Öcalan PKK'lı kadınlara tecavüz ediyor!
Abone olPKK'lı terörist Sara E., Öcalan'ın Şam'daki Yoğunlaşma Evi'nde kadınlara 'Sizleri özgürleştiriyorum' diyerek tecavüz ettiğini açıkladı.
PKK'lı terörist Sara E. ifadesinde terörist başı
Abdullah Öcalan'ın Şam'daki Yoğunlaşma Evi'nde kadınlara zorla
tecavüz ettiğini açıkladı. "Abdullah Öcalan'ın 'Sizleri
özgürleştiriyorum' diyerek tecavüz ettiği kadınlardan bazıları ya
intihar etti ya da bir fırsatını bulup örgütten kaçtı"
Pkk/kongra-gel terör örgütü Kuzey Irak yapılanmasının önemli isimlerinden olan halen Almanya'da bulunan Azman (kod) Zeki Öztürk'ün internet yazışmalarını takip eden İstanbul polisi ilginç bir mesajlaşma yakaladı. Öztürk'ün 9 Mayıs günü rotana - 72 @ hotmail .come - posta adresini kullanan bir şahısla MSN üzerinden görüşme yaptığı tespit edildi. IP bilgilerini inceleyen polis "rotana-72" isimli kullanıcının internete İstanbul'dan girdiğini saptadı. Yapılan soruşturmada "rotana-72"nin 1993-2000 yılları arasında "Bese" kod adıyla PKK saflarında yer alan İran uyruklu Sara E. olduğu anlaşıldı.
İstanbul'da yakalanan Sara E. ifadesinde İmralı'da cezasını çeken Abdullah Öcalan hakkında müthiş ifşaatlarda bulundu. Örgüte 1993'te İran'ın Mako şehrinden katıldığını söyleyen Sara E. "1995'te Şam'da bulunan Mahsun Korkmaz Akademisi'nde siyasi ve ideolojik eğitim kampına katıldım. Abdullah Öcalan iki günde bir kampa gelerek eğitim veriyordu. Bizzat Öcalan tarafından seçilen bayan örgüt mensupları 'Yoğunlaşma' adı altında Öcalan'ın kaldığı eve götürülüyorlardı. Öcalan onlara hitaben 'Sizler parti için önemlisiniz sizlerin özgürleşmesi lazım, sayemde sizler özgürleşeceksiniz, sizleri ben özgürleştireceğim. Bana erkek gözü ile bakmayın' şeklinde konuşuyordu" dedi.
TECAVÜZÜN ADI ÖZGÜRLEŞME
Kampta bulunduğu dönemde Öcalan'ın 'Yoğunlaşma Evi'ne giden 10
kadın militanın isimlerini veren Sara E. iddialara göre şunları
anlattı: "Yine 1999'da Kandil alanında bulunduğum bir
sırada Dilara (kod) isimli bayan örgüt mensubu ile konuşmamız
sırasında kendisinin Öcalan tarafından Şam'da bulunan yoğunlaşma
evinde tecavüze uğradığını söyledi. Bu bayan örgüt mensubunun
örgütten kaçtığını duydum. İfademde de belirttiğim gibi Abdullah
Öcalan'ın Şam'da bulunan yoğunlaşma devresine giden bayan örgüt
mensupları ile cinsel ilişkiye girdiği ve bu ilişkiyi açıklayan ve
reddeden örgüt mensuplarını da ajan olarak ilan ettiğini
biliyorum."
"BİRİ OKUL ARKADAŞIMDI..."
Öcalan'ın tecavüz ettiği kadın militanlardan birinin İran'dan
arkadaşı olduğunu söyleyen Sara E. şöyle devam etti:
"Mahabat (kod) Sima Abkhezr, Kuzey Irak'a geçiş yaparken
Parmaksız Zeki (kod) Şemdin Sakık buna tecavüz etmiş. O da durumu
Öcalan'a şikayet ediyor. Ama Öcalan büyük tepki gösteriyor. Diyor
ki, 'sen nasıl komutanına böyle bir iftirada bulunursun? Sen ajan
mısın? Yoksa birilerimi seni örgütledi?' Sonra 'bana masaj yap'
diyor. Ve ardından defalarca tecavüz ediyor."
Öcalan'ın Şam'daki mutfak, çamaşır, ütü, banyo, masaj işlerinin
kadın örgüt üyeleri tarafından yapıldığını söyleyen Sara E.
"bir günlüğüne mutfak işlerindeki aşçı kadın Dilan
Erzurum'a yardımcı olmak maksadı ile görevlendirildim. Öcalan'ın
mutfağına gittim bu sırada kendisi bizim bulunduğumuz yere geldi.
Kendisi bana 'merhaba' dedi bende kendisine 'merhaba' diyerek elimi
uzattım. Bana 'sen neden bu kadar cansız ve ürkeksin ben sizin bu
bana bakışınızı bir türlü değiştiremedim. Bana bir baba ve abi gibi
bakmayın. Beni kimseyle kıyaslamayın ben bütün herkesin üstünde
kendisini eğitmiş zeki birisiyim' diyerek kendisini sürekli över ve
diğer örgüt mensuplarını kendisinden aşağı görürdü. Ben konuşmalar
karşısında herhangi bir tepki vermediğim için de anladığım
kadarıyla bana sahip olma duygusundan vazgeçti" diye
konuştu.
"SÜREKLİ KADINLARI
AŞAĞILARDI"
DETAYLI BİLGİ DİĞER
SAYFADA...
TIKLAYIN...
[PAGE]
Kadın militan ifadesinde bir akşam koğuşlarına Abdullah Öcalan
geldiğini ifade ederek şunları anlattı: Bizlere, 'Benim
sayemde özgürlüğünüzü kazanıyorsunuz, siz evlerinizde böyle
değildiniz, benim sayemde konuşabiliyorsunuz, siyasetten
bahsedebiliyorsunuz, karşınızda bulunan insanlara karşı hitap
edebiliyorsunuz, sevgi emek ister aşk ister, sizler beni sevmek
zorundasınız. Bana aşık olmak zorundasınız, ben sizlere
kişiliğinizi kazandırıyorum. Sevgi demek önderlik demektir,
önderinizi sevmek zorundasınız' şeklinde konuşmalar yaptı. Kendisi
karşımızda konuşma yaparken sürekli göbeğini ve uygunsuz yerlerini
kaşıyordu, yani bize herhangi bir değer vermiyordu, Öcalan'ın bizim
karşımızdaki bu durumu bayanlar tarafından hoş karşılanmıyordu.
Hatta birçok bayan örgüt mensubu kendisinin bayanların karşısında
bu şekildeki hareketlerinden bu ne biçim lider dercesine
birbirimizin yüzüne bakmaya başladık. Konuşmalarından anladığımız
kadarıyla bayanlara karşı göstermiş olduğu tavırlardan sizler bana
aitsiniz, benim sayemde özgürlüğünüzü kazanabilirsiniz, eğer
özgürlüğünüzü kazanacaksanız özellikle bayanlar ben sizleri
özgürleştirebilirim diyerek sürekli bizleri aşağılar şekilde
konuşuyordu"
PKK örgütünde kadın militanlara tecavüz edenin sadece Öcalan olmadığını söyleyen Sara E. şöyle konuştu: "Burada bulunduğumuz süre içerisinde Berivan (kod) bayana Şırnaklı Ecel Gui (kod) bölük komutanı tecavüz etti. Mahsun Kormaz Akademisi'nde Öcalan'ın şoförlüğünü yapan Hamit (kod) Suriyeli olan Reyhan (kod) bayana tecavüz ettiğini biliyorum. Örgütte iken ben de tecavüze uğradım. Bir gece bir köyde konakladık. Köylülerin evleri küçük olduğu için Şerif (kod) ile birlikte aynı odada kalmaktaydık. Gece geç saatlerde uyuduğum bir sırada, yüzüme şiddetli tokat attı. Uykunun sersemliği ile ne olduğunu anlamaya çalışırken bana tecavüz etmeye çalıştığını fark ettim. O anda örgüt içerisindeki tecavüz sonrası öldürmeler bir anda aklıma geldi, Karşı koymak istedim ancak gücüm yetmedi. Yine örgüt içi infazlar aklıma geldi ve beni haksız bulup infaz edeceklerini düşünmeye başladım. Bu kez ben kendi kendime intihar etmeyi düşünmeye başladım ve yine örgütleme çalışmaları yaptığımız bir dönemde gruptan ayrılarak orada bulunan bir köyün yakınındaki dere içerisine gittim. Kendi kendime intihar etmeyi düşünüyordum, fakat bu kez birlikte faaliyet gösterdiğimiz grup kaçtığımı düşünerek beni aramaya çıkmış, grubun beni fark ettiğini görünce de elimde bulunan Kalaşnikof silah ile Sol Karın Boşluğumdan ateş etmek suretiyle kendimi vurdum. Ama ölmedim. Erbil'de 20 gün hastanede yattım. Osman Öcalan bana niye kendini vurdun diye sordu. Tecavüzü anlatmadım. Çok üzerime geldiler, bunalıma girdim dedim."
Bu ifadelerin sahibi Sara E. "İran'a iade ederseniz beni idam ederler" dedi ve siyasi sığınma hakkı istedi. Sara E. "Örgütün bilinmeyen bu çirkin yüzünü anlatarak benim gibi genç insanların zarar görmesini istemiyorum. İran'a geri dönmek istemiyorum. Çünkü ben İran'a iade edilirsem PKK örgütü içerisindeki faaliyetlerimi tekrar bana sorarlar ve ben bu konuda yeterli savunma yapamam ve idam edilirim" dedi.
AYTEN Ç.'YE DE TECAVÜZ ETMİŞTİ
Öcalan'ın "Yoğunlaşma Evi"nde kadın militanlara tecavüz ettiğini 2006'da örgütten kaçan Ayten Ç.'de dile getirmişti. "Dilar" ve "Leyla" kod adlı Ayten Ç. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde verdiği ifadede Şam'daki "Yoğunlaşma Evi"nde Öcalan'ın kadın militanlara tecavüz ettiğini söylemişti. Ayten Ç. bir gazeteye verdiği röportajda da tecavüzler hakkında şunları anlatmıştı: "Yoğunlaştırma Evi'ne bakire, genç ve güzel kadınlar alınır. Vahşi, "çöl güzeli" kızlardan hoşlanırdı ama sarışınlara daha çok ilgi duyardı. Apo bir gün beni masaja çağırdı. Seni özgürleştirmeye, tabulaştırdığın zincirleri kırmaya çalışıyorum" dedi. Titrediğimi görünce kovdu beni. Akşam yine çağırdı. Bu kez çözümsüzdüm. Bekaretimi aldı. Sonraki günlerde iki kez daha sevişti benimle..."