Obama'ya Fethullah Gülen'i şikayet etti
Abone olErgenekon davası kapsamında tutuklu bulunan emekli üsteğmen ABD Başkanı Obama'ya ne yazdı?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 65’i
tutuklu 274 sanıklı Ergenekon Davası’nın bugünkü duruşmasında,
emekli üsteğmen Serdar Öztürk’ün ABD Başkanı Barack Obama’ya mektup
gönderdiği öğrenildi.
Tutuklu sanık, esas hakkındaki savunmasına kadar duruşmalardan men cezası bulunan avukat, emekli üsteğmen Serdar Öztürk’ün ABD Başkanı Barack Obama’ya mektup gönderdiği öğrenildi. Öztürk, avukatları aracılığıyla basın mensuplarına ulaştırılan mektubun kopyasında Obama’dan bazı ABD istihbarat örgütleri hakkında "Senato soruşturması" başlatmasını istedi. Türkiye’de Ergenekon adı ile yürütülen faaliyetlerin yasal bir süreçmiş gibi ABD kaynaklı Pentagon ve CIA görevlileri tarafından icra edildiğini iddia eden Öztürk, "Bu operasyonlarda kaynağı ABD istihbarat örgütleri olan sahte belgelerle Türkiye’de düşünce olarak ABD’nin savaş politikalarına karşı olan gazeteci, siyasetçi, yazar, hukukçu ve asker tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konmuş, böylece ülkemizde yerli bir Guantanamo’ yaratılmıştır" dedi. Öztürk mektubuna "Bu operasyon CIA’nın dünya çapındaki bir projesi niteliğindeki Fethullah Gülen Cemaati’ne bağlı polisler, gazeteci maskesi kullanan müritler ve yargı görevlileri tarafından fiilen yürütülmektedir" diye devam etti.
BALBAY: BENİ SİZ SİYASETÇİ YAPTINIZ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 65’i tutuklu 274 sanıklı Ergenekon Davası’nın bugünkü duruşmasında soruşturma ve koğuşturma sırasında yaşamını yitiren İlhan Selçuk, Kuddusi Okkır ve Engin Aydın’ın ifadeleriyle ilgili sanıklara diyecekleri soruldu. Mustafa Balbay, İlhan Selçuk’un ifadeleriyle ilgili söz aldı. İlhan Selçuk’a Emniyet ve savcılık ifadelerinde kendisi hakkında delil oluşturma gayretiyle soru sorulduğunu savunan Balbay şöyle konuştu: "Ankara Temsilcisi olduğum gazetenin imtiyaz sahibi İlhan Selçuk ile yaptığımız işle ilgili görüşmelerde en ufak bir suç unsuru olmadığı gibi görevimi en iyi şekilde yapma gayretimin suç olarak gösterilmek istendiğini görüyorum"
Mahkeme heyetine "Siz de muhakeme edin bir tek hukuk
dışı görüşme zemini var mı?" diye soran Balbay şöyle devam
etti:
"Ben Ankara Temsilcisi olarak İlhan Selçuk, Ankara’ya geldiğinde ev sahibi olarak ağırlamak için her türlü çabayı gösterdim. Bu ilişkinin iddianameye, iddia olunan ya da var olmayan bir örgütün faaliyeti olarak konulduğunu hayretle görüyorum" "Ankara’daki yoğun çabalarıma karşı herkes bir şey yakıştırdı" diyen Balbay "Ben 28 kitap yazdım, bunun 5’in cezaevinde yazdım. Herkes ’siyasete gir’ diyordu, Engin Aydın da ’siyasete gir’ demişti. Ben ise gazeteciliği layıkıyla yapmak istediğimi söylemiştim. Sayın heyet, beni siz siyasetçi yaptınız. Beni bu iddianame siyasetçi yaptı. İddianamenin diliyle beni siyasete müdahaleye zorlayan sizsiniz. İddianamede, ’siyasete müdahale edeceklerdi’ denilerek gazetecilik faaliyetlerimiz nasıl suç unsuru olarak değerlendirilir anlayamıyorum" ifadelerini kullandı.
’GİZLİ TANIK 9’
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese Cumhuriyet Gazetesi’ne el bombası atılması ve Danıştay saldırısı dosyalarının Ergenekon ile birleştirilmesinde ifadeleri önemli yer tutan ’Gizli Tanık 9’, çağrılmasına karşın duruşmaya gelmediğini, bazı sanık avukatlarının ise ’Gizli Tanık 9’ dinlenirken tutuklu sanık Osman Yıldırım’ın da duruşmada hazır edilmesini istediği yönünde taleplerinin olduğunu bildirdi. Osman Yıldırım’ın duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle esas hakkındaki savunmasına kadar men cezası bulunuyor. Duruşma yarın saat 09.00’a ertelendi.