Öcalan yeniden mi yargılanacak?
Abone olAİHM Büyük Dairesi'nin bugün aldığı karar Öcalan'ın yargılanmasını sil-baştan mı edecek? Bundan sonra neler olacak? Hukuki süreç nasıl işleyecek? İşte ayrıntılar...
AİHM’nin Büyük Dairesi’nin bugün aldığı karar, Strasbourg
Mahkemesi’nin kararlarını denetlemekten sorumlu Avrupa Konseyi
Bakanlar Komitesi’ne gidecek.
Bakanlar Komitesi’nin ilgili kararı Temmuz ayından önce
değerlendirmeye başlaması beklenmiyor. Bakanlar Komitesi’ndeki
görüşmelerin ise en az 1 yıl süreceği tahmin ediliyor.
Ankara seçenekleri değerlendiriyor
AİHM’nin kararı sonrası opsiyonlar ise, Türk hukukçulara göre
değişiyor.
1)Öcalan’ın avukatları AİHM kararını “yeni yargı yolunun açılması”
için Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne götürecek . Zira öncelikli
konu ilk etapta yeniden yargılama değil, yeniden yargı yolunun
Öcalan’a açılması.
Öcalan’ın durumu Leyla Zana’nınkinden farklı. Öcalan’ın yeniden
yargı için mahkemelere başvuru yolu şu an için yasal olarak tıkalı
(Ocak 2003’teki 4. uyum paketiyle Öcalan ve onun durumunda olan
yaklaşık 90 kişiyi kapsayan bir sınırlama).
MAHKEMENİN 2 SEÇENEĞİ VAR
Ya, Öcalan ve ona benzer yaklaşık 90 kişi için CMUK’daki istisnayı
gerekçe gösterip başvuruyu usulen reddecek.
Ya da; “CMUK böyle diyor ama Anayasa’nın 90. maddesi gereği,
uluslararası sözleşmeler ulusal mevzuata göre üstündür” diyerek,
CMUK’daki düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine görüş soracak.
11. Ağır Ceza başvuruyu incelemeye alırsa da 2 opsiyon mevcut:
Mahkeme ya “AİHM kararı gereği yeniden yargılama gerek” diyecek, ya
da “esastan yeniden yargılanmasına gerek görmüyorum” diyecek.
Her durumda Ağır Ceza’nın kararlarına karşı teorik olarak bir diğer
Ağır Ceza önünde temyiz başvurusunda bulunulma opsiyonu da
mevcutmuş. Konu tamamen yoruma açık olduğundan Ağır Ceza’daki
yargıç veya yargıçların takdirine kalıyormuş.
2) Bir diğer opsiyon ise Adalet Bakanlığı’nın inisyatifinde : Bu
opsiyona göre Adalet Bakanlığı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından
konuyu incelemesini isteyebilir. Yargıtay da isterse konuyu Anayasa
Mahkemesine iletebilir. Yüksek yargının vereceği karara göre de
Meclis yasal değişikiliğe gidebilirmiş.
Dışişleri bakanlığı, konunun politik zeminden hukuksal zemine
çekilmesinden yana. Yani tamamen teknik bir biçim almasından.
Böylelikle hem AB karşıtlarının hem de konuyu politik malzeme
yapmak isteyenlerin eneglleneceği görüşü hakim. Artı, böyle bir
durumda Türk hükümetinin Avrupa Konseyi ve AB’ye “Biz hukuk
devletiyiz, konu yargıya intikal etmiştir, karar onlarındır” hakkı
doğacak diyorlar. Böyle bir durumda Avrupa’nın da Ankara’yı pek
sıkıştıramayacağı hesapları yapılıyor.
STRASBOURG’DAKİ SÜREÇ
AİHM kararlarının uygulanışından Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi
sorumlu.
AİHM’nin hükmettiği kararlar otomatik olarak Bakanlar Komitesi’nin
insan hakları gündemli toplantılarına geliyor.
Bakanlar Komitesi’nin yarından sonraki ilk insan hakları gündemli
toplantıları 6-7 Haziran ve 5-6 Temmuz tarihlerinde.
Avrupa Konseyi kaynakları, Öcalan kararının az bir ihtimalle
Haziran’da, kuvvetli bir ihtimalle de Temmuz’da Strasbourg’da
Bakanlar Komitesi gündemine geleceği görüşündeler.
Ancak kararın Bakanlar Komitesi gündemine gelmesi ilk aşamada pek
de önemli değil.
Bu süreç Strasbourg’da epey uzun da sürebilir ve aslında tamamen
Türkiye’deki yargı organları önünde yaşanacak gelişmelere endeksli.
Ama 5 yıl da sürse AİHM kararı gereği yargı yenilenmezse
Strasbourg’da ve dolaylı olarak da Brüksel’de Ankara kendisini
diplomatik bir krizin içinde bulabilir. Ancak bunları konuşmak için
henüz çok erken.
Her halükarda, AİHM kararında adil yargıya ilişkin kararın
ihlalinin hükmü çıkarsa, Türkiye Öcalan’a yeniden yargının yolunu
açmak zorunda kalacak (eğer Avrupa ile kriz yaşamak
istemiyorsa)
2003 SONRASI SÜREÇ
AİHM, 2003 Mart ayında aldığı kararda, Öcalan’ın avukatlarının
başvurusuyla ilgili olarak, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkı, gözaltı süresinin uzunluğu ve
kötü muameleyle ilgili maddelerini ihlal ettiğine hükmetmişti.
Mahkeme, duruşmalar başladıktan sonra askeri yargıcın sivil
yargıçla değiştirilmesini yeterli görmemiş ve savunma için gerekli
imkan ve zamanın verilmediğine karar vermişti.
Strasbourg mahkemesi, Öcalan’ın Kenya’dan yasadışı bir biçimde
getirildiği ve ayrımcılığa tabi tutulduğu yolundaki şikayetleri ise
reddetmişti.
Haber: Kayhan Karaca
Kaynak: