Obama'nın danışmanında Türkiye reçetesi
Abone olBarack Obama'nın ekonomi danışmanı Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirdi
ABD Başkanı Barack Obama'nın ekonomi danışmanlığını yapan Prof. Dr. Laura Tyson, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirdi.
"Türkiye'nin güvenli liman olmasına daha zaman var" diyen Tyson, Türkiye için reçeteyi de açıkladı.
2009-2011 yılları arasında Obama yönetiminde Ekonomik Toparlanma Danışma Kurulu Üyesi olarak görev alan Tyson, "Türkiye, Avrupa'ya önemli oranda ihracatı nedeniyle riskten etkileniyor ancak esnek kur yapısı, düşük kamu borcu ve siyasi istikrarı sayesinde parlayan yıldız olarak öne çıkıyor. Uzun dönemde, hem ürün hem de pazar çeşitlendirmesini artırır ve enerji bağımlılığını azaltırsa şu anda bulunduğu noktadan çok daha ileriye gidebilir" dedi.
TEK GÜVENLİ LİMAN ABD
Hürriyet.com.tr'ye konuşan Tyson, şu anda ABD'de Çalışma ve Rekabet Konseyi üyeliği yapan Tyson, Türkiye'nin göreceli olarak iyi durumda olmasına rağmen, henüz bir güvenli liman olmadığını, şu anda tek güvenli limanın ABD olduğunu söyledi.
Aynı zamanda Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Haas Scholl of Business'ta Global Yönetim alanında dersler veren Prof. Tyson, euro krizi ve çözümü konusunda da önemli tespitlerde bulundu.
EURODA ÇÖZÜM MÜMKÜN
Tyson, Avrupa'nın sorunlarını çözme kapasitesine ekonomik açıdan sahip olduğunu ancak siyasi olarak kimsenin bu noktada fikir beyan edebileceğini düşünmediğini söyledi.
Tyson, "Euro krizinin çözülmesi için Yunanistan'da ve birkaç diğer ülkede bir borç yapılandırılmasına gidilmesi, ECB'nin likidite sağlamaya devam etmesi, üye ülkelerdeki bankaların sermayesinin güçlendirilmesi ve mali açıdan birlik sağlayacak kurumların geliştirilmesi gerekiyor" dedi.
Tyson, bu adımların atılmaması durumunda, euronun bu şekilde devam edemeyeceğini de ekledi.
ABD İÇİN İYİMSER
Tyson, ABD konusunda ise iyimser bir tonda konuşarak, dünyanın süper gücü için iflas riskinin olmadığını söyledi. Tyson, ABD için borç yükünün mevcut faiz oranlarıyla sürdürülebilir olduğunu ancak sürdürülebilir olmayan şeyin 2030'a giderken borcun yapısı olduğuna dikkat çekti.
Tyson, "Evet, işin bu tarafından bakıldığında ciddi anlamda önlemlerin alınması gerekiyor. Çünkü borcun, GSYİH'ye oranı giderek artıyor. Şu anda borç sürdürülebilir durumda, ama gidişat sürdürülebilir durumda değil" dedi. Tyson, ekonomik olarak yapılması gerekenin ne olduğunu bildiklerini ve bunun için zamanları olduğunu söyledi.
Tyson, S&P'nin not indiriminin de yanlış anlaşıldığına, kurumun ekonomik olmaktan çok ülkedeki siyasi anlaşmazlığı gerekçe göstermek suretiyle not indirimine gittiğine de vurgu yaptı.
WALL STREET'TEKİ PROTESTOLAR
Tyson, Wall Street'teki protestoların son kriz sonrasında mortgage borcunu ödeyemeyen ve işsiz kalan vatandaşların anlaşılabilir bir eylem olduğuna dikkat çekerek, eylemlerin sona erdirilmesi için yapılması gereken şeyin ise bu insanlara istihdam sağlanması olacağına dikkat çekti.
Tyson, protestocuların ABD Kongresi'nde bekleyen istihdam paketinin geçmesi için baskı yapmasının hem kendileri hem de ülke ekonomisi için önemli faydalar doğuracağını da vurguladı.
Obama'nın danışmanı, diğer taraftan bu sorunlara kısmi çözümün üst gelir grubundan daha fazla vergi alınmasını da içeren borç azaltma yasasının geçmesiyle de mümkün olabileceğini de söyledi.
STEVE JOBS'TAN ÇOK ETKİLENDİM
Tyson ile konuşurken, sıfırdan yarattığı Apple şirketiyle ABD ekonomisine önemli katkı sağlayan Steve Jobs'un hayatını kaybetmesi sonrasında neler hissettiğini de sordum.
Jobs'u gençlik yıllarından beri tanıdığını ve ondan çok etkilendiğini ifade eden Tyson, dünyanın onun hayalleriyle onun istediği yönde değiştiğini söyledi.
Gözleri dolan Tyson şöyle konuştu:
"Steve Jobs ile o 27 yaşındayken tanıştım. En başından beri onun girişimciliği ve vizyonundan önemli oranda etkilendim. O, önce kişisel bilgisayar ve daha sonra da internet ve mobil dünya için yeni bir çağ başlattı. Dünya onun hayalleriyle, sanırım onun istediği yönde değişti. Ölümü bir yandan üzüntü yaratırken diğer taraftan ise onun hep istediği gibi geleceği kucaklamayı içimizde hissetme gücünü vermeli."