Obamanın gizli beyni bu kadın

İNTERNETHABER
Haber:Melda Şeyhanoğulları

Hanedan üyesi değilsiniz, aristokrasiyi devam ettirmiyorsunuz, demokratik ülke ve cumhuriyetlerde yaşıyor ve hükümet içinde çalışıyorsunuz. Bu koşullarda kadın olarak perde arkasında olmak mümkün müdür?

Eğer Amerika’dan bahsediyorsak mümkündür. Son sekiz yılını Bush yönetimi altında geçiren Amerika’nın son dört yılında, dünyaya en çok Condoleezza Rice damgasını vurdu. İlk dört yılına Colin Powell ile başlayan eski başkan George W. Bush, ikinci dönemde Rice’ı tercih etti. ABD genel sekreterliğine getirilen Rice için Bush, ‘ona sonsuz güvenim var ve son dört yıldır tecrübelerinden çok yararlandım’ demişti. Yani aslında Rice, Bush yönetiminin ilk yarısında da çok etkiliydi. Peki kimdi Condoleezza Rice?

1954 doğumlu olan Rice, Bush yönetimine katılmadan önce Stadford Üniversitesi’nde Siyasal bilgiler ve Politika profesörüydü. Amerika’nın baba Bush başkanlığı döneminde hükümete katılan Rice, ilk olarak Bush’un Sovyetler ve Doğu Avrupa politikaları konusunda danışmanlığını yaptı. Tam da Sovyetlerin dağılma ve Almanya’nın birleşme süreci olan döneme denk gelen Rice, gerçekten de ciddi tecrübeler edindi. Birleşmiş Milletler Sekreterliğine başladığında ise Ortadoğu konusunda uzmandı artık. Ama her şeyden önemlisi Rice, Amerika’nın para babaları ve asıl yönetenleri olarak bilinen Şahinler Kanadı’nın Hükümet içindeki temsilcisiydi. Bu durumda da amaç zaten demokratik ve özgür bir Amerika değil, daha çok para ve güç olan bir yönetim içinde ülkeyi perde arkasından yönetmek hiç zor olmadı. Amerika’nın özellikle doğu toplumlarıyla ilişkilerini en çok gerginleştirdiği, en çok savaş ve işgali gerçekleştirdiği dönemin Rice dönemine denk gelmiş olması bir tesadüf değildir heralde?

HER BAŞARILI ERKEĞİN ARDINDA BİR KADIN VARDIR

Bu gün ise Amerika yeni bir perde arkası kadını konuşuyor. Karen Kornbluh, Obama’nın beyni olarak tanındı. Obama politikalarının yaratıcı ve uygulayıcı şefi Kornbluh. Şu an Amerika’da bir çok gazeteci onun için ‘büyük fikirlerin kadını ve egolarından arınmış bir toplumun, yönetimin sembolü’diyor.

Karen Kornbluh, 63 doğumlu bir ekonomist ve ABD Hazine Bakanı. Aynı zamanda Obama’nın politik danışmanı. Seçim kampanyaları sırasında Hillary Clinton için çalıştı. Daha sonra Obama ordusuna katıldı ve çok iyi işler çıkardı ortaya.  Bill Clinton döneminde de ekonomi bakanlığı bölümlerinde görev yapmıştı. Özellikle sosyal sorumluluğu çok gelişmiş bir bayan ve şimdiye kadar yaptığı işler ve yazdığı makalelerle hep toplumsal ve çoğulcu bir tavır ortaya koydu. Orta direk vatandaşın, kadının, ve anti-demokratik yöntemlerin karşısında durduğunu gösterdi. Senatör Joseph Lieberman ve Sen. John Edwards gibi Ünlü politikacılar tarafından övgülere boğuldu. Şimdi de Obama’nın en büyük yardımcısı ve fikir deposu O.

İlerleyen dönemler Kornbluh için ne getirir ya da götürür şimdilik net bir şey söylenemiyor. Nitekim Obama için de öyle. Hem siyasiler hem de gazeteciler, yazarlar için ikilem yaratan bir durum Obama Dönemi. Yine de devlet politikaları içinde yerinin çok sağlam olacağı ve yönetimde güçlü olacağına kuşku duyulmuyor.

Tüm bu bilinen ve bilinmeyen gerçekler içinde en çok merak edilen, bu kadar güçlü ve söz sahibi olan kadınların, hele de Amerika’da bu kadar etkililerken neden perde arkasında kalıyor oldukları ya da söz sahibi değillermiş gibi gösterildikleri?