O TIR Türkiye’den çıkış yaptı mı ?
Abone olGümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Hatay’da TIR’da askeri mühimmat ele geçirildiği iddialarına ilişkin, “Suriye’deki insanlara gündelik...
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Hatay’da TIR’da askeri
mühimmat ele geçirildiği iddialarına ilişkin, “Suriye’deki
insanlara gündelik ihtiyaçlarını karşılayacak nihai tüketim
maddelerinin sevkine gümrük hizmeti veriyorduk. Mutlaka x-raydan
geçiriyoruz. Dolayısıyla sözü edilen taşıma yapan TIR olduğu
söylenen aracın gümrük kapılarından çıkışı söz konusu değil”
dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ümraniye Rizeliler
Derneği’nin yardımlaşma ve dayanışma programında katıldı. Program
çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yazıcı,
Türkiye’den Suriye’ye insani yardım taşıdığı ve Hatay’ın Kırıkhan
ilçesinde ihbar üzerine durdurulduğu ileri sürülen TIR’da, askeri
mühimmat ele geçirildiği yönündeki iddialara ilişkin, “Suriye’deki
insanlara gündelik ihtiyaçlarını karşılayacak nihai tüketim
maddelerinin belli koşullar altında sevkine gümrük hizmeti
veriyorduk. Ama bu silah olayları olunca, sadece orada değil
Yemen’de gündeme geldi. Mısır’da gündeme geldi. Biz oraların
basınlarını da takip ettik. Dolayısıyla bu olaylar veya bu
söylemler, bu tartışmalar başladığı günden itibaren, yardım taşıyan
araçları mutlaka risk değerlendirmesi içine alıyoruz. Mutlaka
x-raydan geçiriyoruz. Dolayısıyla bu günlerde sözü edilen taşıma
yapan Tır olduğu söylenen aracın gümrük kapılarından bizim
kayıtlarımıza göre çıkışı söz konusu değil” diye konuştu.
"MİT ARACI TELİM ETMEDİ" İDDİASI
Bir gazetecinin MİT’in aracı teslim etmediği iddiasına ilişkin
Yazıcı, olayın o boyutunu bilmediğini ifade ederek, “O tamamen
İçişleri Bakanlığı’nın görev, yetki ve sorumluluk sırasında. Zaten
bakanlığım onun açıklamasını yaptı” şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “138. madde ölmüştür” ifadesine yönelik
görüşü sorulan Yazıcı, “Ben Meclis başkanının değerlendirmelerini
esas alıp bir şey söyleyecek değilim. Ama mahkemelerin
bağımsızlığıyla alakalı değerlendirmeler doğru. Mahkemelere çok
fazla yüklenme oluyor diye düşünüyorum. Yargıçlık kolay bir meslek
değil. Bir yargıç elbette ki önüne gelen dosyayı incelerken,
irdelerken, delilleri toplayıp kararını oluştururken kanuna, hukuka
ve vicdani kanaatine göre karar verir. Kanunları bir yana itip öyle
karar vermez. Bunun adı keyfilik olur. Hukuk olmaz, hukuk devleti
olmaz. Dolayısıyla her vatandaşımızın beğenmediği, uygun görmediği,
kendi bakış açısı itibariyle doğru bulmadığı kararlarla ilişkin
elbette ki eleştiri hakkı var. Tepki koyma hakkı var. Ama her işte
olduğu gibi tepkilerimizde de, eleştirilerimizde de ölçülülük
içinde olmalıyız. Ölçüyü aşan her türlü söylem karşı taraf için
tahkir niteliği taşır. Dolayısıyla o kurumu yıpratır. Türkiye’de bu
süreçleri maalesef çokça yaşıyoruz. Özellikle bu Balyoz, Ergenekon
ismi verilen davalar dolayısıyla maalesef yaşıyoruz” dedi.
(İHA)