Öcalan Leyla Zananın başkanı
Abone olLeyla Zana Diyarbakır'da konuştu. Zana Kürtlerin 2 amcası ve bir başkanı olduğunu iddia etti. İşte o isimler..
Eski DEP Milletvekili Leyla Zana, uzun süre devam eden
sessizliğini bozdu. Zana, Kürtlerin 3 yoldaşı olduğunu bunların ise
Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Kuzey Irak Bölgesel Hükümet
Başkanı Mesut Barzani ve Abdullah Öcalan olduğunu söyledi.
Diyarbakır Fuar Alanı'nda kutlanan Nevruz töreninde Kürtçe ve
Türkçe konuşan Zana, Kürtçe yaptığı konuşmada, "Kürtlerin 3 yoldaşı
vardır. Bu üçü de çok değerledir. Kürtlerin yüreğinde önemli bir
yere sahiptir" dedi. Zana, "Bircinsi Celal amca
(Celal Talabani), Irak Devlet Başkanı, bir Kürt lideri ve
kardeşliğe inanıyor, hepimizi de kabul ediyor. İkincisi
Mesut amcadır. Kürdistan Bölge Başkanı, yani o da
bizi kabul ediyor. Üçüncüsü hepimizin dile getirdiği gibi siz ona
reber, başkan diyorsunuz. Hepimizin yüreğinde Kürt halkının iradesi
olarak anlatıldığı başkan Öcalan'dır. Üçü de yüzümüzün akıdır,
kulağı, yüreği ve beynidir. Yüreğimizde yer edinmişlerdir" diye
konuştu.
SİZİ İNANÇSIZ GÜÇSÜZ GÖRDÜM
Nevruz'un özgürlüğün tanımı olduğunu söyleyen Zana, "Hiçbir halk
dilsiz, tarihsiz ve kültürsüz millet olmamıştır. Varlığınıza sahip
çıkın, özgürlüğünüze sahip çıkın" dedi. "2.5 yıldır sizin içinizde
dolaşıyorum" diyen Zana, "Sizi inançsız, güçsüz gördüm. Gün be gün
inancınızı güçlü tutun. Özgürlük, barış, eşitlik ve büyük
umutlarınızı kaybetmeyin. Büyük umutlarımıza mutlaka kavuşacağız,
bu konuda inancınızı yitirmemenizi istiyorum” dedi. Zana, Kürtçe
yaptığı konuşmasının sonunda ise Türkçe hitap ederek şunları
söyledi:
KÜRTLER KORKULU RÜYA DEĞİLDİR
“Türkçe konuşacağım şimdi de, biliyorum, siz de biliyorsunuz ki
benim Türkçem çok kıttır. Ama Türk yetkililerine bir mesajım var,
bundan dolayı Türkçe konuşacağım. Nevruz coşkudur kardeşliktir kim
bayram olarak görmek istemiyorsa, onun bayramı değildir. Nevruz,
kendine bayram olarak gören herkese kutlu olsun.
Bu ülkenin geleceğini düşünen her insan bilmelidir ki Kürtler,
halkların kardeşliğini istiyor. Yani Kürtler, korkulu bir rüya
değildir. Kürt halkı, Çanakkale ve Kıbrıs’ta bunu ispatlamışlardır.
Hiçbir zaman sırtını Türklere dönmemiştir ama her zaman sırtından
vurulmuşlardır. Önemli ve dürüst bir halktır. Kimseyi incitmeye
asla izin vermeyiz.
KÜRTLERİN YÜZDE 90'I BİRLİKTEN YANA
Ve istediği, sizden küçük bir parça olarak diliyorum onun için
barışı söylüyorum ve Türkiye’deki akademisyenlere, aydınlara,
hükümet yetkililerine sesleniyorum. Bir anket yapsınlar ve Kürtlere
şöyle sorsunlar: Sizler tek başınıza yaşamak istiyor musunuz, yoksa
eşit koşullarda, birlikte özgür mü olmak istiyorsunuz?
Bunu araştırsınlar. Hiç kimse halkın üstünde değildir. Bu iradeye
inanmak lazım. Hiç kimse korkuların esiri olmaz. İnanıyorum ki
halkın yüzde 90’ı birlikte yaşamaktan yana olduğunu açıklayacaktır.
Bölünme sanal bir bölünmedir."
BAYDEMİR KONUŞMASINI TAMAMLAYAMADI
Leyla Zana'dan sonra konuşmasını yapmak üzere Büyükşehir Belediye
Başkanı Osman Baydemir platforma çıktı. Halkı Kürtçe selamlayan
Baydemir, Nevruz'un halklar tarihindeki önemine değindiği sırada
olayların çıkması üzerine konuşmasını tamamlayamadan platformdan
indi.
Abdullah Öcalan posterleri taşıyan kişileri göstericileri göz
altına almak isteyen güvenlik güçleriyle yaşanan arbedede, 7 kişi
gözaltına alındı. İHD Diyarbakır Şube Başkanı ve Genel Başkan
Yardımcsı Avukat Selahattin Demirtaş ve DTP İl Başkan Yardımcısı
Musa Farisoğlu, güvenlik şube amiriyle görüşerek, karşılık
provokasyona zemin hazırlamamak için çaba sarf etmelirini istedi.
Şube Amiri de Öcalan'ın posterlerine DTP'li görevlilerin müdahale
etmediğine dikkat çekerek, uyarıda bulundu. Kısa süreli yaşanan
gerginlik tarafların görüşmeleri sonrasında sona erdi.
ÖCALAN'IN MESAJI OKUNDU
Sabah saat 11'de Ahmet Türk, Leyla Zana, DTP il Başkan Yardımcısı
Farisoğlu, sembolik olarak Fuar alanı ortasında Nevruz ateşini
yaktı. Ateşin yakılması sonrasında Asrın Hukuk Bürosu imzalı bir
bildiri okundu. Öcalan'ın Nevruz mesajı olduğu ileri sürülen
mesajda, şöyle denildi:
"Benim zehirlenmem konusuna ilişkin herhangi bir bilgim yoktur. Ben
Özel bir rehineyim, yaşayıp yaşamamam benim için çok önemli
değildir, sizler için yaşıyorum. Sevgili halkım siz bunu böyle
bilin. Kaldığım oda konusunda veya eşyalarıma ilişkin herhangi bir
kimyasal bir etkenin olup olmadığı konusunda da bilgi sahibi
değilim. Bağımsız, bir heyet gönderebilirler.