O patlamanın ayrıntılarını anlattı
Abone olAfyonkarahisar'da 25 askerin ölümüyle sonuçlanan mühimmat patlaması davasının ikinci duruşması görüldü.
Afyonkarahisar'da 5 Eylül 2012'de 25 askerin şehit
olduğu, 8'i asker 11 kişinin yaralandığı mühimmat deposu
patlamasına ilişkin davanın ikinci duruşması Eskişehir’de
başladı.
Eskişehir 1. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesinde görülen davada, tutuksuz sanıklar Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran, Üsteğmen Tuncay Aydın ve 25 şehidin yakınları hazır bulundu.
Aydın, ifadesinde, 3 Eylül'de Bölük Komutanı Binbaşı Ali Duran, mühimmatların tasnifi için Bedri Naim ve Murat Döğer astsubaylara, kendisini de depoların çevre temizliğiyle görevlendirdiğini kaydetti.
"Binbaşı Ali Duran, bu faaliyetlerin denetleme yaklaştığı için 4 gün içinde bitirilmesini emretti" diyen Aydın, şöyle konuştu:
"Biz de bu kadar kısa süre içerisinde faaliyetlerin
bitirilemeyeceği konusunda kendisini uyardık ama ısrarlı davranarak
görüş ve önerilerimizi dikkate almadı. Bizleri dinlemedi ve bu işin
4 gün içinde bitirilmesini emretti. Bunun üzerine çalışma
başlatıldı. İstifleme gece geç saatlere kadar devam ediyordu. Bu
işler, araç farı ve el feneri kullanılarak yapılıyordu. Bu durum
iki gün boyunca devam etti. 4 Eylül'de çalışmalar başladı.
Faaliyetler yürürken Ali Duran ile şehit cenazesine katıldım.
Binbaşı Ali Duran faaliyetlerin 5 Eylül’de sabah saat 7'de
başlamasını istedi. Ertesi günü yani 5 Eylül günü nöbetçi subay
olduğumda, depolarda askerler çalışıyordu. Raylı sistem kurulmuştu
ve herhangi bir aksaklık yoktu."
Aydın, saat 17.30 sularında Bölge Komutanı Veysel Albay'ın yanına gittiğini ve depolarda tasnif çalışmalarının sürdüğünü bildirdiğini anlattı.
Akşam yemeğinden sonra Başçavuş Bedri Naim'in askerlerin bir kısmını araçla depoya götürdüğüne değinen Aydın, şunları söyledi:
"Geri kalan diğer askerleri ise Uzman Çavuş Cüneyt Akkuş, depoya getirdi. Ben de yemek sonrası depoya gittim. Bedri Başçavuş sandıktan aldığı bir el bombasını askerlere göstererek, piminin çekilmemesi gerektiğini aksi halde patlayabileceğini anlatıyordu. Ben de Konya'daki bir mühimmat deposundaki patlamayı örnek göstererek askerleri bu konuda ikaz ettim. Saat 20.00 sularında ise Ali Binbaşı beni telefonla arayarak, çalışmalar hakkında bilgi sordu. Ben de içerideki personelden aldığım bilgiye göre, saat 21.00 sularında faaliyetin biteceğini söyledim. Karargaha gittim. Ses ve sarsıntı oldu. Deprem olduğunu sandım. Patlama nedeniyle telsiz irtibatı kesildi. Daha sonra üstlerime bilgi aktardım."
- Aydın'a çapraz sorgu -
Daha sonra Aydın, çapraz sorguda, depo dışında kısa dönem askerlerin, depo içinde ise uzun dönem askerlerin görev aldığını anlattı.
Bu iş için kısa dönem askerlere bir eğitim verildiğini görmediğini belirten Aydın, "Kısa dönem askerler, mühimmat sandıklarını depo önüne kadar taşıyordu. Uzun dönem erler ise sandıkları içeriye alarak istiflemeyi yapıyordu. Kısa dönemlerin depo içine girip girmediğini görmedim" dedi.
Aydın, mahkeme başkanının patlama olduğu gün nizamiye önünde askerlerle siviller arasında bir kavganın olup olmadığı sorusunu, "O gün nöbetçi subaydım. Nizamiye önünde olay öncesi ve sonrasında askerler ve sivillerin kavga edip etmediği konusunda bir bilgim yok" diye yanıtladı.
Aydın'ın avukatı Nejat Öztaşkent'in "Burada kimin ihmali olduğunu arıyoruz. Hakim Bey ailelere fazla müsemma gösteriyorsunuz. Bizim söyleyeceğimiz çok şey var ama içimize atıyoruz" sözleri üzerine aileler tepki gösterdi. Şehit yakınları, Öztaşkent’in üzerine yürüdü. Daha sonra duruşmaya ara verildi.
Duruşmayı, 1. Hava Kuvvet Komutanı Korgeneral Abidin Ünal, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, CHP Trabzon Milletvekili Volkan Can Alioğlu, CHP Eskişehir İl Başkanı Nihat Çuhadar da salondan izledi.