuna kadar gözden çıkarılır. Bize de biraz neması kaldı." Ergenekon ile terör örgütü PKK arasındaki bağ giderek netleşiyor. Abdullah Öcalan'ın 1996 yılında verdiği bir röportajda, PKK'yı kurarken örtülü ödenekten para aldığını itiraf ettiği ortaya çıktı. Öcalan, Mahir Sayın'a verdiği röportajda devlete rağmen çıkış yapmanın çok zor olduğunu anlatıyor: "MİT'in klasik yöntemlerle beni kontrole alma çabaları vardı. Bunun için parayı gözden çıkardı tabii. Biliyorsunuz örtülü ödenekten bunun için paralar sonuna kadar gözden çıkarılır. Bize de biraz neması kaldı." İsviçre'de yaşayan Sayın, Öcalan'la yaptığı röportajı 'Erkeği Öldürmek' adlı kitabında yayımladı. Öcalan'ın İmralı'da yargılanırken savunmasında referans gösterdiği kitabın yeni baskıları yapılmıyor. İçeriği de gizlenmeye çalışılıyor. Öcalan-derin devlet bağlantısını mercek altına alan Hasan Yıldız, 'Muhatapsız Savaş, Muhatapsız Barış' adlı kitabında söz konusu röportajı da yayımladı.
Terör örgütü elebaşısı, Pilot Yüzbaşı Necati Kaya ile 1976 yılında tanıştığını belirtiyor. MİT elemanı Ali Yıldırım'ın kızı Kesire Yıldırım ile tanışıklığının ise daha eskilere dayandığını anlatıyor: "Abdurrahman Polat diye birisi vardı. Ağrılıydı. Pilot'u getirip bizimle tanıştırdı. Sonradan anlaşılacak ki bu iki ilişki sanırım MİT'in hatta kontrgerillanın bizi marke etme ilişkisidir. Çünkü Ali Yıldırım'dır Kesire'nin babası." Öcalan, PKK'nın kuruluş dönemindeki para kaynağının da Pilot Necati olduğunu açıklıyor: "Bu Pilot şunu sık sık diyordu: 'Abi eylem planı hazır, paralar şurdan şuraya gidiyor.' Ki o dönemin yapılması gereken ilk mutemet soygunuydu. 'Yeter ki sen emir ver' diyordu. Çok tuhaftır gözüm tutmadı. Paraya çok ihtiyacımız vardı. 'Aileden' dedi, 'Aldığım para var', tarlayı filan satmışlar 'Pilotluktan kazandığım para var.' Onların hepsini harcattık. Ondan yemek yemeyen arkadaş yoktur."
Öcalan, röportajda her yerde aranırken nasıl uçakla seyahat ettiğini de filmlere benzeterek anlatıyor: "Diyarbakır'a uçuş yaptık, bayanla (Kesire Yıldırım). Çok rahat çıkıştır bu. Filmlere konu olabilecek bir şey değil mi? Adamların parasıyla, adamların elemanlarıyla yaptığım politikaya bak. Ben bu ilişkiye dayanarak Diyarbakır'a adım bastım. Ev tuttum. Kadın, maaşlı bir öğretmen, maaşını alıyor. Biz o zaman işte Diyarbakır'da PKK'yı ilan ettik! 1978'in 27 Kasım'ında."
Öcalan'ın örtülü ödenekten para aldığını itiraf ettiği dönem, eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in Özel Harp Dairesi'nin faaliyetlerinden haberdar olduğu 1974'ten sonraya denk geliyor. Dönemin Genelkurmay Başkanı Semih Sancar, kontrgerilla faaliyetleri için para isteyince Ecevit, Gladyo'dan haberdar olmuş ve Savcı Doğan Öz'e rapor hazırlama görevi vermişti. Bu olaydan sonra İzmir Çiğli'de Ecevit'e suikast düzenlenmiş, Savcı Doğan Öz ise 24 Mart 1978'de suikasta kurban gitmişti.