Kemal Kılıçdaroğlu Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın
görevden alınmasına isyan ediyor, "Bizim belediye
başkanlarımızın verilmeyecek tek kuruş hesabı
yok" diye meydan okuyor.
Yersen!
Savunduğu adam işi öyle bir noktaya getirmişti ki CHP'nin
milletvekilleri bile "Yahu yeter! Bu adamı disiplin
soruşturması ile görevden alın" diye bağırır hale
gelmişti.
Partinin önemli kurmaylarından İlhan Cihaner, 2016 yılının 26
Eylül'ünde bakın ne diyor:
"Sorun, birtakım akçeli işlere dair tartışmalar ve
Belediyecilik tarzı da değildir. Partimizi içinden
çürütebilecek oldukça sorunlu politik bir hattın daha belirgin hale
gelmesidir. Parti Meclisimiz de iradesini, MYK’nın bu konuyu
gündemine alması yönünde ortaya koymuştur. Merkez Yönetim Kurulu
derhal bu yönde adım atıp bu tartışmaları
sonlandırmalıdır.”
Partinin bir diğer önemli ismi Aykut Erdoğdu 4 Nisan 2016 tarihinde
ne diyor, bir de ona bakalım:
"Bıçak kemiğe dayandı. Kan kusup, kızılcık şerbeti
içtim demekten bıktım. Beşiktaş Belediye Başkanı hakkında derhal
soruşturma başlatılmalı!.."
Şimdi de bir başka CHP'liye, Barış Yarkadaş'a kulak verelim.
Yarkadaş, sahibi olduğu Gerçek Gündem isimli internet sitesinde
2014 Kasım ayında bakın neler yazmış:
"Ayıptır. Peşkeş çektiğiniz bu arazi, sizin VAKKO'dan 475
bin TL'ye doldurduğunuz özel gardırobunuz değil... Biz oradaki
yağmayı anlatırken, hayatımızı riske ederek konuştuk. Şimdi siz,
araziye VAKKO'dan nasıl doldurduğunuzu bildiğimiz gardırobunuz
muamelesi yapmaya çalışıyorsunuz"
Altını çizerek bir kez daha hatırlatmakta yarar var. Bunları
söyleyenler başka partiden değil ha!
CHP'nin milletvekilleri söylüyor.
Söyleyen sadece onlar değil, CHP'nin yayın organı olan gazeteler de
aynı isyanı dile getiriyor.
Bakınız; Yurt Gazetesi:
"Biz dinamizmini CHP’den alan bir gazete olarak diyoruz
ki; CHP bu virüs ile mücadele etmek zorunda… Yoksa bu virüs CHP’yi
yiyecek. CHP bağırsaklarını temizlemek zorunda… Pis kokular
trilyonluk rezidanslardan, cam kulelerden dışarı taşıyor artık… Şu
an için münferit de olsa ‘virüs’ ve ‘ur’lar temizlemelidir. Bunda
en büyük görev de Başbakan olmasını en az kendisi kadar arzu
ettiğimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nundur. Sorarım size, Murat
Hazinedar’ın CHP’de ne işi var?"
Örnekleri çoğaltabiliriz ama sanırım bu kadarı yeter.
Şimdi, "Bizim başkanlarımızın kursağından bir kuruş haram
lokma geçmemiştir" diyen Kemal Kılıçdaroğlu'na dönüp,
"Yahu sen ciddi misin?" diye sormamız
gerekiyor.
CHP'li belediyede görevlendirdiğin komisyon üyeleri "Bu adamda yok,
yok. Hemen görevden alınmalı" diyecek. Partili milletvekilleri bu
adamın pisliklerini bağıra bağıra haykıracak.
"Dinamizmini CHP'den alan" medya organları,
"Bu adam CHP'yi batağa sürüklüyor, hemen alınmalı"
diye manşetler atacak.
Ve sen çıkıp, "Bizim adamda sıkıntı yok"
diyeceksin.
Şaka yapıyorsan, hiç komik değil. Yok eğer ciddi isen
hakikaten çok komiksin.
"Bizim belidiye başkanımıza kumpas kuruldu"
diyorsun da...
"Görevden alınsın" diyen senin
milletvekillerin bayım! Kumpası kuranlar senin
yanıbaşında işte!
Ya onlardan hesap sor, ya da çık sana sunulan komisyon raporunu
kamuoyu ile paylaş!
Yüreğin yetiyorsa tabi ki...
Dipnot: Yazıyı yazarken AK Partili bir belediye
başkanının bel altı videosu düştü internete. Birileri,
"Yüreğin yetiyorsa bunu da yazsana" demeye
başladığı için fikrimi söyleyeyim.
Meslek hayatım boyunca bana böylesi onlarca video gönderildi.
Baykal'ın videosu da buna dahil. Tamamını elimin tersiyle ittim ve
yayınlamadım.
Üzerine yazmayı da doğru bulmadım.
Uçkuruna yenilenleri, fermuar sorunu olanları yazı konusu yapmak
benim geçebileceğim bir sınır değil.
Bunu benden istemeyin lütfen!