Obamanın balayı günleri
Abone olABD'nin ilk siyahi başkanı olarak tarihe geçen Barack Obama, "balayı" icraatlarıyla da geçer not aldı.
Uzmanlara göre ekonomik kriz ve dış politika alanında,
kısa vade beklentilerini karşılamanın da ötesine
geçti..
Adaylığını koyduğu andan itibaren tüm dünyanın dikkati onun
üzerindeydi. Karizmatik kişiliği, güçlü söylemleri ve değişim
vurguları büyük bir hayran kitlesi kazandırdı. Köklü siyasi geçmişe
sahip en güçlü rakiplerini birer birer geride bıraktı, açık ara
"ezdi"...
Tarihi bir seçimle ABD başkanı seçildi. "Temiz Saray" yapma sözü verdiği koltuğundaki 100'üncü gününde, yani bugün, ABD liderinin performansını inceledik. Basının 'Politikanın Starı' lakabını taktığı ABD Başkanı Barack Obama'nın gündemi, zorunlu olarak ekonomi ve dış politikaydı. Terör zanlılarının tutulduğu Guantanamo üssünün kapatılması için karara imza attı.
Ancak ekonomide ülkesini düzlüğe çıkarması, dış politikada ise
selefi Bush döneminde yerle bir olan ülke imajını pozitife
çevirmeye çalışması gerekiyordu. Peki başarılı oldu mu? Ya da ne
kadar başarılı oldu? İmaj tazeleme ve popülerlik konusunda sınıfı
geçti. Hatta ABD başkanları arasında en popüler isimler arasında
üst sıraya yerleşti. Ya dış politika?
Afganistan-Pakistan:
Sadece ülkesinin değil dünyanın da bir numaralı tehdit bölgesi
olarak Afganistan'ı görüyor. Bu nedenle yeni stratejiler belirledi.
Ülkeye 21 bin ek asker yollama kararı aldı. Amaçlarının güçlü bir
hükümet kurup Taliban ve El Kaide'yi temizlemek olarak belirledi.
NATO'dan bölge için destek talep etti ve Türkiye'den de asker
istedi. Taliban'ın, Pakistan'ın bir bölgesinde şeriat ilan etmesi
alarm çanlarını çaldırdı. Yayılmasını önlemek için Pakistan'a
yardım yapma kararı aldı.
Irak
2010'a kadar savaşı bitirme kararı aldı. 2011'de ABD askerlerinin
tamamen çekilmesi kararına imza attı. Ancak ülkedeki etnik
çatışmaların dinmemesi, Kuzey Irak'la ilgili egemenlik ve petrol
gelirleri tartışmalarının sürmesi, Kerkük konusunun netleşmemesi,
terör eylemlerinin durdurulamaması bu çekilme kararını eleştiri
hedefi haline getirdi.
Iran
Bush döneminin "şer ekseni" arasında saydığı bu ülkeyle ilişkilerde
düzenli ilerleme istediğini açıkça ortaya koydu. Tarihi bir adım
atarak "diplomatik temaslara açık olduğunu" vurguladı, Nevruz
mesajı yayınladı. Ancak İran'ın nükleer çalışmaları konusundaki
ülke politikasından taviz vermedi. Nükleer üretimi sürerse, Bush
döneminde başlatılan ekonomik yaptırımları uygulamaya devam
edeceklerini bildirdi.
Rusya
Moskova ile ilişkilerinde "reset" tuşuna basmak istediğini
belirtti. Nükleer silahları karşılıklı olarak azaltmak için
görüşmelere başlama kararı alındı. Doğu Avrupa'ya yerleştirilecek
füze kalkanı sistemleri üzerinde henüz bir anlaşmaya
varılamadı.
Afganistan-Pakistan:
Sadece ülkesinin değil dünyanın da bir numaralı tehdit bölgesi
olarak Afganistan'ı görüyor. Bu nedenle yeni stratejiler belirledi.
21 bin ek asker yollama kararı aldı. Amaçlarının güçlü bir hükümet
kurup Taliban ve El Kaide'yi temizlemek olarak belirledi.
Taliban'ın, Pakistan'ın bir bölgesinde şeriat ilan etmesi alarm
çanlarını çaldırdı. Yayılmasını önlemek için Pakistan'a milyarlarca
dolar yardım yapma kararı aldı.
Filistin-İsrail:
İslam dünyası ile ilişkilerini düzeltmek istediğini her fırsatta
dile getirse de henüz soruna el atmadı. İki devletli çözümden yana
olduğunu Türkiye ziyaretinde dile getirdi. Bölgeye özel temsilci
atadı. Barış sürecine ancak önümüzdeki aylarda dahil olacağı
sanılıyor. Mısır, Filistin, İsrail liderlerini Beyaz Saray'a davet
etti.
Küba:
Kendisiyle ABD politikasında yeni bir
dönem açıldığının en önemli işaretlerinden biri bu ülkeyle aldığı
kararlarda geldi. ABD'den Küba'ya seyahat ve para transferi
kısıtlamalarını kaldırdı. Küba ile ikili resmi görüşmelere zemin
hazırlanması için diplomatlar düzeyinde temasların startını verdi.
Ancak 47 yıllık ticaret ambargosu halen devam ediyor.
KÖK HÜCRE YASASI TARTIŞMA ÇIKARDI
Selefenin dini gerekçelerle onay vermediği kök hücre araştırmaları
konusunda Obama önemli bir adım attı. Bu araştırmalar için para
yardımının önünü açtı. Muhafazakârları karşısına aldı, birçok
hastalığa tedavi ümidi yaratarak bilim dünyasını ise
sevindirdi...
ÇEVREYE DUYARLI OLMA SÖZÜ VERDİ!
Bush döneminde özellikbe petrol şirketlerinin baskısıyla çevre
koruma anlaşması imzalanmamıştı. Obama ise "Başkanlığım,
Amerika'nın iklim değişikliği konusundaki liderliğinde yeni bir
sayfaya damgasını vuracak" dedi. Kyoto Protokolü'ne sıcak baktığını
vurguladı.