Öcalan mı Erdoğan mı? Hangisi av hangisi avcı?
Abone ol"Ümmet mi Millet mi? Av Kim, Avcı Kim?" sorusuna yanıt arayan Orhan Bursalı, Öcalan ile Başbakan Erdoğan arasındaki satranç hamlelerini yorumladı.
İNTERNETHABER.COM
Diyarbakır'da toplanan Demokratik İslam
Kongresi'nin perde arkasını analiz eden
Cumhuriyet si yazarı Orhan Bursalı,
Abdullah Öcalan ile Başbakan
Erdoğan arasındaki satranç hamlelerini yorumladı.
ÖCALAN MI ERDOĞAN MI? HANGİSİ AV HANGİSİ AVCI?
"Ümmet mi Millet mi? Av Kim, Avcı Kim?" sorusuna yanıt arayan Orhan Bursalı, Öcalan'ın Kürt devleti kurmak için İslam'ı araçsallaştıran bir siyasal hatta girdiğini savundu. "Öcalan’ın elinde ümmetçilik aracı, Kürt devleti kurmanın bir adımı olabilir mi?" diye soran Cumhuriyet yazarı kendi sorusunu "Davutoğlu/RTE ikilisi de bu araca inandıkları sürece, evet, Öcalan haklıdır, bu yolla başarı kazanabilir." diyerek yanıtladı.
İşte Bursalı'nın yazısındaki ilgili bölüm:
İSLAM NEYİ BİRLEŞTİRDİ Kİ TÜRK-KÜRT
BİRLİĞİNİ SAĞLAYACAK?
Abdullah Öcalan Diyarbakır’da “Demokratik İslami Kongre” diye
İslami bir heyet topladı ve yeni bir kulvar açtı ya, İslami
ümmetçilik diye.. Dünkü yazımda değinmiştim, bugün bu kulvarda
biraz daha yürüyelim...
Ne demişti Öcalan? “Çağdaş İslami Ümmet”! Bu “ümmet”in “millet
birliği”!
Yani tam bir çorba! Kavramları at bir torbanın içine çalkala
çalkala, içinden ne çıkarsa! İçinden hiçbir şey çıkmaz!
“Tek millet, tek devlet, tek bayrak zırvalıktır.”
Yani Öcalan, çoklu millet, çoklu devlet, çoklu bayrak diyor.
Hadi iyimser yaklaşalım: Belirli bir coğrafyada, çoklu millet,
çoklu devlet, çoklu bayrak altında ümmet bayrağı altında beraber
yaşamak.
Bu nerede var bilemem. Ama İmralı’dan Kürt meselesinin çözümü böyle
gözüküyor.
İslam neyi birleştirmiş ki Türk ve Kürt coğrafyasını
birleştirecek.
ÖCALAN KÜRT DEVLETİ İÇİN ÇIKIŞ YOLU
ARIYOR
Ama Öcalan’ın bu “çözüm”ü yeni değil, MİT ve hükümet ile yaptığı
görüşmelerden çıkan sonuçları açıklayan ilk tutanaklarında bu
“fikir” vardı. Türkiye-Kürdistan federatif veya konfederatif
birliği! İslamcılıkla da o tutanaklarda oynuyordu Öcalan. Tabii,
Barzani ve tüm Kürtler adına konuşarak!
Öcalan, Kürt devletini var etmek için bir çıkış yolu arıyor. Bir
yol, BDP-HDP’nin özerklik uygulamalarında denenirken, Öcalan daha
büyük resimden bakarak “büyük çözüm” sunuyor.. “Medine Sözleşmesi”
gibi, üzerinden sosyolojiler, kültürler, uygarlıklar,
imparatorluklar, emperyalizmler.. geçmiş, ulusal devletler
gerçeğine gelip dayanmış bir dünyada, 1400 yıl öncesinin, o günkü
koşullarda o da kısmen geçerli olabilmiş bir anlaşmayı, günümüzde
gelip dayatmak, insanı güldürüyor. Bugün orada hangi “Medine
Anlaşması” var? Biri anlatsa da öğrensek!
Bizim “entelektüel Müslümanlar”ın birikimi ve dünya algısı ancak bu
kadar diyebilirsiniz, ama ya Öcalan için ne diyeceğiz?
BÜYÜYEREK KÜÇÜLME
POLİTİKASI
Şunu diyebiliriz: Öcalan, Kürt devleti, Kürdistan ve bu oluşumun
öncülüğü için de her yolu deniyor ve eldeki her malzemeyi
kullanıyor. Her araç, kullanılabilir bir siyaset aleti.. Elde din
mi var, eh ne zararı var onu da kullanmakta?
Ama Öcalan’a bu aracı verenlerin kim olduğu da açık seçik: Ümmetçi
Davutoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan (*). Düşünceleri: Kürt
ayrılıkçılığını ortak payda “İslam”ı kullanarak ve “biz ümmetiz”
diyerek bertaraf edebilir miyiz ve Türk-Kürt federasyonu veya
konfederasyonu adı altında birleşip, Türkiye’yi “büyütebilir
miyiz”?
Daha doğrusu, aslında eninde sonunda küçülmeye denk gelecek bir
politikayı, büyüyoruz diye yutturabilir miyiz?
ÜMMET SÖYLEMİ KÜRT DEVLETİNE GİDEN YOL
MU?
Ümmet, Kürt devleti için araç mı?
Öcalan’ın elinde ümmetçilik aracı, Kürt devleti kurmanın bir adımı
olabilir mi?
Davutoğlu/RTE ikilisi de bu araca inandıkları sürece, evet, Öcalan
haklıdır, bu yolla başarı kazanabilir.
Zaten RTE-Davutoğlu’nu Kongre’de okunan açıklamasıyla dövüp
duruyor: Kardeşim ümmetçilikle tek devlet, tek millet bir olur mu,
olmaz; olursa ancak zırvalık olur...
ÖCALAN RTE'Yİ CAN DAMARINDAN YAKALAMIŞ
DURUMDA
Ama RTE’yi de can damarından yakalamış durumda, buna ümük sıkma
denir: Cumhurbaşkanı olmak istiyorsan, yolu benden geçer...
Öcalan, ümmetçilikten yakalarken RTE’yi...
Pervin Buldan da zaten açıklamadı mı: İmralı ile Recep Tayyip
Erdoğan “Bölgesel Özerk Yönetim Yasası” konusunda anlaştı.. “Devlet
heyeti” yani MİT ile Öcalan anlaşmışlar..
Recep Tayyip Erdoğan, Öcalan’ın “zırvalıktır” açıklamasına yanıt
verir mi, bilmiyorum. Ama RTE’nin iki seçim zamanına, yaklaşık 14
aya ihtiyacı var.
BDP'NİN OYLARINI KÖŞK İÇİN
AVLAMAK
Aralarında bir anlaşma olduysa gerçekten, bu, BDP’nin oylarını
cumhurbaşkanı seçilmesi için avlama anlaşmasıdır.. 14 ay nedir ki
göz açıp kapayıncaya kadar geçer..
Yani bu “anlaşma” ile 2015 genel seçimlerini de “avladılar” mı,
mesele tamamdır.
RTE ve arkadaşları, seçilebilmek için her şeyi göze aldılar mı?
CHP ne kadar RTE’nin her tarafı bilinmezliklerle ve RTE çıkarlarına
hizmetle dolu bu “çözüm”ün içinde?