Obama iptal etti Erdoğan aldı

İNTERNETHABER

CHP lideri Deniz Baykal'ın grup toplantısındaki gündeminde ağırlıklı olarak Ergenekon ve Ermeni sınırı sorunu vardı. Ergenekon'un siyasi bir öc alma davası olduğunun kesinleştiğini söyleyen Baykal "umut artık sadece hakimlerde" dedi.

Türkiye'nin Ermenistan'la sürdürdüğü müzakereleri de "Cumhuriyet tarihinin en büyük diplomasi hatası" olarak değerlendiren Baykal Gül'e bir çağrı yaptı. "Derhal Bakü'ye gitmelidir, Aliyev'le bir araya gelmelidir. Ortada bir yanlış anlaşılma varsa bu giderilmelidir. Türkiye Somali'ye gösterdiği ilgiyi, Bahreyn'e gösterdiği ilgiyi Azerbaycan'dan saklayamaz." dedi.

Baykal Obama'nın kriz nedeniyle verdiği helikopter siparişini iptal ettiğini ama Erdoğan'ın 60 milyon dolara yeni bir uçak aldığını söyleyerek "işte durum budur" diye Başbakanı'ı da eleştirdi.

Baykal şunları söyledi:

İFLAS EDEN İZLANDA BİRİNCİ, TÜRKİYE İKİNCİ
 

İFLAS EDEN İZLANDA BİRİNCİ, TÜRKİYE İKİNCİ

Başbakan seçim sonrası suskunluğunu yavaş yavaş bozuyor. Ekonomik durumun iyi olduğunu söylüyor. Hala o yanlışını görmüyor. Güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye'deki ekononik krizin ağırlığı her türlü tartışmanın ötesindedir. Türkiye ekonomisi büyümekten çıkmış, küçülme noktasına gelmiştir. İşsizlikte birinci iflas etmiş olan İzlanda'dır, ikincisi ise Türkiye'dir. Ekonomideki daralmayı hükümetin üç üyesi saklayamadan bir basın toplantısıyla itiraf ettiler. 3,6'lık küçülmeyi uluslararası kuruluşlar iyimser olarak değerlendiriyor, 7-7,5'luk küçülme bekleniyor.

SEKTÖR CHP'NİN ÖNERİLERİNİ İSTİYOR

Bugün tekstil sektörü bir gazete ilanıyla çığlık attılar. Önlemlerini söylediler. Bu önlemleri zaten CHP de dile getirmişti. Sendikalar diyor ki "zaten toplanamayan sigorta primlerini erteleyin, enerji fiyatlarını yüzde 50 indirin ve ücretlerdeki vergiyi azaltın" diyor. Bu önerileri biz de yapmıştık. Bu işsizlik ortamında çalışan insandan dünyanın en büyük vergisini almaya kalkarsanız yanlış iş yapmış olursunuz. Bu yanlışı yapıyoruz. Hükümet bir süre önce emeklilere ek maaş vereceğim demişti. Emekliler heyecanlanmıştı. Bunların hepsi unutuldu. Bunu da hatırlatıyorlar. Memurlara da birer maaş ikramiye verilmesini söylüyorlar.

İŞSİZLİK FONU İŞSİZLERE HARCANMIYOR

İşsizlik fonundan işsizlere 7 yılda  2 milyar kullanılmış ama AKP bu fondan 1,5 milyar lirayı iç borca aktarmıştır. AKP iktidarı işsizlik önümüzdeki 3 yıl içinde bu fondan 6,2 milyar lirayı bütçeye aktaracaktır. Yani işçilere 7 yılda verilen paranın üç katı, 3 yılda bütçeye aktarılacak. Bu fonun mantığına aykırıdır bu...

OBAMA İPTAL ETTİ ERDOĞAN ALDI
 

ESNEK KREDİ Mİ  YOKSA STAND BY PEŞİNDE MİYİZ?

IMF'yle ilişkilerimiz hangi noktada hala belli değil, anlaşma yapıldı mı, yapılmadı mı? Kamuoyuna hala bir açıklama yapılmadı. G-20'lerde bir esnek kredi hattı açıldı. İlk olarak bu kaynaktan Meksika yararlandı. Meksika 42 milyar dolarlık bu kaynağı küresel krize karşı önlem olarak aldıklarını şimdilik kullanmayı düşünmediklerini söylediler. Polonya da bu esnek kredi hattına başvurdu. Değerlendirmeye alınıyor. Bu esnek kredi hattı, ekonomisini iyi idare etmiş ülkelere verilen bir kredi... Şartları var. Kendi ayakları üzerinde duran ülke olmak gerekiyor. Bizim IMF'yle ilişkimiz hangi noktada. Esnek krediye mi başvuracağız, yoksa babadan kalma Stand By peşinde miyiz? Yani dış yardıma muhtaç mıyız? Bize ne yapacağımızı IMF mi söyleyecek?

2000'DA AYNIYDIK, ŞİMDİ BREZİLYA IMF'YE BORÇ VERİYOR

Meksika, Polonya, Arjantin, Brezilya gibi bize benzeyen ülkelere baktığımızda durum net görülüyor. Onlar esnek krediden yaparlanıyor. Türkiye yararlanamıyor. 2000'lı yıllarda Türkiye ile aynı konumda olan Brezilya IMF'ye 4,2 milyar dolar kredi açıyor. Türkiye 3,2 küçülüyor. Brezilya'ya 2000'li yıllarda bir sol hükümet başa geldi, Türkiye'de AKP iktidara geldi. Meksika hariç diğer üç ülke büyümeye devam ediyor. Bir tek Meksika küçülüyor ama Türkiye'deki küçülme Meksika'nın 4 katı...

OBAMA İPTALE ETTİ ERDOĞAN ALDI

Obama bir süre önce bir karar aldı. Bu kriz ortamında verilen helikopter siparişi iptal edildi. Ama Başbakan Erdoğan'a 60 milyon dolarlık yeni bir uçak alındı. İşte durum budur. Herkese bir görev düşmüyor mu? Bu başbakanın 4. uçağı. THY bu uçağı alıyor. THY halka açık bir şirkettir. Halka açık bir şirketin başbakana uçak almakla görevlendirilmesi de üzüntü verici.

HÜKÜMETİ BİTİRECEK ADIM
 

BM İŞGALİ ORTADAN KALDIR DİYOR, BİZ SINIRI AÇMAYA ÇALIŞIYORUZ

Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkilerinin normalleşmesi herkesi memnun eder. Ama Azerbaycan çok ciddi sıkıntı yaşanıyor. Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal altındadır. Bir Karabağ sorunu var, bir de işgal edilmiş topraklar var. Karabağ'da Azeriler ve Ermeniler bir arada yaşıyor ama bu sorun vesilesiyle sadece Azerilerin yaşadığı toprakları da Ermeniler işgal etmiş. BM bu topraklarının tapusunun Azerbaycan'a ait olduğunu söylüyor. BM bunu kınıyor, işgali ortadan kaldırın diyor. Biz bu yüzden sınırı kapatmışız. Şimdi açarsak bu işgali haklı saymış olacağız. Buna hakkımız yok.

HÜKÜMET BU ADIMIN ALTINDAN KALKAMAZ

CHP'den Şükrü Elekdağ başkanlığında 4 kişilik bir heyet Azerbaycan'a gitti. Tüm partiler çağrılmıştı. Ama AKP nedense gitmedi. Azerbaycan Türkiye'ye derin bir kırgınlık içindedir. Azerbaycan medyası Kemal Sunal filmlerini oynatmaz olmuş, çok sevilen sanatçıların konserlerini vermez olmuş. AKP kaş yapayım derken göz çıkarmıştır. En büyük sorunu çıkarmıştır. Türkiye Ermenistan'la gizli bir müzakere götürüyor. Peki bu müzakereler Aliyev'e aktarılıyor mu? Bize aktarılan bilgilere göre Aliyev' bu müzakerelerin iç yüzünü Türkiye'den değil, Rusya'dan öğreniyor. Bu da Aliyev'i kırıyor. Bu bize yakışır mı? Aliyev'i en doğru şekilde bilgilendirmek Türkiye'nin görevi değil mi? Ne yapıyoruz, neye alet oluyoruz? Cumhuriyet tarihinin en büyük diplomasi hatasını bu hükümet yapıyor. Azerbaycan'la ilişkilerimiz zedelenirse bu hükümet bunun altından kalkamaz. Aliyev yeni arayışlara girmiştir. Azerbaycan'ın petrol zenginliğinin tümünün Rusya eliyle dünyaya planlamaya hazır olduğu duyurulmuştur. Bu olamaz!

GÜL DERHAL AZERBAYCAN'A GİTMELİ

Çok önemli bir çağrı yapıyorum. Derhal Cumhurbaşkanı sayın Gül öncelikle Bakü'ye gitmelidir, Aliyev'le bir araya gelmelidir. Ortada bir yanlış anlaşılma varsa bu giderilmelidir. Türkiye Somali'ye gösterdiği ilgiyi, Bahreyn'e gösterdiği ilgiyi Azerbaycan'dan saklayamaz. Türkiye Ermenistan'la bir görüşme götürebilir. Ama Azerbaycan da bu müzakerelerin bir parçası olmalıdır.

ERGENEKON SANCISI BAŞLADI
 

DİZİ GİBİ İDDİANAME OLUR MU?

Biz 25 Mart 2008 tarihinden itibaren biz Ergenekon'la ilgili gerçekleri anlattık. Siyasi bir dava olduğunu, iddianamenin çok büyük zaafları olduğunu, dayanaklarının olmadığını, gözaltına alınanların uluslararası kurallara uymadığını bunun bir siyasi öc alma davası olduğunu söylüyoruz. Başlangıçta bize tek taraflı olanlar şimdi bu kadar da olmaz diyor. Bu kadar da olmaz diyenlere "hiç olmaz hiç" diyoruz. Herkes bir noktada fark ediyor, kimi İlhan Selçuk gözaltına alınınca, kimi Haberal tutuklanınca, kimi Saylan'ın evi aranınca... Ben söylemiyorum, hukukçular söylüyor. Sami Selçuk "böyle bir iddianame" görmedim diyor. 35 tane baro başkanı söylüyor. İçinde sağcısı da solcusu da var. Ucu açık iddianame olur mu? Dizi gibi iddianeme olur mu? Yargılama mahkemede yapılır, kamuoyu önünde yapılıyor, kamuoyu önünde yapılsın isteniyor.

HESAP SORMAZSAN NAMERTSİN!

Bu kadar yanlıştan doğru bir şey çıkmaz. Doğru bir şey çıkmasını istediklerimiz yok mu? Var! Kim darbe yapıyor, onlardan hesap sor, sormazsan namertsin! Devlet içinde çeteleşenlere hesap sormazsan namertsin! Güneydoğu'da terörle mücadele ediyorum diyerek cinayet işleyenlere hesap sormaszan namertsin!.. Bunların hiçbirine hesap sormak yok!.. Gelsin Haberal, Türkan Saylan!

YARGIYA SAYGIMDAN DOLAYI ELEŞTİRİYORUM

Yargıyı yargıya saygımdan dolayı eleştiriyorum. Yargıya yakışmayan şeyleri gördüğüm için konuşuyorum. Bu benim görevim. Başbakan Danıştay davası daha görülmeden bu işin arkasında başka çete var diyerek taa o günden bu günün geleceğini söylemişti. Benim adımı vermişti. Güya biz de bu işlerin peşindeymişiz. Sami Selçuk "bu dava baştan sona siyasi" diyor. Şimdi o da mı 138. maddeyi işgal ediyor.

ERGENEKON SANCISI BAŞLADI

Türkiye'de Ergenekon sancısı başladı. Meclis Başkanı konuştu: "Bu yöntemler iyi olmuyor" dedi. Söyleyebileceği o, herkes söyleyebileceği kadarıyla eleştirisini yapıyor. Bir hukuk adamı diyor ki "Hukuk devletinde en büyük sancı bireysel hak ve özgürlüklerin keyfi olarak çiğnenmesidir" diyor. Herkes bu sancıyı yansıtıyor. Vicdan sahibi herkesin canı sıkılıyor.

UMUT SADECE HAKİMLERDE
 

UMUT SADECE HAKİMLERDE

Bir sivil toplum üyesi bir kişi lafa başlıyor, cümlesini tamamlayamıyor. Ergenekon diyor duruyor. Bu acı bir tablo... Türkiye çok ciddi bir sınavdan geçiyor. Türkiye'de yargı bağımsızlığı tahrip edilmiştir. Kadrolaşma yargıya bulaşmıştır. Telefon dinlenmeleri korku toplumu yaratmıştır. 70 milyonun dinlenmesi başbakana bağlanmıştır. Hakimler ve savcılar dinlenmiştir. Böyle bir toplum olarak biz büyük bir sınav veriyoruz. Bunu taşımak giderek güçleşmektedir. Şimdi dava savcılığa geldi. Artık umut hakimlerdedir. Umut ediyorum, hukukçularımızın bilgisi ve cesareti Türkiye'yi kurtaracaktır.