Öcalan hakkında çarpıcı iddia
Abone olEmniyet İstihbarat'ın eski patronu Bülent Orakoğlu Abdullah Öcalan hakkında çarpıcı bir iddiada bulundu. Bakın neler söyledi?
28 Şubat sürecinde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat
Daire Başkanlığı yapan Bülent Orakoğlu Ergenekon terör örgütüne
yönelik çok çarpıcı iddialarda bulundu.
Orakoğlu, PKK, Dev-Sol, Hizbullah ve Hizbuttahrir
örgütlerinin Ergenekon tarafından kurulan ‘naylon’ örgütler
olduğunu ifade ederek, “Abdullah Öcalan da Ergenekon üyesidir.
Abdullah Öcalan devlet görevlileri ile bir araya geldiğini,
görüştüğünü söylemiştir ama Ergenekon’un adamı olduğunu
söylememektedir” dedi.
“APO ERGENEKON ÜYESİDİR” |
Orakoğlu’nun en çarpıcı iddiası ise bölücü örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’ın Ergenekon örgütü üyesi olduğu yönündeydi. Orakoğlu, Abdullah Öcalan’ın geçmişte pek çok kez kendisini devlet görevlisi olarak tanıtan kişilerle irtibata geçtiğini ifade ettiğine dikkat çekerek, kendisinin de tam olarak bilmediği bu yapılanmaya hizmet ettiğini ve Ergenekon örgütüne üye olduğunu söyleyemeyeceğini iddia etti. 28 Şubat aktörlerinin Avrupa’da PKK sorumlularıyla görüşmeler yaptığını savunan Orakoğlu, “PKK, Hizbullah, Dev-Sol ve Hizbuttahrir örgütleri Ergenekon yapılanmasının naylon örgütleridir” dedi. Orakoğlu, hükümetin ve TSK’nın Ergenekon yapılanmasının üzerine gitmek konusunda siyasi irade gösterdiğini vurgulayarak, Ergenekon’un gövdesine ulaşmak için kararlılık gösterilmesi gerektiğini, sadece kollarının budanmasının yetmeyeceğini söyledi. |
İpek Medya Grup Başkanı Fatih Karaca’nın hazırlayıp sunduğu
Gündem Siyaset programının bu haftaki bölümünde Ergenekon davası ve
Ergenekon yapılanmasının geçmişten bugüne tüm ayrıntıları masaya
yatırıldı. Programa katılan TBMM Susurluk Komisyonu Üyesi ve eski
Kültür Bakanı Fikri Sağlar ve 28 Şubat sürecinin Emniyet İstihbarat
Daire Başkanı Bülent Orakoğlu’nun çarpıcı iddiaları ise Ergenekon’a
yeni bir bakış açısı kattı.
“SUSURLUK ÜZERİNE GİDİLSEYDİ 28 ŞUBAT
OLMAZDI”
Emniyet İstihbarat’ın eski patronu Bülent Orakoğlu’nun saptamaları
çarpıcıydı. İstihbaratçı gözüyle Ergenekon terör örgütünün
tahlilini yapan Orakoğlu, Susurluk’un devlet içindeki sağ tandanslı
bir çeteleşme olduğuna dikkat çekerken, Ergenekon’un
ayrılıkçı Kürt, aşırı sol, sağ ve muhafazakar kanatları içinde
barındırdığının ortaya çıktığını söyledi. Bu durumun
Türkiye’nin nasıl bir abluka altına alındığının anlaşıldığının
altını çizen Orakoğlu, amacın Türkiye’de bir kaos ortamı
yaratılması olduğunu kaydetti. Kendisinin görevde olduğu dönemde
Susurluk sürecini yakından izlediğini belirten Orakoğlu,
Susurluk’un yeterince üzerine gidilemediğini, eğer gidilmiş olsaydı
28 Şubat sürecinin yaşanmayacağını ve Refah-Yol hükümetinin
düşürülemeyeceğini söyledi. Ergenekon’da da aynı sürecin
bugünkü hükümeti hedef aldığını belirten Orakoğlu, bu oyunun
başarıya ulaşamadığını ancak devlet kademelerinde halen derin
yapılanmaların var olduğunu söyledi.
“GLADİO YAPILANMASI AÇIKLANSIN”
Orakoğlu, Ergenekon davasının amacına ulaşması ve bu tür
yapılanmaların tamamen devletin içinden temizlenmesi için öncelikle
Gladio yapılanmasının devlet tarafından açıkça kamuoyuna
anlatılması gerektiğini söyledi. Özellikle 28 Şubat sürecinin
aktörlerinin halen yargılanmamasının sonucu olarak bugün bu durumun
yaşandığına dikkat çeken Orakoğlu, Ergenekon’un üzerine gidilmediği
sürece Türkiye’de ilerleyen dönemde farklı kisvelerde 28 Şubatlar
yaşanacağından şüphe duyulmaması gerektiğini söyledi.
“ERGENEKON DOĞRU DÜRÜST ANLATILMADI"
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sağlar
ise, Ergenekon davasının öneminin, halka Susurluk kadar çok
iyi aktarılamadığını belirtti. Özellikle bu davanın çeşitli
çevrelerce laiklere, Atatürk’e ve yurtseverlere karşı açılmış bir
dava gibi gösterildiğini vurgulayan Sağlar, “Hala birtakım
çevreler, Ergenekon’un fasa fiso olduğu izlenimini vermeye
çabalıyor. Bu çok tehlikeli bir propagandadır. Eğer bu
operasyon sonuna kadar götürülmezse Türkiye’de siyasi birtakım
çalkantılar yaşanmaya devam edecektir. Bu dava, laiklere ve
ulusalcılara karşı açılmış bir davadır anlayışını ortadan kaldırmak
gerekli. Çünkü bu düşünceler Türkiye’yi kutuplaşmaya götürür. Bir
terör örgütünün şundan bundan yana olması mümkün değildir. Bu bir
davadır, suç örgütü vardır. Davada da gereği yerine getirilecektir.
Rakibimiz suçtur” şeklinde konuştu.