O sürücü: Tahliyemi talep edemiyorum
Abone olKayseri’de 9’u Niğde Üniversitesi öğrencisi 11 kişinin öldüğü, 31 kişinin yaralandığı trafik kazasından sorumlu olarak yargılanan midibüs şo...
Kayseri’de 9’u Niğde Üniversitesi öğrencisi 11 kişinin öldüğü,
31 kişinin yaralandığı trafik kazasından sorumlu olarak yargılanan
midibüs şoförü, ilk kez çıktığı duruşmada, "Tahliyemi talep
edemiyorum" şeklindeki ifadesi ile mahkeme heyetini şaşırttı.
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu
yargılanan midibüs şoförü D.O. ile A.A. ve avukatları, kazada ölen
üniversite öğrencileri ve yardıma koşarken ölen iki kişinin
yakınları hazır bulundu.
Kazada oğlu Alpay Bahadır Utar’ı kaybeden Seher Utar, "Ben buradaki
11 kişi adına konuşuyorum. Biz evlatlarımızı Erciyes Dağı’na
kurbanlık olsun diye göndermedik" diyerek tutuklu sanıkların
üzerine yürüdü. Mahkeme başkanı, yaşanan gerginlik sonrasında Seher
Utar’ın duruşma salonundan çıkarılmasını istedi.
Mahkeme heyeti duruşmayı eksik evrakların tamamlanması için ileriki
bir tarihe ertelerken, tutuklu sanık D.O.’ya söylemek istediği bir
şey olup olmadığını sordu. D.O., "Ben kilometre başına 1 TL 30
kuruş para alacaktım. Üniversitenin resmi izni var mı bilmiyorum.
30 öğrenciyi Ulukışla’dan alarak yola çıktım. Öğrenciler saat
15.00’e kadar Erciyes’te kayak yaptı. Daha sonra Hacılar’a gittik.
Bayır aşağı ikinci viteste gidiyordum. Sürekli fren yaptığım için
balatalar şişip frenin patladığı için fren tutmadı. İmdat kolunu
çektim. Yaklaşık bir kilometre kadar hızlanarak devam ettik.
Kazanın olduğu yere gelince bahçe boşluğu gördüm ve en az hasarla
durmak için oraya girdim" dedi.
Tutuklu sanık O.D., D-2 belgesinin olmadığını itiraf ederek, "Aracı
alalı 3 gün olmuştu. Kredi kartımla lastiklerini aldım. Aracı yeni
aldığım için ustaya göstermiştim. Niğde’den gelene kadar bir sürü
rampa geçtik. Ama Hacılar’a ilk defa geldim. İnene kadar boş bir
alan aradım ama bulamadım" diye konuştu.
Diğer tutuklu şoför A.A. ise, "Aracımda 27 koltuk vardı ve o kadar
da öğrenci vardı. D-2 belgem vardı. Öğrenciler Erciyes’te eğlendi
ve buradan Hacılar Kapı’ya geçtik. Buradan da Kayseri istikametine
geçtik. Dikkatli ve yavaş gidiyordum. Hacılar’da itfaiye aracını
fark ettim. Hafif bir yükseltiden geçtiğim için yoldaki araçları
fark ettim. Yolda aydınlatma yoktu ve karanlıktı. Kaza yerinde bir
ışık ve uyarı levhası yoktu. İtfaiye ve ambulansların da tepe
lambaları yanmıyordu. Kazayı fark ettiğim anda frene bastım.
Yaralılar ve yaralılara yardım edenlerin olduğunu düşündüğüm için
ambulansa çarpmak istemedim. Az bir şey ilerledikten sonra
yaralıların yolda olduklarını gördüm. O an aracı durdurmak için çok
çalıştım. 27 yolcu vardı. Aracın takla atmaması için uğraştım.
Yolcular paniklemesin diye bir şey belli etmemeye çalıştım. Kaza
olduktan sonra yanıma bir kişi geldi ve ambulans şoförüne vurduğumu
söyledi. Yaralı ezdiğimi hatırlamıyorum" diye ifade verdi.
Yapılan yargılama sonrasında mahkeme heyeti tarafından söz verilen
midibüs şoförü D.O.’nun verdiği "Benim de trafik kazasından
hayatını kaybeden yakınlarım var. 23 yaşında kız kardeşim var.
Araçta o da olabilirdi. Tahliyemi talep edemiyorum" cevabı mahkeme
heyetini şaşırttı.
Kayseri’de 21 Aralık 2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında
Erciyes’e günübirlik ziyarete gelen öğrencileri taşıyan midibüs,
freninin de patlamasıyla devrilmiş ve 9 üniversite öğrencisi
hayatını kaybetmişti. Kazayı görerek yardıma koşan iki kişi de
başka bir otobüsün çarpması sonucunda hayatını kaybetmişti.
Midibüsün yolcu taşıma şartlarına uymadığı, lastiklerinin ise
kaplama olduğu belirlenmişti.
(İHA)