O talimatı KCK değil ben verdim
Abone olHakkari'de yapılacak toplantıya KCK'nın talimatıyla katılmadığı iddia edilen BDP'li belediyelere Demirtaş sahip çıktı
Demirtaş, Ordu’da AK Parti il teşkilatının bayramlaşma
programında konuşurken 14 Ağustos’ta Hakkari’ye yaptığı ziyarete
değinerek, BDP’li Belediyle başkanlarını sert bir dille eleştiren
ve KCK’ nın talimatı ile toplantıya katılmadıklarını söyleyen
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e sosyal paylaşım sitesi
Twitter’den yanıt verdi.
Demirtaş, İçisleri Bakanının Hakkari ziyaretinde, kurum müdürleri
ile Valilikte yapacağı toplantıya Belediye Başkanlarını da
çağırdığını belirterek, "Belediye başkanlarımız benim
talimatımla o toplantıya katılmadı. Onlar, bakanın emrindeki
memurlar değildir" diyerek çıkıştı.
BDP Genel Başkanı Demirtaş, Bakan Şahin’den Belediyeyi ziyaret
etmesini istediklerini ancak bunu reddettiğini de belirterek,
"İftira ve çarpıtmayla Hakkari Belediye başkanlarının
tutuklanmasının altyapısını hazırlıyorlar, mesele budur. Bakanın,
Belediye başkanları ile ayrı toplantı yapmasını önerdik ama, bu da
kabul görmedi. Seçilmiş iradeye saygı beklemek hakkımızdı. Kürt
sorunu aramakla bulunmaz, sorunu görmek için göz değil, akil ve
vicdan gerekir" dedi.
Bakan şahin ne demişti?
Ordu’da dünkü bayramlaşma programında konuşan İçişleri Bakanı İdris
Naim Şahin, 14 Ağustos’ta Hakkari’ye yaptığı geziden söz ederek
şöyle demişti:
"Hakkari’ye gidiyorum. Belediye başkanına örgüt, hangi örgüt?
Ezberlediniz artık, KCK. Ne demek bu KCK Kürtleri cebren
köleleştirme hareketi. Emir veriyor, Yüksekova Belediye başkanı’na,
’İçişleri Bakanı geliyor. Bölgeyi terk edin.’ Niye? İçişleri Bakanı
gelecek. Hakkari’de kanalizasyon yok. Her tarafı pislik götürüyor.
Ben de gidiyorum. Hakkari’nin kanalizasyonunu birlikte Belediye
başkanı ile konuşalım diye. Tarih ne zaman? Bu kayıtlar gidecek
onlara. 14 Ağustos günü Hakkari’ye gideceğim. Yüksekova’nın içme
suyu yok. İnsanlar gayri medeni bir şekilde yaşıyorlar. Gecekondu
şehri. Her tarafını toz, kirlilik götürüyor. Ama orada bir partinin
belediyesi var. Halka bakıyorsun, masum. Nasıl olmuş? Sözüm ona
demokrasi. Adı barış, soyadı demokrasi. Ne dedim bir zamanlar.
Tersten okursanız ne olduğunu çok iyi anlarsınız. Formülünü
söyledim. Barış dedikleri yerde öldürme, demokrasi dedikleri yerde
zulüm. Böyle okursanız, meseleyi kavrarsınız. Hakkari’ye gidiyor
devletin İçişleri Bakanı, kanalizasyonu ve suyu çözmek için. Bütün
samimiyetimle gidiyorum. Ondan sonra da doğal olarak bütün yetkimi
kullanıyorum ve diyorum ki acaba bu Hakkari bu kadar rezil daha
önceden Hakkari’de teftiş yapmış bir devlet memuruydum. O zamanın
Hakkari’si şimdi ki Hakkari’sinden çok daha bakımlı, çok daha
medeni bir şehirdi inanın. Bugün karmakarışık. Vali bey yol
yapacak, kaldırım yapacak. O müteahhitlere saldıracaklar, tehdit
edecekler. Nedir istediğin o zaman? Yatırım mı? İstediğin kadar.
Özgürlük mü? Sınırsız. Ne kadar biliyor musunuz? Bölmek istediğin
ülkenin, bölünmesi için çalışacak kadar özgürlük var orada."