O savcı yargıdaki yapılanmayı anlattı
Abone olCHP lideri Kılıçdaroğlu'nu ifadeye çağıran Savcı Demir, cemaatin yargıdaki yapılanmasını anlattı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ifadeye
çağıran savcı Mehmet Demir, "Bu emniyet ve yargı, 17 Aralık
tarihine kadar ışık sızdırmadan bu soruşturmaları yaptığına göre,
bu delillerinin hiçbirini de sızdırmayabilirdi. 18 Aralık'ta
bakıyorsunuz, bütün belgeler, deliller, tapeler, dinlemeler,
izlemeler çarşaf çarşaf medyada. Derdin ne? Dertleri belli hükümeti
yıkmaya çalışıyorlar" dedi.
Edirne Cumhuriyet Savcısı Demir, Müstakil Sanayici ve
İşadamları Derneği Çorlu Şubesinde "Yeni Türkiye'de Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu - Anayasa Mahkemesi” konulu söyleşide
Anayasa Mahkemesinin görevlerini anlattı.
Anayasa Mahkemesinin görevinin toplumun koyduğu kuralları
yasalara uygunluğunu denetlemek olduğunu ifade eden Demir,
"Anayasa Mahkemesinin görevi, meclise akıl vermek, hükümete
akıl vermek değildir, hükümeti frenlemek hiç değildir. Anayasa
Mahkemesinin görevi, hatta Anayasa'yı korumak da değildir”
dedi.
HSYK'DA EN AZ 13 TANE PARALELCİ VAR
Demir, 2010 yılında, Anayasa'da yapılan değişiklikle, Hakimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 10 üyesinin seçim ile göreve
geldiğini, 2010 yılında, bu anayasa değişikliği sırasında,
kendisinin de buna bir dahlinin olduğunu söyledi. Demir, şöyle
devam etti:
“Ben 16 saat boyunca televizyonda bu değişikliği anlattım.
Anayasanın değişikliği hususunda, bu millete tavsiyelerde bulundum.
Bundan hiç pişman değilim. Şu an HSYK'nın kuruluşunda hiç sorun
yok. Yani 10 üye buradan gelmeli, bir kısmını Yargıtay seçmeli, bir
kısmını cumhurbaşkanı seçmeli, bunda bir sorun yok. Sorun, o zaman
da hem milletimizi hem de yargı mensuplarını kandıran Paralel
Yapıcı arkadaşlardan çıktı. O zaman, hükümetimizin içine de başka
kurumlarda sızdıkları gibi, yani emniyet, istihbarat, milli eğitim,
Sağlık Bakanlığı gibi. Bu kurumlarda da sızdıkları gibi, hükümetin
içine sızarak hükümeti iğfal ederek bakanlık listesi adı altında
bir liste oluşturdular. HSYK adaylarını, bakanlık listesi
olarak belirlediler ve bakanlık listesi olarak belirledikleri
arkadaşların tamamını maalesef imam arkadaşlar belirlemiş.
Yargının imamları belirlemiş. Şu anda, HSYK'da en az 13 tane yani
21 üyenin 13'ü, bu paralelci yapıdan oluşmaktadır.
"DARBE TEŞEBBÜSÜDÜR"
"DARBE TEŞEBBÜSÜDÜR"
Çünkü, 17 ve 25 aralık darbe teşebbüsünden sonra, çünkü ben
bunu televizyonda da söylediğim için rahatlıkla söylüyorum. Bu bir
darbe teşebbüsüdür. Darbe teşebbüsüne kalkışan hakim savcılar var
diye, bu ülkenin başbakanı dahil, birçok medya talepte bulunduğu
halde, HSYK 'bunlar kimmiş, bu yargıda darbeye teşebbüs
eden hakim savcı kimmiş bunları bir araştıralım'
diyeceğine, hükümetin çıkarttığı bir yasal düzenleme aleyhinde bir
bildiri yayınladı. Yani bir nevi, yargıya teşebbüs eden zevata
destek anlamına gelen bir bildiri yayınladı bu 13
arkadaşımız.”
HSYK'nın hesap vereceği başka bir kurumun olmadığını belirten
Demir, “HYSK, kendi soruşturmalarını dahi kendi yapıyor. Bu
imkansız bir şey. Ama zamanında planlı ve projeli yapılmıştır.
Onlar biliyordu bu şekilde ele geçireceklerini. Peki HSYK'yı ele
geçirince ne yaptılar? HSYK'yı ele geçirdikten sonra bu arkadaşlar,
bütün özel yetkili mahkemelerin başkan, üye ve başsavcılarını kendi
adamları olarak tabir ettikleri kişilerden oluşturdular. İşte, 17
ve 25 aralık darbe teşebbüsüne kalkışabilmeleri, buna cesaret
edebilmelerinin temel nedeni budur” diye konuştu.
17 Aralık sonrası gelişmelere değinen savcı Demir, şöyle devam
etti:
"Aslında, bütün yargıya hakim değiller. Ancak, yargının en
önemli stratejik yerlerini ele geçirdikleri için, 17 ve 25
aralık soruşturma adı altında, bir hükümeti devirmeye yönelik,
bırakın birkaç kişinin yolsuzluğunu, bütün hükümetin eylem ve
işlemlerini, bunu medya kamuoyuna yansıtamadı 17 ve 25 Aralık
soruşturmalarının kapsamı bir darbe teşebbüsünden de öte darbe
sonrası soruşturmasına benzeyen bir soruşturmadır. Yani
darbe olmuştur, darbeden sonra ne yaparsınız, önceki hükümetin
eylem ve işlemlerini soruşturma altına alırsınız. İşte, 17 ve 25
Aralık dosyalarının mahiyeti budur. Hükümetin bütün ihaleleri,
milletin bütün büyük iş adamlarının tamamı soruşturma altına
alınmıştır.
Bunlar, 2 yıl boyunca takip edilmiş ve dinlenmiş. Ve ne
yapmışlar? 2 yıl boyunca dışarıya bir tek ışık dahi sızmamıştır.
Buna MİT de dahildir. MİT'in dahi hiç haberi yoktur. Ne zamana
kadar? 17 Aralık'a kadar. Peki, bu emniyet ve yargı, 17 aralık
tarihine kadar ışık sızdırmadan bu soruşturmaları yaptığına göre,
bu delillerinin hiçbirini de sızdırmayabilirdi, 18 Aralık'ta
bakıyorsunuz, bütün belgeler, deliller, tapeler, dinlemeler,
izlemeler çarşaf çarşaf medyada. Derdin ne? Dertleri belli hükümeti
yıkmaya çalışıyorlar”
Yapılan toplantıda bir gazetecinin, Türkiye Barolar Birliği
Başkanı Metin Feyzioğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
diyaloğunu sorması üzerine Demir, “Başbakan haklıdır ve doğru
yapmıştır” yanıtını verdi.
Bir başka basın mensubunun "CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'nun hakkınızda söylemiş olduğu yorum ve eleştiriler
var. Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz" yönündeki sorusuna da
Demir, "Sayın Kılıçdaroğlu'na ben cevabımı verdim. Medyada da yer
aldı, dava açacağımı söyledim. Bunun dışında da fazla bir şey
söylemek istemiyorum" diye cevap verdi.
Toplantının ikinci bölümü basına kapalı yapıldı.