Obama da KCK iddianamesinde
Abone olKCK iddianamesinde Ahmet Türk'ün, Türkiye'yi ziyaret eden ABD Başkanı Obama ile yaptığı görüşme de yer aldı.
Terör örgütü PKK'nın "Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye
Meclisi (KCK/TM) Yapılanması"na yönelik yürütülen soruşturma
kapsamında hazırlanan iddianamenin ayrıntıları belli olmaya
başladı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca 103'ü tutuklu 151 şüpheli hakkında hazırlanan 7578 sayfalık iddianamede, kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'ün, Türkiye'yi ziyaret eden ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı görüşme de yer aldı.
İddianamede, terör örgütü elebaşı Öcalan'ın talimatı üzerine PKK'nın sözde Avrupa sorumlusu Sabrı Ok tarafından hazırlanan ve Kürt sorununu içeren bir mektubun KCK/TM yöneticilerine ulaştırıldığı ve daha sonra Ahmet Türk tarafından Obama'ya verildiği anlatıldı.
İddianamede, hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı bulunan ve ilk şüpheli olarak yer alan terör örgütü PKK'nın sözde Avrupa sorumlusu Sabri Ok'un DTP'nin yerine yeni bir partinin kurulması için kapatılan DTP'nin eski Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek'e talimat verdiği belirtildi.
Şüpheli Ok'un zorlamasıyla Muş'un Varto Belediye Başkanı Demir
Çelik'in ikna edilmeye çalışıldığı kaydedilen iddianamede, "Demir
Çelik'in kabul etmeye yanaşmaması üzerine kendisine örgüt
tarafından sahip çıkılacağı teminatı verildi. Çelik'in ikna
edilerek Sabri Ok ile görüşmek üzere yurt dışına çıktığı, tekrar
yurda döndüğünde BDP'nin kurulduğu tespit edilmiştir" denildi.
Ok'un ayrıca ülke genelinde düzenlenen sokak eylemlerini organize eden KCK Türkiye Koordinasyonuna da başkanlık ettiği vurgulanan iddianamede, "terör örgütünü yönetmede faydalı olabilecek her türlü askeri, adli ve idari bilgiler, Ok vasıtasıyla Kandil'de bulunan KCK Yürütme Konseyine iletilmektedir" denildi.
İddianamede ayrıca KCK/TM yapılanmasında yer alanların kendi
aralarında yaptıkları görüşmelerde kapatılan DTP'nin eski Genel
Başkanı Ahmet Türk'e "Kanco", Diyarbakır Büyükşehir Belediye
Başkanı Osman Baydemir'e "Ciguli", kapatılan DEP'in eski
milletvekili Leyla Zana'ya "abla", terör örgütü elebaşı Öcalan'a
"başkan, baba, önder, önderlik" ve şüpheli Sabri Ok'a da "abi"
lakabı taktıkları ifade edildi.
"İNTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNDÜM"
İddianemede, örgütün talimatları doğrultusunda 2008 yılında yapılan "Sayın Öcalan" kampanyasına imza vermediği için disipline verilen Baydemir'in, söz konusu olay nedeniyle Yerel Yönetimler Komisyonundan istifa etmek için dilekçe verdiği, ancak KCK Türkiye sözcülerinin istifayı kabul etmediği belirtiliyor.
İddianamede ayrıca Baydemir'in yaşanan gelişmeler üzerine kapatılan DTP'nin eski Genel Başkan Yardımcısı Selma Irmak'ı arayarak, "Moralim çok bozuk. İntihar etmeyi düşündüm" dediği yer aldı.
KCK/TM üyelerinin kendi aralarında yaptıkları görüşmelerde, Baydemir'in seçim çalışmalarında örgütlenmeyi iyi yapamadığı belirterek, "Ramazan paketi dağıtarak AK Parti ile yarışılamaz. Belediyenin finansında örgütsel gazetelerin tek tek evlere dağıtılması gerekmektedir" dedikleri ifade edildi.
İddianamede, ayrıca Baydemir'in bir televizyon programına çıkmak
için KCK/TM yöneticilerinden izin istediği, ancak üst düzey
yöneticilerin buna izin vermediği belirtilerek, "Bu durumda, bölge
belediyelerin KCK/TM yapılanmasının emirleri altında olduğunu
açıkça göstermektedir" denildi.
"KCK, BELEDİYELERDE TAM YETKİLİ"
İddianamede, KCK/TM yöneticilerinin kapatılan DTP'ye ait belediyeler üzerinde etkili oldukları, işçi alımı, işçi ücretleri, işten çıkarma, ihalenin verileceği kişi gibi hususlarda talimat verdikleri ileri sürüldü. Faaliyetlerine uymayanlara ise cezai yaptırımlar uyguladıkları ifade edildi.
KCK/TM üyelerinin BDP milletvekilleri üzerinde de baskı
kurdukları anlatılan iddianamede, milletvekillerine Cumhuriyet
Bayramı törenlerine katılmamaları yönünde talimat verildiği
belirtildi.
KCK/TM'NİN MAVİ KAMPANYASI
KCK/TM yapısına bağlı olarak faaliyet yürüten ve mali alanda görevli şahısların Diyarbakır ve bölgede faaliyet yürüten şirketlerle iş adamlarından "Mavi Kampanya" adıyla para topladıkları kaydedilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı:
"Vermeyenlere gözdağı verildiği, yine yeni iş yeri açmak isteyen esnafın örgütün ofisi olarak kullanılan yerel yönetimler bürosuna giderek 'hava parası' adı altında haraç verdikleri ve yerel esnafın dükkanlarına kumbara konularak bu kumbaralara düzenli olarak para konulduğu tespit edilmiştir. Belediye işçilerinden zorla para alındığı, vermeyenlerin ise işten çıkarıldığı görüşmelerden anlaşılmaktadır."
İddianamede, güvenlik kuvvetleriyle girdikleri çatışmalarda ölen
terör örgütü mensupları için KCK/TM tarafından organize edilen
terörist cenazelerinin taziyesinde ikram edilen yiyecek ve
içeceklerin masraflarının belediyeler tarafından karşılandığı,
bunların bir kısmının da bazı iş adamlarına ödettirilmeye
çalışıldığı ifade edildi.
"TÜRKAN SAYLAN'IN TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM ETTİĞİ İDDİASI"
İddianamede, terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanması olan Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisi İstanbul sorumlusu olduğu değerlendirilen örgüt mensubunca Kamuran Yüksek'e hitaben yazıldığı ileri sürülen bir rapora da yer verildi.
İddianamede, raporla ilgili şu ifadeler yer aldı:
"İstanbul'da yürütülen terör örgütü faaliyetlerinde birçok YDGM
üyesi örgüt mensubunun yakalanmasından dolayı eylemsel anlamda yeni
genç örgüt üyelerine ihtiyaç olduğundan İstanbul'a gönderilmesi,
gelecek olanların barınma ve maddi yönden sıkıntı yaşamayacakları,
çünkü Türkan Saylan'ın daha önce kendilerine maddi ve barınma
açısından desteklediği, yine bu desteklerine devam edeceğinin
belirtildiği..."
"TBMM'DE KÜRTÇE KONUŞMA TALİMATI"
İddianamede, kapatılan DTP'nin belediyeleri ve
milletvekillerinin KCK/TM sözcülerine bağlı oldukları ileri
sürülerek, "2008 yılı Ekim ayında Başbakanın Diyarbakır'a ziyareti
sırasında halkın kepenk kapatması, çöplerin toplatılmaması, öğrenci
servis araçlarının çalışmaması ve Baydemir'in Başbakanı karşılamak
için havaalanına gittiği esnada yoldan geri çağrılarak
karşılamasının engellenmesi buna örnektir. Ayrıca KCK/TM
sözcülerinin DTP'li milletvekillerinin Türkiye'deki ortamı germek
ve bağlı kitleyi canlı tutmak için mecliste Kürtçe konuşma ve
oturum düzenlenmesi talimatını Ahmet Türk ve Selahattin Demirtaş'a
verdikleri tespit edilmiştir" denildi.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede, 103'ü tutuklu, 151 şüpheli hakkında, TCK'nın "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak', "Terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak", "Terör örgütüne yardım ve yataklık etmek" suçlarından 15 ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezası isteniyor.
Şüpheliler arasında kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) 28 yöneticisi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu 12 belediye başkanı, 2 İl Genel Meclisi Başkanı ile 2 belediye meclis üyesi de bulunuyor.
26'sı kadın olan 103 tutuklu arasında Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, Diyarbakır'ın Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin, Şırnak'ın Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, Suruç Belediye Başkanı Ethem Şahin, Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk ve Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven'in yanı sıra kapatılan DTP'nin eski Genel Başkan yardımcıları Kamuran Yüksek, Bayram Altun ile Selma Irmak, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Başkan Vekili Ali Şimşek, İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, kapatılan DEP'in eski milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi eşbaşkanı Hatip Dicle, Dicle eski Belediye Başkanı Abdullah Akengin, Batman eski Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, Viranşehir eski Belediye Başkanı Emrullah Cin, Ergani eski Belediye Başkanı Nadir Bingöl, DİSKİ Genel Müdürü Yaşar Sarı, Ramazan Dede ve Abbas Çelik de yer alıyor.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan iddianamenin kabul
edilmesi halinde yargılamaya gelecek günlerde başlanacak.