Öcalan emrediyor, Zana döktürüyor!
Abone olSerbest bırakılan Leyla Zana ve arkadaşlarının, APO'nun talimatları ile hareket ettikleri belgelendi. Gerçeği, Öcalan'la avukatının görüşme tutanakları ortaya çıkardı
Leyla Zana ve arkadaşları geçen hafta serbest bırakıldılar.
Cezaevinden çıkan eski DEP milletvekilleri soluğu Diyarbakır'da
aldılar. Burada düzenlenen mitingde Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin
yapacağı konuşma çok önem taşıyordu. Çünkü, kamuoyu orada verilecek
olan mesajı merak ediyordu. Her iki kişi de birer konuşma yaptılar.
İmralı'da tutuklu bulunan Terörist Abdullah Öcalan avukatlarıyla
yaptığı haftalık görüşmelerinde avukatları aracılığıyla Leyla Zana
ve Hatip Dicle'ye mesaj yollamış Zana'nın Avrupa ve ABD, Hatip
Dicle'nin de Türkiye sözcüsü olmasını istemişti. Bu teklifin kabul
edildiği avukatları aracılığıyla Öcalan'a bildirilmiş, Öcalan da
''zaten yakında serbest kalırlar'' demişti. Diyarbakır'da Zana'nın
AB ve ABD, Hatip Dicle'nin de Türkiye iç kamuoyuna yönelik
konuşmaları dikkat çekti. İşte, Skyturk'ün ulaştığı Abdullah Öcalan
ile avukatı arasında geçen görüşme tutanakları... 28 Nisan'daki
görüşme notundan Leyla Zana ve Hatip Dicle ile ilgili görüşmeler;
Avukat: Hatip ve Leyla arkadaşlar ile görüştük. Hatip arkadaş uzun
süredir iç gelişmelerden habersiz olduğunu, yari tecrit durumunda
olduklarını, on yıldır Türkiye sahasından uzak kaldıklarını, görev
alması halinde bunlardan dolayı zorlanacağını, ayrıca hukuki olarak
da 22,5 yıl ceza alma riskinin bulunduğunu, ancak tüm bunlara
rağmen görev verilirse yapmaya çalışacağını belirtiyor. Abdullah
Öcalan: Yapabildikleri kadar yapsınlar. kimseyi zorlamıyorum.
Avukat: Leyla ise Hatip'e ilişkin kaygılarının bulunduğunu,
iradesini kırmaya yönelik çabaları olduğunu belirtiyor. Öcalan:
Benim söylediğime göre saygılı olacaklar. Ben kolay kolay
saygısızlık yapmam, kimseyi zorlamam. Girmeyebilirler. politik bir
oyun var, o yüzden söylüyorum. Ben sadece söylüyorum. Avrupa
politik olarak onları kullanmak istiyor. Bunu bozmak istiyorum.
yine de kendilerine bırakıyorum. Yapabilirler mi? Bağlılar mı?
Hangisi yapabilir? Avukat: İkisi de yapabilir. Öcalan: Ben kimseyi
zorlamam. Bize sözcülük yapabilirler. Hatip Türkiye'de DEHAP ile
ilgili çalışmalara katılabilir. Leyla da Avrupa'da sözcülük ve
bizim temsilcimiz olabilir. Ama yine de kendileri bilirler. 5 Mayıs
görüşmelerinden konuyla ilgili notlar Avukat: Leyla ve Hatip'lerle
görüştük. Savunmaları ve görüşme notlarınızı ilettik. Öcalan:
Onlara bir mektup yazmıştım, mektup ulaştı mı? Avukat: Evet.
Mektubunuz bize verildi, biz ulaştırdık. size mesajları vardı.
Leyla, on yıldır iç ve dış dayatmalara ve oyunlara karşı kendi
iradesiyle ve gücüyle karşı durduğunu, bundan sonra da hiçbir oyuna
gelmeyeceğini, kimsenin figüranı olmayacağını, her koşulda esas
alacağı çizginin sizin çizginiz olduğunu, bu temelde selam ve
saygılarını iletti. Öcalan: Onlara bir dayatmam yok. Çekiniyorlar
galiba. Gerekirse olabilir demiştim. Bizim on maddelik planımız
vardı. Bu temelde Avrupa nezdinde barış girişimlerini sürdürsün.
Güçlü olsun. Herhalde Avrupa daha çok Leyla'yı dikkate alıyor.
Kanallar açık. Mehdi konusunda bir şey diyor mu? Avukat: Bu
konudaki görüşlerinizin bizim aktardıklarımızla bağlantılı olduğu
düşüncesini hissettim kendisinde. Öcalan: Ben mehdi'nin siyaset
tarzını biliyorum. Dağıtıcı bir tarzdır. Tehlikeli buluyorum. Büyük
ihtimalle politik çizgisini dayatabilir. Dikkat etsin. Mehdi ile
olan ilişkisine karışmıyorum ama bağımsız politik çizgisini ve
kişiliğini sürdürsün ben de desteklerim. Avrupa nezdinde Türkiye'de
de girişimlerini sürdürsün. türkiye ile ilgili de bu çabalarını
sürdürebilir. Avukat: Hatip de size kısa bir mesaj gönderdi.
Leyla'nın kendisi ile ilgili aktardıklarını reddettiğini, bu konuda
söylenecek çok şey olduğunu, ancak bu karmaşa içerisinde sizi
bunlarla meşgul etmek istemediğini, vereceğiniz her görevi
başarabileceği kadar başarmaya çalışacağını belirtiyor. Öcalan:
Doğru, bu kargaşa içerisinde gerekli değil. O da legal alanla,
DEHAP şeyleri ile ilgilensin. Yıllarca emeği var. Biliyorsunuz,
daha önce başkanlık yapmıştı. Kendi emeğine sahip çıksın.
Demokratik bir türkiye partisi oluşum şeyi gelişiyor. Bu hukuki bir
çerçevedir. Bu çerçevede çabalarını ve katkılarını sürdürsün. Leyla
da barış söylemini sürdürsün. Bir ekip oluştursun. 12 mayıs görüşme
notlarından ilgili bölüm Avukat: Mizgin Şen istifa raporu vardı
Öcalan: Neden ayrılmış? Avukat: Gerekçeleri; gelişmelerden
kırıldığını, önderlikten kopuşu yaşadığını... Öcalan: Ben bunun
PKK'lı olduğuna inanmıyorum. Kendi kendini ilan etti. Ne zaman
benimle birleşti, ne zaman ayrıldı. Kadını tutup söyleyeceksiniz.
Öcalan seni aklına bile getirmemiş. Bana sevdalansan da kopsan da
önemli değil, önemli olan insan olmandır. Başka ne diyor? Avukat:
Leyla'ya ilişkin önerinize siyasi olarak katılmadığını.. Öcalan:
Avrupa'nın Leyla üzerinde oyunları var. Leyla üzerinde oynanan bu
oyunları boşa çıkarmaya çalışıyorum. Mehdi de var bunun içinde.
Mehdi'nin nasıl siyaset yaptığı bile belli değil. Leyla dürüsttür.
Madem bağlıyım diyor, onu bu oyunlardan kurtaralım istedik.
Söyleyin Mizgin ne bana bağlı olsun, ne de düşmanım olsun. Halkım
beni tutuyor. Bu bana yeter 19.Mayıs'taki görüşmeler Avukat: Görev
alması için ısrarcı olduk. Öcalan: Görev almayabilir de. Ama siyasi
mücadele yap diyorum legal demokratik alanda sözcülüğümüzü yapsın
diyorum. Onu kullanabilirler. Ben kendimi kullandırtmam. 26 Mayıs
görüşmesi Öcalan: Leyla bile anlamış , ben çıkarsam Dağkapı
meydanında altı ay çöpçülük yapacağım diyor. Özeleştirimi böyle
vereceğim diyor. Hizmeti böyle yapacağım diyor, öz eleştiri işte
böyle pratikle olur başka türlü olmaz. Leyla'nın çok akıllı bir
kadın olduğu belli. O Avrupa' da ki Mizgin hiç anlamamış. Ben Leyla
için öneri yaparken Avrupa'nın oyunun bozalım dedim. Mizgin hiç
anlamamış. Neyime bağlıydı ki neyimden kopmuş. Bunlar anlaşılıncaya
kadar anlatacaksınız 9.Haziran görüşmesi Öcalan: Zaten Leyla'lar da
yakında çıkacaklar. Irak için de sivil toplum kurumları
geliştirsinler. Benim adıma iki sözcü olsun. Genelde ırak halkının
mesajlarını bana getirirler. Benim mesajlarımı da sizden alır, ırak
halkına götürürler. Partideki arkadaşlar da olabilir. siviller de
olabilir. Ama demokratik kültür anlamında böyle olabilir